Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Filistin Özel Raportörü olarak 2016-2022 yıllarında görev yapan Michael Lynk, İsrail'in Gazze'deki saldırılarıyla ilgili kullanılan dilde "insani kriz" ve "insani felaket"ten "insani kabus"a şimdi ise "soykırıma" doğru ilerlendiğini belirtti.
Lynk, İsrail'in ablukası ve yoğun saldırıları altındaki Gazze'de yaşanan son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarıyla ilgili kullanılan dilde insani kriz ve insani felaketten insani kabusa, şimdi ise soykırıma doğru ilerliyoruz." diyen Lynk, halihazırda Gazze Şeridi'nin güneyinde 1,5 milyondan fazla Filistinlinin sıkışmış durumda olduğunu söyledi.
"REFAH'TA YAŞANAN FELAKETİN NASIL DURACAĞINI GÖRMEK ZOR"
Lynk, Refah şehrinde yaşayanların gıda, su, yakıt ve sanitasyon ile barınağa erişimi olmadığına işaret ederek, buradaki kamplarda yaşayan Gazzelilerin bombardımanlarla karşı karşıya kaldığını, koruma ve güvenliklerinin de olmadığını belirtti.
Dünyanın ateşkes konusunda ısrar edebileceği ve bu saldırıları durdurabileceği dönemde Gazze'deki gelişmeleri izlemekle yetindiğini vurgulayan Lynk, Cezayir tarafından hazırlanan ve Gazze'de acilen ateşkes çağrısı yapan karar tasarısının bugün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) oylamaya sunulacağının ancak bunun ABD tarafından veto edileceğine dair belirtiler olduğunun altını çizdi.
Lynk, "ABD, İsrail'in tükenen askeri teçhizat stokunu yeniden ikmal etme ve yenileme sürecinde. ABD, İsrail'e 'artık yeter' demediği sürece bu saldırgan tavrın ve Refah'ta yaklaşan felaketin nasıl duracağını görmek zor. Bunun olacağını sanmıyorum." dedi.
"ŞU ANDA YA SOYKIRIM GERÇEKLEŞİYOR YA DA GERÇEKLEŞMEK ÜZERE"
Hukukta "soykırım" kararının alınması için hem soykırım fiilini hem de niyetini göstermek gerektiğini belirten Lynk, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) geçen ay, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin açtığı davada, soykırım eylemlerine ilişkin makul seviyede kanıt olduğuna karar kıldığını hatırlattı.
Lynk, "İsrailli üst düzey siyasi ve askeri liderin soykırım niyeti taşıyan çok sayıda açıklaması var. Soykırım Sözleşmesi'nin tanımına göre, şu anda büyük olasılıkla ya soykırım gerçekleşiyor veya gerçekleşmek üzere." ifadesini kullandı.
Küresel Kuzey ile Küresel Güney ülkelerinin İsrail-Filistin konusuna ayrı pencerelerden baktığına işaret eden Lynk, sömürgecilik, yabancı hakimiyeti ve işgali deneyimi olan Küresel Güney ülkelerinin İsrail'in Gazze'deki saldırılarını eleştirdiği, Küresel Kuzey ülkelerinin ise İsrail'i pasif olarak ya da doğrudan desteklediğini bildirdi.
DİPLOMATİK KALKAN SAĞLADIĞINI KAYDETTİ
Lynk, Küresel Kuzey ülkelerinin, İsrail'in Gazze'de yaptığının bedelini ödemesini engellediğini belirterek, "(Küresel Kuzey ülkeleri) Onlar İsrail ile diplomatik ve ticari ilişkilerini, askeri silah ticaretini yeniden gözden geçirmediğinde, İsrail bunu (Gazze'deki saldırıları) yapmaya devam etmenin hiçbir bedeli olmadığını anlıyor." diye konuştu.
ABD'nin, İsrail'in BM'deki eylemlerine "diplomatik kalkan" sağladığını kaydeden Lynk, bu ülkenin, İsrail'e her yıl 3,8 milyar dolar tutarında askeri yardım sağladığını da hatırlattı.
Lynk, UAD'nin geçen ay İsrail'e yönelik aldığı ihtiyati tedbir kararlarının son derece önemli olduğunu vurgulayarak, mahkemenin kararını muhtemelen gelecek yıl temmuz veya ağustos ayında açıklayacağı değerlendirmesinde bulundu.