Ergenlik, bireylerin fiziksel özellikler çok hızlı değiştiği, beden algısının çokça önem kazandığı bir dönem Bu dönemde ergen bireyler kilo problemlerinden daha çok etkilenebiliyor, kilo vermek için aşırı ve uç uygulamalara başvurabiliyor.
Dikkatli olunmazsa bu yanlış uygulamalar, tıkanırcasına yeme sendromu ise, blumia gibi çeşitli beslenme bozuklukların oluşmasına gelişimlerinin olumsuz etkilenmesine neden olabiliyor.
En sık yapılan yanlış uygulamaların başında aç kalmak ve öğün atlamak geliyor. Dyt. Burak Hançer, ergenler arasında “Ne kadar aç kalırsam o kadar hızlı zayıflarım” düşüncesi çok yaygın olduğunu söylüyor.
Aç kalınan diyetlerin kişinin günlük gereksinimlerinin çok altında kalmaya, halsizliğe, çeşitli vitamin-mineral eksikliklerine, odaklanma problemlerine neden olacağını belirten Dyt. Burak Hançer, “Doğru bir diyet kişinin günlük ihtiyaçlarını karşılamalı, düzenli bir öğün dengesi sunmalı, sancılı açlıklara sebep olmamalı. Güne bir kahvaltı ile başlamak, en az 1 tercihen 2 ana öğün daha yapmak en doğru uygulamadır.”
KARBONHİDRAT TÜKETİMİ SINIRLANMALI
Kilo vermek için karbonhidratı sıfıra indirmenin yanlış bir yöntem olduğunu söyleyen Dyt. Burak Hançer, konuşmasına şöyle devam etti: “Karbonhidrat vücudumuzun pratik enerji kaynağıdır.
Aynı zamanda beyin tarafından enerji olarak kullanılabilen tek besin öğesidir. Günlük alınması gereken enerjinin yüzde 50’den daha çoğu karbonhidratlar oluşturmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken ise karbonhidratların kompleks yapıda olması ve posa içeriği yüksek gıdalardan alınmasıdır. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek, pirinç yerine bulgur gibi. Karbonhidratları diyetten tamamen çıkarmak değil, belirli oranlarda yasaklamak doğru olacaktır.”
TEK YÖNLÜ DİYETLER KİŞİYİ DENGELİ BESLENMEDEN UZAKLAŞTIRIYOR
Sosyal medyada ve internette çok sıkça karşımıza çıkan popüler ya da tek yönlü diyetler de gençlerin dikkatini çekiyor. Bu diyetlerle hızla sonuç alacağı düşüncesiyle çok fazla tercih edildiğini anlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Dyt. Burak Hançer, bir kalıba sokulmuş, kuralları net şekilde belirlenmiş bu diyetlerin kişinin bireysel özelliklerine, alışkanlıklarına, günlük düzenine göre hazırlanmadığına yani kişiye özgü olmadığının altını bir kez daha çiziyor.
Dyt. Burak Hançer, kabak detoksu, patates diyeti, portakal diyeti gibi isimlerle ortaya çıkan tek yönlü diyetlerin ergenleri yeterli ve dengeli beslenmeden uzaklaştırdığını söylüyor. Dyt. Burak Hançer, büyüme ve gelişme evresi devam eden kişilerin dengeli bir şekilde tüm besin gruplarından yeterli miktarda tüketmesi gerektiğini hatırlatıyor.
AKŞAM ÖĞÜNÜ TÜKETMEMEK YEME ATAKLARINA YOL AÇIYOR
Yapılan yanlışlardan biri de geç saatlerde yenilen şeylerin tamamının yağ olarak depolandığını düşünmek ve akşam yemeklerini diyetten tamamen çıkarmak… “İster sabah saatlerinde ister akşam saatlerinde olsun metabolizmamız sürekli çalışmakta ve enerjiye dolayısıyla besinlere ihtiyaç duyar.”
Dyt. Burak Hançer, akşam öğününün diyetten tamamen çıkarılmasının geceleyin meydana gelen yeme ataklarına zemin hazırladığını ve uzun açlıklar sebebiyle halsizliğe, uyku düzeninin bozulmasına, metabolizmanın zayıflamasına neden olduğunu belirtiyor.
Kalori saymanın da doğru bir yöntem olmadığını söyleyen Dyt. Burak Hançer, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Besin içeriğine bakmadan günlük kalori gereksinimini saptayıp o miktarda besin tüketmek, yeterli beslenme şartını sağlasa da dengeli beslenme ile bağdaşmıyor.
Alınan kalori kadar, alınan bu kalorinin hangi içeriği barındırdığı da ergenlik dönemi beslenmesinde önemli yer tutuyor. Özetle ergenlik döneminde zorlayıcı, kısıtlayıcı, dayatmacı diyetler yapmak doğru beslenme alışkanlıkları edinmeyi engeller.
Her yaş grubunda olduğu gibi beslenme kişinin yaşına, ağırlığına, cinsiyetine, alışkanlıklarına, günlük düzenine uygun olarak planlanmalıdır. Ergenlik dönemindeki bireylerin bu dönemi sağlıklı, mental açıdan güçlü olarak geçirebilmesinde beslenme en önemli rollerden birine sahiptir. Beslenme ilkelerine sadık kalınmalı ve yanlış uygulamalardan vazgeçilmelidir.”