Sakız çiğneme alışkanlığı, antik dönemlere kadar uzanıyor. Antik Yunanlılar, nefeslerini tazelemek için sakız ağacı reçinesini ağızlarına atardı. Hatta ünlü filozof Sokrates'in bile bu alışkanlığı olduğuna dair bulgular mevcut.
Bu konuyla ilgili Japonya’da yapılan bir araştırma, sakız çiğnemenin bilişsel performans üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor. Araştırmada, bir grup insan 20 dakika boyunca sakız çiğnerken diğer grup çiğnemedi. Sonuçlar oldukça şaşırtıcıydı: Sakız çiğneyenlerin kısa süreli hafızaları %24, uzun süreli hafızaları ise %38 oranında daha iyiydi. Ayrıca sakız çiğnemenin öğrenme sürecini hızlandırdığı, dikkati artırdığı ve hafızayı güçlendirdiği keşfedildi.
Peki, sakız çiğnemek bu kadar faydayı nasıl sağlıyor? Bilim insanları, çiğneme eylemi ile hafıza ve öğrenme arasındaki bağlantının beynin hipokampus bölgesindeki insülin reseptörleri ile ilgili olduğunu buldu. Çiğnemek, bu reseptörlerin aktive olmasına neden oluyor ve öğrenme süreçlerini hızlandırıyor.
MEKANİZMA NASIL İŞLİYOR?
Sakız çiğnediğinizde, dişlerinizde oluşan basınç sinirlerinizi uyarıyor ve beyniniz yemek yeme hazırlığında olduğunuzu düşünüyor. Beyin, bu uyarılar doğrultusunda, yakında kan şekeri yükseleceği sinyalini alıyor ve vücut insülin reseptörlerini harekete geçiriyor. Enerji depolamak için hücreler glikozu almaya hazırlanıyor. Bu süreçte aslında gerçek bir gıda alınmasa da, beyin mevcut glikozu daha etkili kullanıyor. Sonuç olarak, beyin daha enerjik ve dikkatli hale geliyor, dolayısıyla hafıza ve dikkat performansı artıyor.
Özetle, teknik direktörlerin maç sırasında sakız çiğnemesi ya da kürdan çiğnemesi sadece bir alışkanlık değil, aynı zamanda bilişsel bir avantaj sağlıyor. Beynin daha fazla enerjiye erişmesini sağlıyor ve konsantrasyonu artırıyor. Bu yüzden sahada gördüğümüz bu küçük hareketlerin ardında büyük bir bilimsel gerçek yatıyor.
ÇİĞNEMENİN GÜNLÜK HAYATTAKİ ÖNEMİ VE YARARLARI
Çiğnemenin günlük yaşamdaki rolü sadece beslenme ile sınırlı değil. İnsanların yiyecekleri az çiğneme alışkanlığı, genellikle tatmin olmama, stres ve düşük yaşam kalitesi ile ilişkilidir.
Psikologlar, yemekleri hızlıca yutmanın, uzun vadeli tatmini ve sağlığı engellediğini belirtiyor. Çiğneme alışkanlığı, bireylerin stresle başa çıkmalarını ve genel yaşam tatminlerini artırmalarına yardımcı olabilir.
Üniversite notları ile çiğneme alışkanlığı arasında anlamlı bir ilişki bulunduğu, çiğnemenin öğrenme ve hafıza üzerinde olumlu etkiler yarattığı gözlemlendi. Çiğnemenin, kronik ve akut stresin dışarı atılmasına yardımcı olduğu ve duygusal dengeyi sağladığı da belirtiliyor.
Çiğnemek, hafızayı güçlendirir, öğrenmeyi kolaylaştırır, stresle başa çıkmaya yardımcı olur ve genel yaşam kalitesini artırır. Bu nedenle, sakız veya diğer yiyecekleri bolca çiğnemek, zihinsel ve fiziksel sağlık açısından faydalıdır.
SPORCULARIN TERCİHİ: KAFEİNLİ SAKIZ
Bilimsel çalışmalar, sakız çiğnemenin beyin fonksiyonları üzerinde doğrudan etkili olduğunu ortaya koyuyor. Sakız çiğnerken çenenin yaptığı hareketler, ağızdaki reseptörleri uyararak beyne elektrik sinyalleri gönderir. Bu sinyaller beyin aktivitesini artırır, zihinsel uyanıklığı güçlendirir, odaklanmayı artırır ve reaksiyon sürelerini kısaltır. Bu nedenle birçok profesyonel sporcu, özellikle futbolcu ve basketbolcu, maç sırasında sakız çiğneyerek reflekslerini ve düşünme hızlarını artırmayı tercih ediyor.
Yoğun antrenman ve maçlar sırasında sporcuların ağızları genellikle kurur. Sakız çiğnemek, tükürük üretimini artırarak ağzın nemli kalmasına ve kuruluğun önlenmesine yardımcı olur. Bu, susuzluk seviyelerini kontrol altında tutmak isteyen sporcular için önemlidir.
Kafein kullanımı, sporcular arasında yaygındır. Ancak, kafeinli sakız, çiğneme ve kafeinin avantajlarını bir arada sunar. Bu yöntem, sporcuların hem sakız çiğnemenin hem de kafeinin faydalarından yararlanmalarını sağlar. Kafeinli sakız, enerji içeceklerine kıyasla daha sağlıklı bir alternatif olabilir çünkü vücut sakızdaki kafeini daha verimli bir şekilde emebilir.
Sakız çiğnemenin performans üzerindeki olumlu etkileri olmakla birlikte, bazı güvenlik riskleri de taşır. Özellikle temas sporlarında sakızın yutulma veya boğulma riski bulunabilir. Bu nedenle, sporcuların güvenliği için sakızın tek parça olarak çiğnenmesi önerilir.
SPORCULARDA SAKIZ ÇİĞNEMEK MICHAEL JORDAN ETKİSİ OLABİLİR Mİ?
Sakız çiğnemenin bilişsel ve atletik kapasiteler üzerindeki etkileri önemli olsa da, Michael Jordan’ın bu alışkanlığa etkisi de yadsınamaz. NBA tarihinin en büyük oyuncularından biri olan Jordan, maç sırasında sık sık sakız çiğnerdi ve bu alışkanlık, diğer oyuncular arasında bir trend oluşturdu. Garrett Temple bu durumu şöyle açıklıyor:
"Tüm zamanların en iyisi sakız çiğniyordu, dolayısıyla bu, diğer oyuncuların da sakız çiğnemeye başlamasına neden oldu. Michael Jordan'ın ağzında hep bir sakız olurdu ve serbest atış yapmayı beklerken falan hep çiğnerdi. Kameralar da hep bunu gösterirdi. Bu nedenle ben de çiğnemeye başladım ama sonradan fark ettim ki bir yandan sahada bir o yana bir bu yana koşarken diğer yandan sakız çiğnemek nefesimi daha çabuk kesiyor."
Son 20 yıl içinde NBA oyuncuları arasında sakız çiğnemenin yaygınlığı azalmış olsa da, hala birçok sporcu ısınma sırasında sakız çiğnemeyi tercih ediyor. Bazı oyuncular bu alışkanlığı stresi azaltmak veya sadece sakızın tadını sevdikleri için sürdürüyor.