"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Hafif yağmur
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,6598 %0.01
37,2924 %0.33
3.767.800 %1.039
3.161,39 0,06
Ara
İşçi Haber Yaşam Modern çağda neden mutluluk korkusu yaşıyoruz?

Modern çağda neden mutluluk korkusu yaşıyoruz?

Mutluluk korkusu, insanları mutluluğu paylaşmaktan alıkoyan bir durum. Geçmiş deneyimler ve toplumsal inanışlar bu korkuyu besliyor. Uzmanlar, mutluluğu cesurca yaşamanın ve toplumsal inanışları değiştirmenin bu korkuyu aşmada önemli olduğunu belirtiyor. Uzman isim, "Mutluluğun bir bedeli olmadığı fikrini benimsemek, bu korkunun aşılmasında kilit rol oynuyor" dedi.

Mutluluk, modern insanın en çok peşinden koştuğu hedeflerden biri. Ancak birçok kişi, mutlu olduğu anlarda bile içten içe bir tedirginlik yaşıyor. Bu durum bilimsel literatürde “mutluluk korkusu” ya da “çerofobi” olarak adlandırılıyor. Klinik Psikolog İrem Uyar’a göre bu korkunun arkasında, geçmişteki olumsuz deneyimler ve toplumsal inanışlar var. 

İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Klinik Psikolog İrem Uyar, birçok kişinin mutluluğun ardından kötü bir olay yaşanacağından korktuğunu belirtiyor: “Mutluluk geçici bir duygu olarak görülüyor. İnsanlar, bu güzel anların hemen ardından olumsuz bir durumla karşılaşacaklarına inanıyor ve bu düşünce mutluluğu tam anlamıyla yaşamalarını engelliyor.” Geçmiş deneyimler korkunun temelini atıyor Mutluluk korkusunun kökeni genellikle çocukluk dönemine dayanıyor. 

MUTLU OLMAKTAN NEDEN KAÇIYORLAR?

Klinik Psikolog İrem Uyar’a göre, çocuklukta duygusal ihtiyaçları karşılanmayan ya da cezalandırıcı tutumlarla büyüyen bireyler, mutluluğu tehdit altında hissediyor. 

“Çocukken mutlu bir anın hemen ardından cezalandırılan bireyler, yetişkinlikte de mutluluğun ardından kötü bir şey geleceğini düşünmeye başlıyor. Bu yüzden mutluluğu suçluluk veya kaygıyla ilişkilendiriyorlar” diyen Uyar, “Bu kişiler, pozitif duyguların ardından bir tehlike geleceğini varsayarak, mutlu olmaktan veya bunu çevreleriyle paylaşmaktan kaçınıyor” ifadelerini kullandı. 

Kültürel inançlar da rol oynuyor Mutluluk korkusu sadece kişisel deneyimlerden değil, toplumsal inanışlardan da besleniyor. Türkiye’de sıkça kullanılan “Çok gülen çok ağlar” ve “Nazar değer” gibi atasözleri, bireylerin mutluluklarını saklama ihtiyacı hissetmelerine yol açıyor. 

BİREYLERİN MUTLULUĞUNU CESURCA YAŞAMASI GEREKİYOR!

Uyar, bu tür inançların bireylerin mutlu olmaktan korkmasına sebep olduğunu vurguluyor: “İnsanlar, mutluluklarını paylaşmaktan çekiniyor. Nazar değeceği ya da mutlu oldukları için bir bedel ödeyecekleri korkusu bireylerin mutluluklarını bastırmasına neden oluyor.” Mutluluk korkusunun üstesinden gelmek için bireyin bu kaygıların farkına varması ve geçmiş deneyimlerle yüzleşmesi gerektiğini belirten Klinik Psikolog İrem Uyar, mutluluğun diğer tüm duygular gibi doğal bir süreç olduğunun ve insanın kendisini bu duygudan mahrum bırakmaması gerektiğinin altını çizdi. 

Klinik Psikolog İrem Uyar, “Mutluluğun bir bedeli olmadığı fikrini benimsemek, bu korkunun aşılmasında kilit rol oynuyor. Mutluluğu keyifle yaşamak ve bunu paylaşmak, bireyin ruh sağlığı üzerinde de olumlu etkilere neden oluyor” dedi. Uzmanlara göre, bireylerin mutluluğu gizlemek yerine bu duyguyu cesurca yaşamayı öğrenmesi ve toplumsal inanışların değişmesi, mutluluk korkusunun önüne geçebilir.

Kaynak: İHA