Sosyal medya hesaplarından yayınladığı "The Media Crisis" (Medya Buhranı) isimli podcastte Sanders, ABD medyasının Gazze ile ilgili haberlerini Amerikalı gazeteci John Nichols ile değerlendirdi.
Sanders, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümetinin Gazze'deki binlerce çocuğu kasten aç bıraktığını belirterek, ABD ana akım medyasının Gazze'deki olaylara ve ABD hükümetinin İsrail'e desteğine yeterince tepki göstermediğine dikkati çekti.
İsrail'in, yardım konvoylarının geçişine izin vermemesiyle Gazze'de binlerce çocuğun açlıkla yüzleştiğini dile getiren Sanders, bu durumu "akıl almaz" ve "oldukça üzücü" olarak değerlendirdi.
Sanders, ABD medyasında bu duruma karşın "yeterince tepki olmamasını" eleştirerek, "(Medyada) Hiç öfke görebiliyor musun? Bir yere kadar şu ya da bu şekilde (Gazze'deki olaylar) tartışılıyor ama gerçek şu ki ABD, İsrail ordusuna yatırım yapıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Medyanın, ABD hükümetinin İsrail'e desteğine yeterince dikkati çekmediğini yineleyen Sanders, "Bu (ABD'nin İsrail'e desteğinin) konunun hiç tartışılmadığını söylemiyorum ama en temel olay şu: Çocukları kasten aç bırakan bir hükümete neden 10 milyar dolar verelim?" ifadesini kullandı.
ABD medyasında "öfke seçici"
Sanders, Amerikalı gazeteci Nichols'un "Medyamızın çoğu bir öfke makinesi." yorumunu "Evet, kesinlikle." diye onaylarken, "Ama öfke oldukça seçici." diye ekledi.
Öte yandan Sanders, ABD medyasının vatandaşların karşılaştığı ciddi problemleri de yeterince tartışmadığını söyledi.
Söz konusu problemlere örnek olarak ABD'deki sağlık sistemini ve gelir eşitsizliğini gösteren Sanders, vatandaşların siyasi süreçlere ilgi göstermemesini, ülke medyasının "toplumun gerçekliğini yansıtmayı başaramaması veya istememesi"yle ilişkilendirdi.
Öte yandan neredeyse tüm büyük ülkeler arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranının ABD'de olduğunu vurgulayan Sanders, ABD medyasının iklim değişikliği konusuna da yeterli seviyede ilgi göstermediğini aktardı.
Sanders, resmi internet sitesinden 15 Nisan'da yayınladığı açıklamada, Gazze'de yaşananları "dehşet verici" olarak nitelerken, ABD'nin Netanyahu hükümetine yardımlarını durdurması çağrısını yinelemişti.
