İstanbul'da 15 Ekim 2018 akşamı Özbekistan uyruklu bir kadına polis otosunda tecavüz eden 2'si tutuklu 5 polisin yargılandığı davada mahkeme skandal bir karara imza attı. Tecavüz eden polis iyi halden 15 yıla mahkum edilirken mağdur kadının başvurusunu değerlendirmeye almayıp onu başından savan polisler açığa alınarak görevlerinden ihraç edilmesi bekleniyor.
15 Ekim 2018 akşamı polis otosunda 27 yaşındaki Özbek kadının görevli bir polis memuru tarafından tecavüze uğrayıp bin 400 lirasının gasp edildiği haberleri gündeme gelmişti.
Kadının yaşadığı olaydan sonra şikayetçi olmak için gittiği Aksaray Polis Amirliğinde, görüştüğü üç polis memuru da olay hakkında işlem yapmadı. Vardiya değişimi sonrasında durumu öğrenen ve amirlerine haber veren başka bir polis sayesinde olay savcılığa intikal ettirildi.
Ancak sonuçlanan davada açıklanan karar şoke etti. Özbek kadına tecavüz eden Ş.Ş.'nin iyi halden aldığı 20 yıl ceza 15 yıla indirildi. Olay hakkında tahkikat başlatmayan görevli memurlar ise beraat etti.
Skandal tecavüz kararına köşesinde yer veren Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan davanın savcılığa intikalinin ardından olanları şöyle anlattı:
"FUHUŞ YAPAN BİR KADIN OLDUĞUNU İSPAT ETMEYE ÇALIŞTILAR"
"... İşte tam burada devreye vicdanı da gönlü de zengin bir grup gönüllü avukat giriyor. Davaya müdahil olmaya çabalayarak ve bunu da belli oranda başararak Cemile’yi savunmaya başlıyorlar. Tabii Aile Bakanlığı’nın da davaya müdahil olduğunu belirteyim. Belirteyim belirtmesine de “kurumlar arası hukuk”un nasıl işlediğini de hatırlatarak belirteyim.
Davanın ilk oturumunda Cemile’nin “fuhuş ile meşgul biri olduğunu” ispatlamaya çalışmış sanıklar. İkincisinde de Cemile’ye nasıl tecavüz edildiğini tüm detaylarıyla anlatıp “rıza vardı” demişler. Yani şu: Ekip otosunda, üniformalı, belinde silahı olan bir aşağılık yaratık “Cemile zaten fuhuş sektöründe çalışıyordu, rızası ile benimle birlikte oldu” diyerek davadan yırtmaya çabalamış.
"RÜŞVET,TEHDİT, ŞANTAJ, TECAVÜZ, GASP..."
Cemile’nin olay gecesine dair mahkemede anlattıkları ise utanç verici… Yazamayacağım kadar kötü detaylarla dolu. Ama şu kadarını söyleyeyim: Devletin kendisine verdiği yetkileri kötüye kullanma konusunda karşılaştığım en berbat örneklerden biri. Rüşvet, tehdit, şantaj, tecavüz, gasp… Ne ararsanız mevcut…
Şimdi gelelim insanlığın tükendiği beşinci ve son yere. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı karara bağladı. Buna göre, Cemile’nin şikâyetini almayıp onu, “Git duşunu al, dinlen” diyerek evine gönderen A. B., Y. S. ve E. S. o suçlardan beraat etti. Cemile’nin şikâyetini işleme koymayan A.B. isimli polis 7 ay 15 gün ceza aldı, hükmün açıklanması geri bırakıldı."
POLİS MEMURLARI GÖREVLERİNE GERİ DÖNDÜ
Adalet yerini buldu mu? Elbette bulmadı. İ.K., Y.S., E.S. ve A. B. polislik yapmaya devam edecekler çünkü. Cemile’nin ifadesini tam olarak dinleme zahmetine bile katlanmadan gecenin bir yarısı Yedikule ıssızına çekilmiş bir kadın için “inip kaçsaydı madem” değerlendirmesi yapan; Cemile’nin parasına çökmeyi “hırsızlık, yağma, gasp” gibi şahane suçlar dururken “irtikap” olarak değerlendiren savcılık mütalaası saçma sapandır çünkü. Tanıkların net ifade ve beyanlarına rağmen suçu karartan leş polislerin adeta sırtı sıvazlanmıştır çünkü. Polisler hakkında “kamu hizmetinden yasaklama” kararı çıkmamıştır çünkü.
"NELER DÖNDÜĞÜNDEN HABERİNİZ OLMAYABİLİR"
İşte buradan hem Aile Bakanlığı’na hem de İçişleri Bakanlığı’na açık çağrı yapayım. Neler döndüğünden haberiniz olmayabilir. Gelin sizi neler döndüğünü bilen STK’larla, gönüllü hukukçularla bir araya getireyim. Bir araya getireyim ki bir daha Cemile’nin, Cemilelerin başına böylesi utanç verici, böylesi alçakça, böylesi insanlık dışı olaylar gelmesin.NE OLMUŞTU?
15 Ekim 2018 gecesi kadın taksi ile giderken polis otosuu tarafından kontrol bahanesiyle durduruldu. Ekip otosuna geçmesi söylenen kadına, polis memuru Ş.Ş. diğer polis İ.K. dışarda beklerken ağzına silah dayayarak tecavüz etti ve cüzdanındaki bin 400 lirayı yağmaladı.
Tecavüzün sonrasında yol kenarına atılan kadın bir taksici tarafından bulunarak evine bırakıldı.
Aksaray’daki Polis Merkezi Amirliği’ne giden kadın polis memuruna olayı anlattı. Ancak Y.S. "O zaten it gibi pişman şu an, ben onun cezasını vereceğim. Sen şimdi git duşunu al, güzelce dinlen, bu olayları unut takma" diyerek kadının müracaatını almadı.
Kadın ardından komiser E.S.'ye gitti ancak E.S. de "Ben olayı gerçekleştiren polisin komiseriyim. Ceza olarak onu süreceğim" diyerek müracaatı kaydetmedi.
Olayın yaşandığı gün nöbetçi amir olan A.B. de müştekiyi dinlemesine rağmen işlem yapılması için emir vermedi. Kadının gasp edilen 1400 lirası, burada polisler tarafından kendisine iade edildi.
Ertesi gün vardiyalar değişince merkeze gelen ve durumu öğrenen bir polis olayı amirlerine haber verdi. Polis merkezi amiri, olayı savcılığa intikal ettirdi. Kadın, polis Ş.Ş.'den şikâyetçi oldu.
