Gazze'de yaşanan son olaylar, uluslararası toplumda büyük endişeye yol açıyor. Gazze'de devam eden çatışmalar ve şiddet olayları, sivillerin hayatını tehlikeye atıyor ve insani krizi derinleştiriyor.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği New York Ofisi Direktörü Mokhiber, İsrail'in Gazze'ye karşı uyguladığı orantısız güçle ilgili mektup yazdı. Gazze'de yaşananlar hakkında dikkat çekici ifadelerde bulundu.
Gazze'deki vahim durumu gözler önüne seren Mokhiber mektubunda, "Bu mektubu, pek çok meslektaşımız da dahil tüm dünya için çok büyük bir acının yaşandığı bir dönemde kaleme alıyorum. Bir kez daha gözlerimizin önünde bir soykırımın işlendiğine şahit oluyoruz ve çalıştığımız kuruluş (BM) bunu durdurmak için aciz duruyor." ifadelerine yer verdi.
"Her bir vakada, savunmasız sivillere yönelik korkunç olaylar durulduğunda, toplu vahşeti önleme, savunmasızları koruma ve suçlulardan hesap sormaya yönelik görevimizi yerine getiremediğimiz acı bir şekilde ortaya çıktı. BM'nin var olduğu dönemde, Filistinlilere yönelik art arda cinayet ve zulüm dalgalarında da bu böyle oldu. Yüksek Komiser, bir kez daha başarısız oluyoruz."
"(İsrail'in) Onlarca yıldır devam eden sistematik zulmünün devamında gelen ve etnik milliyetçi yerleşimci sömürge ideolojisinden kaynaklanan, Filistin halkına yönelik toplu katliam, (Filistinlilerin) tamamen Arap olmalarına dayanıyor. Bu, İsrail hükümet ve ordu yetkililerinin, Filistin'e yönelik niyetlerini açıkça belli ettikleri açıklamalarıyla birleşince (katliam konusunda) şüpheye veya tartışmaya yer bırakmıyor."
Batı ülkelerine eleştiri
Batılı ülkelerin tavrını da eleştiren Mokhiber, "Bu, tipik bir soykırım örneğidir. Filistin'deki Avrupalı, etnik milliyetçi, yerleşimci sömürge projesi, Filistin'de yerli Filistin yaşamının son parçalarının hızla yok edilmesine yönelik son aşamasına girdi. Dahası ABD, İngiltere ve Avrupa'nın çoğu bu korkunç taarruzun tamamen suç ortağıdır. Bu hükümetler, Cenevre Sözleşmeleri'ne 'saygıyı tesis etmek' adına anlaşma yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddetmekle kalmayıp, taarruzu silahlandırıyor, ekonomik ve istihbarat desteği ve İsrail'in zulümleri için siyasi ve diplomatik kılıf sağlıyor."
"Batı basını, soykırıma olanak tanımak için Filistinlileri canavarlaştırıyor, savaş propagandası ve ayrımcılığa, düşmanlığa, şiddete teşvik eden milli, ırkçı ya da dini nefreti savunan yayınlar yapıyor." ifadelerinde bulundu.