"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5776 %0.28
36,3003 %0.17
3.435.328 %2.206
2.993,47 1,06
Ara
İşçi Haber Yaşam Sadece bir gün değil, her gün su günü olmalı

Sadece bir gün değil, her gün su günü olmalı

Dünya Su Günü’nde, yer altı sularına dikkat çeken Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, “Dünyadaki tatlı suyun neredeyse tamamı yer altı sularından oluşuyor.

Sürekli artan su ihtiyacı ve değişen iklim koşulları ise yer altı suları üzerindeki baskıyı hızla artırıyor. Dünyanın birçok yerinde ciddi bir su kıtlığı ve kirlilik gözlenirken, içme suyu kaynaklarını, sanitasyon sistemlerini, çiftçiliği, endüstriyi ve ekosistemleri besleyen yer altı sularının korunması için çözüme yönelik somut adımların hızla atılması gerekiyor” dedi.

Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında ilan edilen ve o tarihten bu yana her yıl 22 Mart’ta farklı bir tema ile kutlanan Dünya Su Günü, bu yıl toprağın derinliklerinde saklanan ve dünyanın en değerli kaynaklarından olan yer altı sularına dikkat çekiyor. Yaşamın kaynağı olan suya hak ettiği değerin verilmesini, temiz ve güvenli suya erişemeyen 2 milyardan fazla insanın fark edilmesini ve küresel su krizine karşı harekete geçilmesini odağına alan Dünya Su Günü ile, altıncı Sürdürülebilir Kalkınma Amacı altında yer alan “2030 yılına kadar herkes için su ve sanitasyon” hedefinde somut ilerlemeler kaydedilmesi amaçlanıyor. 

"HASTALIKLARIN YÜZDEN 80'İNDEN FAZLASI, TEMİZ SUYA ERİŞİM SORUNINDAN KAYNAKLANIYOR"

Escarus  (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.) Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, Dünya Su Günü kapsamında yaptığı açıklamada, “Yer altı sularını yüzeye çıkarmadan görmek kolay olmasa da bu suların kalite ve miktarlarında bir değişiklik olması durumunda oluşan etkileri her yerde görmek mümkün. Günümüzde ekonomik gelişme ve nüfus artışı ile doğru orantılı olarak artan kirleticiler, su kaynaklarının kirlenmesine neden oluyor ve kişi başına düşen temiz su miktarı gün geçtikçe azalıyor. Kirletici yükü yüksek olan sular, sanitasyon ve hijyen sorunlarını da beraberinde getiriyor. Dünya üzerinde 3,6 milyar kişinin güvenli bir şekilde yönetilen sanitasyon hizmetine sahip olmaması ve 2,3 milyar kişinin evinde su ve sabun bulunan bir el yıkama düzeneği bulunmaması, maalesef düşündürücü bir istatistik olarak önümüzde duruyor. Özellikle sanitasyon ile ilişkili olan problemlerin, gelişmekte olan ülkelerde hastalıkların yüzde 80’inden fazlasının temel kaynağı olduğu biliniyor. Pandemi ile birlikte temiz suya erişimin ne denli önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Diğer yandan, küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan sıcaklık artışları da suyun miktarını ve kalitesini her geçen gün daha büyük ölçekte etkiliyor” dedi.

Dünyadaki tatlı suyun neredeyse tamamının yer altı sularından oluştuğunun altını çizen Kavak, sürekli artan su ihtiyacı ve değişen iklim koşullarının yer altı suları üzerindeki baskıyı hızla artırdığını; dünyanın birçok yerinde ciddi bir su kıtlığı ve kirliliğinin gözlendiğini; içme suyu kaynaklarını, sanitasyon sistemlerini, çiftçiliği, endüstriyi ve ekosistemleri besleyen yer altı sularının korunması için çözüme yönelik somut adımların atılmasının önemli olduğunu ifade etti. 

"TÜRKİYE SU AZLIĞI ÇEKEN ÜLKELER ARASINDA YER ALIYOR"

Dr. Kubilay Kavak, yer altı sularının görünmeyen bir kaynak olduğu sektörlerin başında “tarım” sektörünün geldiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Tarımsal sulama amacıyla kullanılan suyun yaklaşık yüzde 40’ı yer altı sularından temin ediliyor. Diğer yandan, tarım sektöründe pestisit ve gübrelerin kontrolsüz kullanımı neticesinde meydana gelen ve noktasal kaynaklı kirliliğe kıyasla kontrol altına alınması oldukça zor olan yayılı kirlilik riski, su kaynaklarını tehdit etmeye devam ediyor. Yer altı sularının sürdürülebilir yönetimi, iklim değişikliğine uyum yönünde de kritik bir rol oynuyor. Tüm canlılar için elzem olmasının yanında, bazı canlılar için yegâne yaşam ortamı olan suyun korunması, sadece insanlık için değil, tüm canlılık için son derecede önemli. Ülkemizde kişi başına düşen su miktarı, 2020 yılı itibarıyla 1.346 metreküp. Bu veri, ülkemizin su azlığı çeken ülkeler arasında yer aldığını gösteriyor. Diğer yandan, bu değerin 2050 yılında 1.120 metreküpe kadar düşeceği ve su kıtlığı için sınır değer olarak kabul edilen 1.000 metreküpe yaklaşacağı tahmin ediliyor. Tüm bu veriler göz önünde bulundurulduğunda, suyun kıt bir kaynak olarak ele alınması, yer altı su kaynaklarının tükenmesinin yaratacağı sorunlardan kaçınmak için enerji, arazi kullanımı ve sulama konusunda tutarlı politikalar geliştirilmesi gerekliliği net bir şekilde ortaya çıkıyor. Toplumun farkındalığının artırılması ve bireysel su savurganlığını önlemeye yönelik çalışmalar da su kıtlığı ile mücadele ve su kaynaklarının korunması noktasında kilit bir role sahip. Bu bağlamda, suyun değeri ve korunmasının önemine ilişkin eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının yaygınlaştırılması problemlerin çözümü için yürütülmesi gereken başlıca faaliyetler arasında yer alıyor. Biz de Escarus olarak Dünya Su Günü’nde su kaynakları konusunda bütüncül bir yaklaşımla hareket etmenin ne denli önemli olduğunun altını çizmek istedik. Sadece bir gün değil, her gün su günü olsun!”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *