Şemsi Bayraktar, “Bu son zirai don olayı 3-4 gün boyunca aralıksız sürdü. Türkiye genelinde yaşanan bu afet, birçok ürünün arzını ciddi oranda yavaşlatacak. Hatta bazı ürünlerde yüzde 100’e varan zararlar söz konusu. Bu ürünleri artık pazarda ya da markette bulamayacağız” ifadelerini kullandı.
İklim değişikliği tarımı nasıl etkiliyor?
Basın açıklamasında iklim değişikliğine dikkat çeken Bayraktar, “Yaşadığımız iklim değişikliği hem Türkiye’yi hem de dünyayı son derece olumsuz etkiliyor. Tarım sektörü ise bu etkilerden en fazla nasibini alan alanlardan biri. Doğal afetler artık daha şiddetli şekilde geliyor. Bu son zirai don olayı da 3-4 gün boyunca sürdü. Mevsimsel kaymalarla karşı karşıyayız. Ocak ve şubat aylarında beklenen yağışları alamadık. Aksine bazı bölgelerde don olayları yaşandı. Örneğin Çukurova bölgesinde narenciye ürünleri neredeyse tamamen yok oldu” dedi.
65 ilde hasar tespit edildi, daha fazlası bekleniyor mu?
Mart ayının kurak geçtiğini hatırlatan Bayraktar, “Nisan yağışları tarım için kritik önemde. Özellikle hububat için bu yağışlar hayati önemde. Türkiye’de hububat üretimi yapılan alanlar ülke yüzölçümünün yüzde 80’ine tekabül ediyor. Yağışların başlamasıyla umutlanmıştık ancak kar yağışı da beraberinde don olaylarını getirdi. Şu ana kadar yapılan tespitlerde 65 ilimizde tarımsal hasar var. Bazı bölgelerde hala risk devam ediyor. Elimize ulaşmayan veriler de var, bunlar da eklendiğinde tablo daha da ağırlaşacak. Mevsim kaymaları çok ciddi düzeyde. İlkbaharda kışı, sonbaharda yazı yaşadık. Bu değişim, bitki desenlerini ve tarımsal üretimi büyük ölçüde etkileyecek. Bazı bölgelerde artık o ürünler yetiştirilemeyecek” şeklinde konuştu.
Kirazda ihracat tehlikede mi?
Manisa bölgesinde üzümün büyük zarar gördüğüne dikkat çeken Bayraktar, Kemalpaşa’da ise kirazın başlıca zarar gören ürün olduğunu ifade etti. “Kiraz, Kemalpaşa’dan başlayarak ihracatta lider olduğumuz bir üründür. Sadece üretici değil, tüketici de bu süreçten etkilenecek. Bu afet, birçok ürünün arzını yavaşlatacak. Bazı ürünlerde yüzde 100’e yakın zarar söz konusu. O ürünler pazarlarda, marketlerde bulunamayacak. Bu durumdan en çok dar gelirli kesim etkilenecek. Fiyatlar artacak ve bazı ürünler parayla bile alınamayacak hale gelecek” dedi.
Çiftçilere yeterli destek sağlanmazsa kırsal bölgelerde göçün kaçınılmaz olacağını dile getiren Bayraktar, “Zaten gençleri tarımda tutmakta zorlanıyoruz. Bu gibi kriz anlarında maddi destek olmazsa kırsaldan büyükşehirlere göç kaçınılmaz hale geliyor. Çiftçilerimizin en önemli taleplerinden biri TARSİM’in hakkaniyetli tespitler yapması. Sigorta primleri çok yüksek olduğu için don riskine karşı çok az üretici sigorta yaptırabiliyor. Ancak tespitlerde adaletli davranılması büyük önem taşıyor. Eğer eksperlerden memnun değillerse Türkiye Ziraat Odaları Birliği'ne bildirsinler. Gerekirse eksper değişikliği yapabiliriz” dedi.
Bayraktar, üreticilerin Ziraat Bankası, tarım kredi kooperatifleri ve özel bankalara olan borçlarının yapılandırılmasını da talep etti. “Bazı ağaçlar kurudu, dallar zarar gördü. Önümüzdeki yıllarda bu ağaçlardan verim almak zor olacak. Bahçelere bakım yapılamazsa uzun vadede daha büyük zararlar ortaya çıkabilir. Dolayısıyla borç yapılandırmaları uzun vadeli olmalı, sadece bu yıl değil önümüzdeki yıllar da düşünülmeli. Ayrıca çiftçimizin nakde ihtiyacı var. Bankalar, borcu olan çiftçiye kredi vermiyor. Yeni bir fon oluşturulup buradan doğrudan destek sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bakanlığın bu yönde çalışması olduğunu biliyoruz ve bunu olumlu karşılıyoruz” şeklinde konuştu.
bayraktar: Bir gecede tüm emek yok oldu
Zirai donun bir gecede tüm emeği yok ettiğini vurgulayan Bayraktar, “Açık fabrikada üretim yapıyoruz. Çiftçi, her türlü afete açık bir şekilde üretim yapıyor. Bu yıl içinde çiftçinin yaşamadığı doğal afet kalmadı. İzmir’in birçok ilçesinde üzüm, şeftali, nektarin, kayısı ve kivi başta olmak üzere birçok üründe ciddi hasar var. Özellikle yüksek kesimlerde etkiler çok daha büyük. Bayındır, Bergama ve Kemalpaşa ilçeleri en çok zarar gören yerler arasında” ifadelerini kullandı.
Kaynak: DHA