İki yıl önce Türkiye'nin farklı illerindeki yetiştiricilerden alınan 100 kuluçkalık yumurta ile başlanılan çalışmada, bugüne kadar 2 bin kuluçkalık yumurta ve civciv üretilerek talep eden üreticilerle paylaşıldı.
Tesiste bulunan yaklaşık 200 damızlık tavuk ve horozla yerli ırkların üretimi sürdürülüyor.
Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı araştırma görevlisi Mehmet Naci Oktay, tüm yerli ırkların ülke coğrafyasına uyum sağlayan, hastalıklara dayanıklı hayvanlar olduğunu söyledi.
100 yıl önce yazılan kaynaklarda dahi bu ırkların varlığını gördüklerini anlatan Oktay, "Yaptığımız araştırma sonucunda da sayılarının oldukça azaldığını gördük. Bunları yeniden üretmek için ırkını en iyi temsil eden damızlıklardan kuluçkalık yumurta elde ettik. İki yıldır da fakültemizde üretmeye çalışıyoruz." dedi.
Oktay, halen Denizli, Gerze, Sultan ve Berat ırklarının ellerinde bulunduğunu belirterek, bunlardan Denizli ve Gerze'nin resmi tescilli olduğunu belirtti.
Sultan ırkını çoğaltmak için çalışma yürüttüklerini, gelecek yıl da İspenç araştırmasına ve üretimine başlayacaklarını dile getiren Oktay, şöyle konuştu:
"Diğer ırklar da koruma sürüsü olarak elimizde bulunmakta. Sultan ırkındaki çalışmalar tamamlandıktan sonra diğerlerinde de çalışma yapacağız. Proje öncesinde iletişime geçtiğimiz yetiştiriciler hayvanları bize gönderdi. Üretmek isteyen vatandaşlarımız bizimle iletişime geçtiğinde onlarla kuluçkalık yumurta veya damızlık fazlamız varsa paylaşabiliyoruz. Projedeki amacımız, öncelikle tescilli olmayan ırkların üzerinde akademik araştırma yaparak tanınırlığını artırmak ve bölgemizde yaygınlaşmasını sağlamak. Bu ırkların korunmasının en önemli yolu, bunların meraklısı olan yetiştiricilerin desteklenmesi ve teşvik edilmesi."
Veteriner Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Hasan Köprülü de yerli ırkların tanınması ve yaygınlaşması için çalışmalara dahil olduğunu söyledi.
Hocalarının desteğiyle TÜBİTAK'a sundukları "Türkiye'deki Yerli Tavuk Irklarının Halk Elinde Yetiştiriciliğinin Mevcut Durumu ve Yetiştirici Profilinin Belirlenmesi" projesinin de onaylandığına işaret eden Köprülü, projeyle bu ırklardan halk elinde ne kadar kaldığını, hangi şartlarda bakım, besleme yapıldığını ve yakın zamanda yetiştiriciliği bırakıp bırakmayacaklarını öğrenmeyi amaçladıklarını kaydetti.