Günümüzde telefon bağımlılığı, yaşlısından gencine birçok kişinin ortak problemi olarak ön plana çıkmaktadır. Telefonlarımızda yer alan sosyal medya uygulamaları gibi uygulamalar bizleri ekrana bağlamakta ve zamanımızı çalmaktadır. Ancak, günümüzün teknoloji çağında telefonları tamamen hayatımızdan çıkarmak da imkansızdır. Peki, ekran bağımlılığından, telefonlardan tamamen kopmadan nasıl kurtulabiliriz? İşte yanıtı...
DİJİTAL MİNİMALİZM NEDİR?
İlk olarak konuyu daha iyi anlamak için minimalizm kavramını incelememiz gerekmektedir.
Minimalizmi açıklayacak olursak, minimalizmde nesnelerin sadece nesne olma özelliği ön plana çıkarılarak karmaşaya sebep olabilecek her şeyden uzaklaşmanın ve gerçekten ihtiyaç olanlarla yetinmenin gerekliliğine inanılır ve bunun üzerine eylemlerde bulunulur. Yani minimalizm kısaca, bir sadeleşme akımıdır.
Bu tanımlardan yola çıkarak dijital minimalizmi de tanımlayacak olursak, dijital dünya ile etkileşimi sadeleştirme ve sadece verimli olacak şekilde dijital araçları kullanma şeklinde açıklanabilir.
Ayrıca belirtmekte fayda var, hızla dijitalleşen dünyada dijital minimalizmin ekran bağımlılığı olanlar tarafından daha uygulanabilir olarak görüldüğü bilinmektedir.
DİJİTAL MİNİMALİZMİN GEÇMİŞİ NEYE DAYANIYOR?
Cal Newport tarafından ortaya çıkarılan dijital minimalizm kavramı, Georgetown Üniversitesi'nde bir bilgisayar profesörü olan Cal Newport’un “Dijital Minimalizm: Gürültülü bir dünyada odaklanmış bir yaşam seçmek” adlı kitabıyla popüler hale gelmiştir.
Öte yandan, dijital minimalizm ile ilgili Cal Newport tarafından yapılan tanımlama ise şöyledir:
“Dijital minimalizm, hangi dijital iletişim araçlarının (ve bu araçları çevreleyen davranışların) hayatınıza en fazla değeri kattığını sorgulamanıza yardımcı olan bir felsefedir. Bu kavram, düşük değere sahip dijital gürültüyü kasıtlı bir şekilde kesmenin ve gerçekten önemli olan araçları kullanmayı optimize etmenin hayatınızı önemli ölçüde iyileştirebileceği inancıyla motive edilir. Nasıl fiziksel şeyler dikkati dağıtabilirse, dijital şeyler de bu dikkati dağıtabilir. Teknoloji ve internet hayatımızın giderek daha büyük bir parçası haline geldikçe, bizi gerçekten önemli olan şeylerden uzaklaştırma potansiyelleri de her geçen gün artıyor.”
DİJİTAL MİNİMALİZMİN 3 İLKESİ
Dijital dünyanın faydalı ve verimli noktalarını hayatımıza almamız gerekliliği üzerinde durarak daha sade ve bilgi kirliliğinden uzak bir yaşam için ışık tutan dijital minimalizmde, amaca ulaşmak amacıyla dijital minimalizmin ilkelerine dikkat etmek de büyük önem taşımakta.
Dijital minimalizmin 3 ilkesini Newport şöyle açıklamıştır:
- Dağınıklık maliyetlidir: Söz konusu ilke, özellikle sosyal ağlar olmak üzere çok fazla cihaz, uygulama ve online hizmet kullanmanın olumsuz yönde etki edeceğine ve bazı dijital faaliyetlerin dikkat eksikliğine sebep olabileceğine ve diğer daha önemli işlere odaklanma eksikliği yaratabileceğine dikkat çekiyor.
- Optimizasyon: Bazı etkinliklerin sınırlandırılması ya da tamamen kesilmesi olarak kısaca bahsedilebilir. Bu ilke, hangi online hizmetlerin kullanıldığını ve bunun maliyet/fayda hesabını dikkate alarak dijital dağınıklığın giderilmesini amaçlar.
- Planlamanızı iyi yapın: Mevsimsel ve haftalık planların yapılmasını öneren Newport, teknolojiyi kullanmaktan tamamen kaçınmak yerine dijital hizmet kullanımlarının gözden geçirilerek neye odaklanılması gerektiğine vurgu yapmaktadır.
Öte yandan, dijital minimalizm kapsamında telefonunuzla temasınızı azaltmalı, profesyonel olmalı ve dijital dünyada asosyal olmalısınız.
Son olarak da yeni alışkanlıklar edinerek sürece daha hızlı adapte olabilir ve boş zamanlarınızı bu şekilde verimli kılabilirsiniz.