"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7037 %0.19
37,3702 %0.36
3.740.970 %2.223
3.183,14 0,89
Ara
İşçi Haber Yaşam Miraç Kandili’nde oruç tutulur mu, kaç gün tutulur? Tesbih namazı nasıl kılınır?

Miraç Kandili’nde oruç tutulur mu, kaç gün tutulur? Tesbih namazı nasıl kılınır?

Miraç Kandili Müslümanlar için önemli bir kandil olarak dikkat çekiyor. İslam aleminde idrak edilecek kandil öncesinde, yapılması gereken ibadet şekilleri ve nasıl yapılacağı ise merak edilmeye başlandı. Milyonlarca Müslüman, Miraç Kandili için hazırlıklarını yapmaya başladı. Peki, Miraç Kandilinde oruç tutulur mu, kaç gün tutulur? Hangi namazlar kılınmalıdır?

Miraç Kandili namazı kılınışı ve hangi vakit kılınacağı, İslam aleminde idrak edilecek olan kandil gecesi öncesi vatandaşların odaklandığı konulardan oldu. Kandil gecelerine ait özel bir namaz veya ibadet şekli var mıdır? sorusuna Diyanet kaynaklarında örnekler verilecek cevaplar sunuluyor. Diyanet’te yer alan bilgiye göre Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Recep ayının yirmi altısını yirmi yedisine bağlayan gece idrak edilen Miraç Kandili’nde tesbih namazı kılınabilecek namazlar olarak öneriliyor. Peki, Miraç Kandili namazı kaç rekat, nasıl ve ne zaman kılınır? İşte, o konu hakkında detaylar.

MİRAÇ KANDİLİ NAMAZI NASIL VE NE ZAMAN KILINIR?

Kandiller ve diğer dini geceler Diyanet İşleri Başkanlığı’nın verdiği bilgilere göre akşam ezanı ile başlayacağı için, akşam namazıyla birlikte ibadet edilmeye başlanabilir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın net bir hükmü olmasa da bu ibadetler yatsı namazı ile de sürdürülebilir.

Kandil namazı için Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayımladığı resmi bir bilgi yer almamaktadır. Ancak, Hz. Muhammed S.A.V’in amcasına tavsiye ettiği tesbih namazı, bugün kılınabilecek namazlar arasında yer alıyor. Bu gecede tesbih namazının kılınması, alimler tarafından yapılan bir öneri olarak yer alıyor.

KANDİL GECESİ KILINACAK ÖZEL NAMAZ VAR MIDIR?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet adresinde bu konuyla ilgili şu açıklama yer alıyor:

Hz. Peygamber (s.a.s.), bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiş (Buhârî, Savm, 6 [1901]; Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 175 [760]; Beyhakî, Ma‘rifetü’s-sünen ve’l-âsâr, 4/420 [6676]), kendisi de bizzat değerlendirmiştir (Tirmizî, Savm, 39 [739]; İbn Mâce, İkâmetü’s-salavât, 191 [1389]; bk. Nevevî, el-Mecmû’, 5/42-43). Ancak bugün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsetmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çekidüzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’ân-ı Kerîm okuyup anlamaya çalışarak, kaza veya nâfile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.

Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şaban’ın on beşinci gecesi (yani berat gecesi) olduğunda o gece ibadet ediniz, gündüzünde de oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasına (rahmeti ile) tecelli eder ve fecir doğana kadar şöyle buyurur: ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu isteyen’…” (İbn Mâce, İkâmetü’s-salavât, 191 [1388]; bk. Tirmizî, Savm, 39 [739]) buyurmuştur.

TESBİH NAMAZININ KILINIŞI

Tesbih namazı, ömürde bir kez olsun kılınması tavsiye edilen mendub bir namazdır. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) amcası Abbas’a, “Bak amca, sana tam on faydası olan bir şey öğreteyim; bunu yaparsan günahlarının ilki-sonu, eskisi-yenisi, bilmeyerek işlediğin-bilerek işlediğin, küçüğü-büyüğü ve gizli yaptığın-açıktan yaptığın on türlü günahını Allah bağışlar.” diyerek bu namazı tavsiye etmiş ve öğretmiş; Hz. Abbas da bunu her gün yapamayız, deyince Hz. Peygamber, bu namazın haftada bir, ayda bir, yılda bir veya ömürde bir defa kılınmasının da yeterli olacağını belirtmiştir (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 14; Tirmizî, Salât, 238).

Tesbih namazı dört rekât olup şöyle kılınır: “Allah rızası için tesbih namazı kılmaya” diye niyet edilerek namaza başlanır.

Sübhâneke’den sonra 15 kere “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber” denir.

Sonra eûzü besmele çekilir, Fâtiha ve sûre okunduktan sonra 10 kere daha “Sübhânellâhi ve’l-hamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber” denilir.Bu tesbih, rükûya varınca 10 kere, rükûdan doğrulunca 10 kere, birinci secdede 10 kere, secdeden kalkınca 10 kere, ikinci secdede 10 kere söylenir.

Böylece her rekâtta 75 tesbih yapılmış olur. İkinci rekâta kalkılınca yine önce 15 kere tesbih okunur, ardından besmele çekilip Fâtiha ve sûre okunup 10 kere tesbih getirilir.

Kalan rekatlar aynı şekilde tekrarlanır ve böylece 4 rekât tamamlanmış ve toplam üç yüz tesbih edilmiş olur.

Tesbih namazı kerâhet vakitlerinde kılınmaz (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 30-31). Tesbih namazında sehiv secdesini gerektiren bir şey olursa, sehiv secdesi normal olarak yapılır, o secdelerde tesbih namazına özgü tesbihat yapılmaz (Tahtâvî, Hâşiye, s. 361).