Her din ve millette olduğu gibi kutsal veya diğer zaman dilimlerinden farklı kabul ettiği kendine özgü belirli gün ya da ayları vardır. İslam’da da bu tür gün, gece ve aylar vardır. O günlerden biri olan Aşure Günü, İslam dinine göre Hicri takvimde yer alan Muharrem Ayı'nın 10. gününe denk gelir.
AŞURE GÜNÜ NEDİR? NEDEN AŞURE YAPILIR?
Aşurenin yer aldığı Muharrem ayı, aynı zamanda Hz. Peygamber (sav)’in torunu Hz. Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70’den fazla kişinin Kerbela’da siyasi ihtiraslar uğruna şehit edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir. Kerbela’da şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşları ve haksızlık karşısındaki onurlu mücadeleleri ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, onlara bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine’ye hicret ettiğinde, orada Arap halkla birlikte yaşayan Yahudiler de bulunuyordu. Yahudiler, Hz. Musa ile İsrailoğulları'nın Firavunun zulmünden Aşure gününde kurtulduğunu ifade ediyorlardı. Hz. Peygamber, Yahudilerin bu sözlerini yalanlamamış ve bu konuda olumlu bir tavır sergilemiştir. Ayrıca, Aşure günü, tüm Samî dinlerde özel bir yere sahip olduğu gibi, Cahiliye dönemindeki Araplar arasında da önemli kabul edilmiştir.
Rivayetlere göre, Resûl-i Ekrem’in peygamberlik öncesi ve sonrası dönemlerde Aşure gününde oruç tuttuğuna dair bilgiler bulunmaktadır. Medine döneminde bu orucu Müslümanlara tavsiye ettiği de bilinmektedir.
2024 YILI AŞURE GÜNÜ NE ZAMAN?
Muharrem ayının 10. günü kutlanan Aşure Günü bu yıl da heyecanla idrak edilecek. 2024 yılında Aşure Günü, 16 Temmuz Salı günü başlayacak ve 5 Ağustos'a kadar devam edecek.
AŞURE GÜNÜ ORUÇ TUTMAK FARZ MI?
Konuyla ilgili İbni Abbas'ın şu rivayeti aktarılmıştır: “Hz. Peygamber Medine’ye geldiğinde Yahudilerin Aşûre günü oruç tuttuklarını gördü. 'Bu nedir?' diye sordu. Yahudiler, 'Bu hayırlı bir gündür. Allah’ın İsrailoğulları'nı düşmanlarından kurtardığı, bu sebeple de Musa’nın oruç tuttuğu gündür' dediler.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) 'Ben Musa’ya sizden daha layığım' buyurdu ve hem kendisi Aşûre günü oruç tuttu hem de başkalarına oruç tutmalarını emretti.”
Hz. Peygamber Aşûre günü oruç tutmayı teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur:
"صيام يوم عاشوراء انى احتسب على هللا ان يكفر السنة التى قبلها"
“Aşûre günün orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım”
Peygamberimiz, başka bir hadisinde, "Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir."
Ancak, Hz. Peygamber yalnızca Aşure gününde değil, Muharrem ayının 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutulmasını da tavsiye etmiştir.
AŞURE GÜNÜ KURBAN KESİLİR Mİ? SADAKA VERİLMELİ Mİ?
Aşure günü oruç tutmanın faziletine dair sahih hadisler bulunmakla birlikte, bu günde hububat karışımı aş (aşûre) pişirmek, sadaka vermek, mescitleri ziyaret etmek ve kurban kesmek gibi fiiller hakkında sahih bir habere rastlanmamaktadır. Bununla birlikte, Müslüman Türklerin dini halk geleneğinde önemli bir yer tutan aşure, Muharrem ayının onuncu gününden itibaren özel merasimlerle pişirilip dağıtılan tatlıya isim olmuş ve sosyal dayanışmaya büyük katkılarda bulunmuştur. Çok eskiden beri süregelen aşure geleneği, Osmanlı döneminde de sarayda pişirilmiş ve "aşure testisi" adı verilen özel kaplarla saray dairelerine ve halka birkaç gün boyunca dağıtılmıştır.
AŞURE GÜNÜNDE MEYDANA GELEN DİĞER TARİHİ OLAYLAR
Aşure günü olarak bilinen 10 Muharrem'de meydana geldiği rivayet edilen bazı önemli olaylar şöyle sıralanabilir:
- Rivayete göre, Hz. Nuh'un gemisi tufandan kurtulup Cûdî Dağı'na Aşûre günü oturmuştur. Bilindiği üzere, Hz. Nuh, Allah'ın emri üzerine kendine inananları yaptığı bir gemiye bindirmiş, tufan gerçekleşince, inanmayanlar suda boğularak helak olmuşlardı.
- Hz. Adem'in tövbesi kabul edildi.
- Hz. İbrahim, Nemrut'un ateşinden kurtuldu.
- Hz. Yakub, oğlu Yusuf'a kavuştu.
- Hz. Musa ve İsrail oğulları Firavunun zulmünden kurtuldu.
Bu olaylar, 10 Muharrem (Aşure) günü gerçekleştiği rivayet edilenler arasında yer almaktadır.
Aşure, paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin simgesi, bolluk ve bereketin ifadesidir. Bu mecazi anlamı, toplumumuz için bugün her zamankinden daha önemlidir. Milletimiz, asırlardır süregelen gelenekle, farklılıkların ahenk içinde bir araya gelerek ortak tada katkı sağlaması ve birlik gibi kültürümüzün özünde var olan güzellikleri devam ettirme bilinciyle, birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp aşure yapmaya ve birlikte yaşamanın sembolünü tadarken muhabbeti paylaşmaya devam etmektedir.