"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
17°
34,2773 %0.03
37,0258 %0
2.279.814 %-1.523
2.993,03 -1,15
Ara
İşçi Haber Yaşam Ruhların sonsuz yolculuğu: Reenkarnasyonun en ilginç teorileri

Ruhların sonsuz yolculuğu: Reenkarnasyonun en ilginç teorileri

Reenkarnasyon, ruhun bir bedenin ölümünden sonra yeni bir bedende doğarak yeniden yaşamaya devam etmesi inancıdır. Peki, reenkarnasyon gerçek olabilir mi? Tarihte örnekleri var mı? Gelin, reenkarnasyon inancına yakından bakalım.

Reenkarnasyon, ruhun bir bedenin ölümünden sonra yeni bir bedende doğarak yeniden yaşamaya devam etmesi inancıdır. Farklı kültür ve dinlerde farklı biçimlerde varlık gösteren bu kavram, özellikle Hinduzim ve Budizm'de önemli bir yere sahiptir. Reenkarnasyon düşüncesi, insan ruhunun ölümsüz olduğuna ve bir yaşam döngüsü içinde sürekli olarak yeniden doğduğuna inanır. Bu inanç, bireylerin yaşamdaki eylemlerinin ve seçimlerinin gelecekteki yaşamlarını etkilediğini savunur.

Reenkarnasyon, astral seyahat, karma... Spiritüel kavramı aslında ne?  Spiritüalizm öte alemcilik mi, İslamiyet ile ilişkili mi? - Mozaikkent Haber

REENKARNASYONUN TARİHTEKİ YERİ

Reenkarnasyon fikri tarih boyunca birçok kültürde kendine yer bulmuştur. Antik Yunan'da, filozof Pythagoras ve Platon, reenkarnasyon inancını savunan isimlerdi. Pythagoras, ruhun bir bedenden diğerine geçiş yaparak evrim geçirdiğine inanırdı. Platon ise "Phaedo" adlı eserinde, ruhun ölümden sonra bedenden ayrıldığını ve başka bir bedende yeniden doğduğunu öne sürmüştür.

Platon'un bilgelik ahlakı | Bilim ve Gelecek

Hinduzim ve Budizm, reenkarnasyon inancının en belirgin biçimlerini sunar. Hinduizm'de, karma ve samsara kavramları reenkarnasyonun temel taşlarını oluşturur. Karma, bireylerin eylemlerinin ve düşüncelerinin, gelecekteki yaşamlarını etkileyen sonuçlar doğurduğunu belirtir. Samsara ise, ruhun sürekli bir doğum ve ölüm döngüsünde olduğunu ifade eder. Budizm'de de benzer bir döngü anlayışı mevcuttur, ancak Budistler bu döngüden kurtulmanın, Nirvana'ya ulaşmanın hedef olduğunu savunurlar.

GERÇEKLİĞİ ÜZERİNE TARTIŞMALAR

Reenkarnasyonun gerçekliği hakkında bilimsel bir açıklama bulunmamaktadır. Birçok bilim insanı, reenkarnasyonun bilimsel bir temelinin olmadığını ve kişisel deneyimlerin subjektif doğasına bağlı olduğunu belirtir. Bununla birlikte, bazı araştırmalar, özellikle çocukların önceki yaşamlarına dair hatıralarına sahip olduklarını iddia eden durumları incelemiştir. Dr. Ian Stevenson, çocuklarda reenkarnasyonun kanıtlarına dair çalışmalar yapmış ve bazı vakaları belgelenmiştir. Ancak, bu vakaların bilimsel olarak geçerliliği ve açıklamaları hâlâ tartışmalıdır.

REENKARNASYON VE İSLAMİYET

İslamiyet’te yeniden diriliş, kıyamet günü gerçekleşir ve bu dirilişin dünyada tekrar beden bulma şeklinde değil, kıyamet gününde vücut eski halini alarak gerçekleşeceği kabul edilir. Reenkarnasyonda ise kişinin başka bir bedende dünyaya geri döneceğine inanılır. İslamiyet ile reenkarnasyon arasındaki en büyük fark, yeniden doğuşun dünyada değil, kıyamet günü gerçekleşmesidir.

REENKARNASYON ÖRNEKLERİ

İlk örnek olarak, 1957 yılında yaşanan Pollock ikizlerinin hikayesi öne çıkar. İkiz kardeşler bir trafik kazasında hayatını kaybettikten bir yıl sonra, aynı aile tarafından doğan yeni ikizler, ölen kardeşlerin izlerini taşıdı. Yeni doğan kızlar, ölenlerin oyuncaklarını istemiş ve kazayı hatırlamışlardır. Aile, eski evlerine döndüklerinde olayın karmaşıklığı artmıştır ve ikizler ölen kızların yaşamlarına dair detayları doğru bir şekilde aktarmışlardır.

Reenkarnasyonun En Büyük Kanıtlarından Pollock İkizleri - Webtekno

Bir diğer örnek ise 1990 yılında Hindistan’da yaşanan Titu adlı çocuğun hikayesidir. Titu, 2,5 yaşındayken öldüğü hayatına dair bilgileri ailesiyle paylaşmış ve verdiği bilgiler sayesinde eski bir cinayet davasının yeniden görülmesine neden olmuştur. Titu'nun ölen çocuğun nasıl öldüğüne dair ipuçlarını hatırlaması, olayın en ilginç yönlerinden biridir.

Reenkarnasyon Sonucu Tekrar Dünyaya Gelip Katilini Yakalatan Garip Çocuk |  ListeList.com

TÜRKİYE'DE YANKI UYANDIRAN REENKARNE OLAYI

1962 yılında Toros Dağları'nda meydana gelen trajik bir uçak kazasının ardından Adana’da doğan bir çocuk, dört yaşına geldiğinde tüm çevresini şaşkına çevirdi. Bu çocuk, kazada ölen Ahmet Delibalta olduğunu iddia ediyor ve olayla ilgili detayları büyük bir doğrulukla anlatıyordu. Verdiği bilgiler o kadar etkileyiciydi ki, olay Amerika’ya kadar ulaştı ve ünlü psikiyatrist Ian Stevenson’ın reenkarnasyon örnekleri kitabında yer aldı.

9 Mart 1962 tarihinde, Ahmet Delibalta İstanbul'da şarkı söylemesi için görüştüğü Rengin Arda ile Adana'ya dönüyordu. Toros Dağları'nın keskin yamaçlarında ve yoğun kar fırtınasında meydana gelen kazada, 11 kişinin bulunduğu KOP’un F-27 tipi yolcu uçağı bu zorlu hava koşullarına dayanamadı. 

10 Mart günü enkazın bulunduğu bölgede Milliyet gazetesinin 11 Mart baskısında "parça parça cesetler toplatıldı" şeklinde bir haber yer aldı. Kar yağışı ve zorlu hava koşulları, arama kurtarma çalışmalarını hem Türkiye’den hem de Amerika ve İngiltere’den gelen ekiplerle daha da zorlaştırdı.

Bu trajediden birkaç gün sonra, 13 Mart 1962'de Yusuf ve Latife Kılıç çiftinin Erkan adında bir çocukları dünyaya geldi. Kılıç ailesinin Delibalta ailesiyle hiçbir bağlantısı yoktu ve Erkan’ın çocukluğu zor geçti. Özellikle uçak seslerine karşı bir korkusu vardı, bu da aileyi endişelendirdi.

Erkan dört yaşına geldiğinde annesi Latife Kılıç’a "Sen benim gerçek annem değilsin. Aslında ben Ahmet Delibaltayım ve bir uçak kazasında donarak öldüm" dedi. Başlangıçta bu ifadeler çocuksu bir hayal olarak görüldü, ancak zamanla bu durum araştırılmaya başlandı ve Amerika'da bile yankı uyandırdı.

Virginia Üniversitesi'nden Ian Stevenson’ın kitabında yer alan bu olay, reenkarnasyonun gerçek olabileceğini destekleyen bir örnek olarak değerlendirildi. Erkan, ölenlerin bazı detaylarını, sadece soruşturmaya hakim olan kişilerin bilebildiği bilgileri doğru bir şekilde aktardı. Örneğin, Erkan, Ahmet Delibalta olarak defnedilen kişinin aslında İsrail Şirin adında bir Yahudi olduğunu söyledi.

Erkan, Delibalta ailesinin evine gitmek istedi ve orada ailesinin isimlerini, Ahmet Delibalta’nın kardeşlerini, karısını ve çocuklarını doğru bir şekilde tanıttı. Aile, Erkan’ın bu bilgileri doğrulamasının ardından bir başka iddiayı da test etti: Ahmet Delibalta’nın ikinci eşi Fehime’nin evine gitmek istedi ve burada Fehime’nin karnındaki çocuğu doğru şekilde tanıdı.

Erkan’ın anlatımları, Ahmet Delibalta’nın çocukluk anılarını ve arkadaşlarıyla yaşadığı olayları da içeriyordu. Bu bilgiler, Delibalta’nın çocukluk arkadaşlarıyla doğrulandı.

Ian Stevenson’ın kitabında yer alan bu olay, reenkarnasyonun tartışmalı ama ilgi çekici bir örneği olarak dikkat çekti. Bazı forumlarda bu olay doğrulandı, bazıları ise bu hikayenin gerçek dışı olduğunu savundu. Ancak yaşanan bu tesadüfler, reenkarnasyonun hayatın gizemlerinden biri olabileceği ihtimalini akla getiriyor.

EN ÇOK BEĞENİLEN REENKARNASYON FİLMLERİ

Reenkarnasyon teması sinemada sıkça işlenir ve bu filmler genellikle düşündürücü ve ilgi çekici senaryolar sunar. İşte bu konuda dikkat çeken en iyi beş film:

1. Yarının Sınırında (Edge of Tomorrow): 2014 yapımı bu aksiyon bilim kurgu filmi, reenkarnasyon temasını savaş ve bilim kurgu unsurlarıyla birleştirir. Film, uzaylı istilası altında bir şehri korumaya çalışan subay Bill Cage'in, ölümünden sonra sürekli olarak aynı günü yaşaması ve bu süreçte kendini yeniden doğmuş gibi hissetmesini konu alır. Tom Cruise’un başrol oynadığı film, savaşın ve yeniden doğuşun etkilerini çarpıcı bir şekilde gösterir.

2. Saatler (The Hours): 2002 yapımı bu drama filmi, Michael Cunningham’ın romanından uyarlanmıştır. Stephen Daldry'nin yönettiği film, üç farklı kadının hayatlarını ve geçmişten gelen etkilerini anlatır. Reenkarnasyon temasını dolaylı yoldan işleyen film, hayat ve ölüm arasındaki ince çizgiyi keşfeder. IMDb puanı 7,6'dır.

3. Bulut Atlası (Cloud Atlas): 2012 yapımı bu epik bilim kurgu filmi, geçmişten geleceğe uzanan bir hikaye sunar. Film, 1850’li yıllardan başlayarak, farklı dönemlerdeki karakterlerin hayatlarını ve aralarındaki bağlantıları anlatır. Hem Yeni Zelanda hem de Amerika'da geçen olayları içeren film, zamanlar arası geçişler ve reenkarnasyon temasını derinlemesine işler.

4. Yaşam Şifresi (Source Code): 2011’de vizyona giren bu bilim kurgu filmi, reenkarnasyonu modern bir bağlamda ele alır. Duncan Jones'un yönettiği film, Colter Stevens adlı bir yüzbaşının, bir tren patlamasının sebebini anlamak için bir dizi tekrar eden döngü içinde yaşamasını anlatır. Film, yeniden doğuş ve zaman yolculuğu kavramlarını etkileyici bir şekilde sunar.

5. Yüzyılın Işığı (The Light of the Century): Listemizdeki en eski yapıt olan bu film, Budist reenkarnasyon anlayışına odaklanır. Hastanede geçen film, bir dizi kısa hikaye üzerinden reenkarnasyon ve ruh göçü temalarını işler. Film, zamana ve mekana yayılan reenkarnasyon öyküleriyle izleyiciyi derin bir manevi yolculuğa çıkarır. 

Reenkarnasyon, ruhun ölümsüzlüğü ve yaşam döngüsü ile ilgili derin bir felsefi ve dini tartışmayı ifade eder. Tarihte birçok kültür ve düşünür bu kavrama dair çeşitli görüşler ileri sürmüştür. Ancak, modern bilim açısından reenkarnasyonun gerçekliği hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Yine de, bu kavram hem tarihsel hem de bireysel düzeyde derin bir ilgi ve merak uyandırmaya devam etmektedir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *