Batı Şeria'da son günlerde giderek artan fanatik Yahudi yerleşimcilerin ırkçı şiddet eylemleri yalnızca Filistinlileri hedef almakla kalmıyor.
Yüzleri maskeli bir grup fanatik yerleşimci, 21 Ocak'ta Nablus kentine bağlı Burin kasabasında, Filistinli çiftçilerin ağaç dikimine destek olan Yahudi barış aktivistlerine öldüresiye saldırdı.
Saldırıda başından ve kolundan yaralanan "Zeytin Hasadı Koalisyonu" adlı Yahudi sivil hareketin üyesi Doron Maynrat (60), AA muhabirine o gün yaşadıklarını anlattı.
Hem Filistinlilere destek olmak, hem İbrani takvimine göre "Tu Bişvat" olarak adlandırılan Yahudi ağaç dikme bayramını kutlamak için ağaç diktiklerini söyleyen Yahudi aktivist, "Her yıl burada ekim ve kasım aylarında onların (Filistinliler) zeytin hasadına da yardımcı oluyoruz." dedi.
Maynrat, 3 ay önce Filistinli arkadaşlarıyla diktikleri ağaçların yerleşimciler tarafından yakıldığını, bunun üzerine yeniden 100 ağaç daha dikmek için Filistinlilerle bir araya geldiklerini dile getirdi.
Başı ve kolu sargılı haldeki Maynrat, o sırada 10 kişi olduklarını belirterek olayı şöyle aktardı:
"Yasa dışı yerleşimden bize doğru gelen gençler gördük. Bir anda ellerinde sopalar ve benzinle bize doğru koşmaya başladılar. Bir aracımızı ateşe verdiler. Bize taş atıp sopalarla saldırdılar. Ben kafam ve kolumdan yaralandım. Kendimi korumaya çalışsam da fayda etmedi. Her şey 5 dakikada yaşandı."
"Hiç konuşmadan direkt saldırdılar"
Grubun en küçüğünün 60 yaşındaki kendisi olduğuna, aralarında 80 yaşında olanların ve kadınların da bulunduğuna dikkati çeken aktivist, yaşadıklarını "inanılmaz" şeklinde nitelendirdi.
İsrailli aktivist, "Ben bizimle tartışır, bize bağırırlar sanıyordum. Ya da belki diktiğimiz ağaçları sökerler diye düşündüm. Bize böyle saldırmalarına inanamadım. Gerçekten inanılmazdı. Hiç konuşmadan direkt saldırdılar. İnsanlar çok rahat ölebilirdi. 80 yaşında bir kadının kafasına sopayla vurulursa tabii ki ölebilir. Ama neyse ki bu olmadı." ifadelerini kullandı.
İsrail polisince saldırıyı gerçekleştirenlere karşı bir tutuklama yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine, Maynrat'ın yanındaki kolu sargılı bir diğer kadın aktivist, böyle bir şeyin olamayacağını ima etti.
Maynrat ise "Bildiğim kadarıyla tutukluluk olmadı. (Yanındaki kadın aktivist arkadaşını işaret ederek) O gülüyor. Ama ben gülmüyorum. Biz ifademizi verdik ve şikayetimizi sunduk. Umarım tutuklama olur."
"Bölgenin 'güçlü ulusu' olduğumuzu düşünüyoruz"
"Burada esas sorun ise biz bölgenin 'güçlü ulusu' olduğumuzu düşünüyoruz." diyen Maynrat, İsrail yönetiminin fanatik Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına karşı önlem almamasını eleştirdi.
Filistinlilere yardım etmenin "sorumlulukları olduğunun" altını çizen aktivist şöyle konuştu:
"Bizim bu insanlara (Filistinliler) yardım etme sorumluluğumuz var. Ordu ve polis onlara yardım etmek zorunda. Onları rahatsız etmeyi bıraksınlar."
Batı Şeria'da "yerleşimci terörü"
Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşimlerden kaynaklanan ve son dönemde şiddetini giderek artıran "Yahudi yerleşimci terörüne" karşı hem İsrail kamuoyunda hem de uluslararası alanda tepkiler yükseliyor.
İsrail Kamu Güvenliği Bakanı Omer Barlev, İsrail Kamu Yayın Kuruluşuna (KAN) yaptığı açıklamada, Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria’da Filistinlilere yönelik saldırılarının "organize terör" olduğunu kabul etmişti.
Dün yaşanan ve 3 yaşındaki bir çocuk dahil 3 Filistinlinin yaralandığı saldırı hakkında konuşan Barlev, "Benim görüşüme göre bu, beraber hareket eden bir terör grubunun organize faaliyetidir." ifadelerini kullanmıştı.
İsrail Meclisindeki Ortak Arap Listesi lideri Eymen Avde de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yerleşimci şiddetinden İsrail hükümetini sorumlu tuttu.
Şiddet görüntülerinin, "suçluların hükümet desteği almasının sonucu" olduğunu savunan Avde, "İşgalin derinleştirilmesi politikası, yerleşimci şiddetinin temelidir." ifadelerini kullandı.
ABD'de etkili 7 Yahudi örgütü de "terörizm ve siyasi şiddete" karşı İsrail makamlarını "kesin bir şekilde harekete geçmeye" çağırdı.
İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 250'den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden yaklaşık 500 bin Yahudi yerleşimci, Batı Şeria'da işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.