Ücretli öğretmenliğin artık bir istihdam modeli haline geldiğini söyleyen ücretli öğretmenler, sorunlarını ve bu sorunlara sundukları çözüm önerilerini paylaştı:
Bizler MEB'e bağlı eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığı çalışan eğitim fakültesi mezunu veya formasyon sahibi ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİZ.
Şunu ifade etmek isterim ki ücretli öğretmenler bu sisteme mecbur bırakılarak çalıştırılmıştır. Bizim mücadelemiz sistemin kendisiyle, yanlış bir sistem diyoruz. Haklarımızı almamıza karşı olan herkes bu sisteme evet diyor. Hak derken alamadığımız maaştan, ssk priminden vs. bahsediyoruz. Bunlar bizim hakkımız talep etmek zorundayız. Neden çocuklarımızın rızkını bırakalım ?
İşi olmadığı halde bu işi yapan yani öğretmenlik vasfını taşımayanlar bizi ilgilendirmiyor. Biz öğretmenlik vasfını taşıyanlar için konuşuyoruz . Bilerek o ayırıma girilmiyor hepsi aynı kefeye koyuluyor ki kimse hak talebinde bulunmasın ! Düşünün geçen yıl çalışan 75.000 ücretli öğretmenin sadece üçte biri öğretmenlik vasfını taşıyordu.
Resmi Gazetede yayımlanan %25 lik zam bizim sorunumuzu çözmez . Üstelik yapılan bu zam yapılacağının söylenmesinden 3-4 ay sonra yapıldı.Biz hakkımız olanı istiyoruz. 5-10 yıldır bu mesleği yapanları düşünün, onların mağduriyeti nasıl giderilecek? Yüksek sayıda atama yapıldığında o arkadaşlarımız yine işsiz kalacak. Bu sistem sürekli istihdam sağlanmadıkça mağduriyet yaratmaya devam edecek.
Ücretli öğretmenlik yapan eğitimciler, sorunları ve bu soruna sundukları çözümü anlattı:
Ücretli Öğretmen Kimdir?
Devlet okullarında prosedür gereği doğum iznine ayrılmış veya askere giden öğretmenin yerine geçici süreli ek ders karşılığı görevlendirilmiş eğitim fakültesi mezunu ve formasyonlu öğretmenlik vasfını taşıyan öğretmenlerdir. Ancak öğretmen açığının olduğu yerlerde 1. ,2. dönem sonuna kadar okullarda yerine kadrolu öğretmen gelinceye kadar çalışırlar. Ne yazık ki Ücretli Öğretmenlik artık bir istihdam modeli haline gelmiştir. 20 yılı aşkın bir süredir ücretli öğretmen olarak çalışanlar vardır. Bu da sistemin geçici değil tamamen bir devlet politikası haline gelerek ucuz emek ve iş gücü olarak görülmektedir.
Çalışma Koşulları
- Herhangi bir maaşları yoktur. Sadece girdikleri ders saati üzerinden ek ders ücreti alırlar. Bu her ay değişkenlik gösterir sabit değildir.
- Hafta sonları, resmi tatiller, kar tatilleri, ara tatillerde ücret almazlar. Dolayısıyla aldıkları ücret asgari ücretin de çok altında kalmaktadır.
- Hastalanıp izin aldıklarında derse girmedikleri için ücretleri kesilir. Hatta bir saatlik izin aldıklarında bile anlayışsız yöneticiler tarafından bir günlük sgk ile birlikte o günkü ücretleri kesilmektedir.
- SGK ları toplam aylık ders saatinin 7,5’a bölünmesiyle hesaplanır. (Beş saate 1 saat eklenmeden önce) SGK’ları okula gittikleri günden 4-5 gün eksik yatmaktaydı. Örn: 20 gün okula giden 6 saat derse giren bir öğretmenin SGK’sı 16 gün olarak yatırılmaktaydı.
- Kadrolu öğretmenlere verilen; nöbet ücreti, kırtasiye yardımı, aile ve çocuk yardımından ücretli öğretmen faydalanamaz.
- Mebbis kaydı, öğretmen kimlik kartı yoktur. Hem mesleki hem de sosyal haklardan faydalanamazlar.
- Kadrolu öğretmenlere bankaların verdiği maaş promosyonundan ücretli öğretmen faydalanamaz.
- Okul sosyal kulüplerinde görev alır ancak herhangi bir ücret ödenmez.
- Yasal olarak çalışma alanı ve özlük hakları kısıtlıdır.
- DYK kurslarında görev alamazlar.
- İşlerine son verildiğinde herhangi bir tazminat vs gibi sosyal maddi hakları yoktur. Ücretli Öğretmenler bu çalışma koşullarında aldıkları eğitimin hakkını vererek devletine ülkesine hizmet etmiştir.
Çözüm Önerileri
- Ücretli Öğretmenler yıllardır verdikleri emeklerinin karşılığını kadro olarak talep etmektedir.
- Öğretmen atamalarında kpss puanı da bulunan ücretli öğretmenlere tecrübe ve emeklerinden liyakatlerinden dolayı öncelik verilmelidir. Çünkü hiç sınıf yüzü görmemiş sadece kpss puanıyla atama talep eden bir öğretmen adayıyla ücretli öğretmen bir tutulamaz.
- Kadro verilmeyecek ise yıllarca devlet okullarında devletine hizmet etmiş Eğitim Fakültesi mezunu, yahut fakülte mezunu formasyonlu tecrübesi olan öğretmenlerin öğretmenlikte geçen süre içerisinde hangi maddi haklardan yoksun bırakılmışsa;
- Eksik yatan SGK primleri
- Asgari ücretin altında aldıkları ücretler
- Alamadıkları nöbet ücretleri
- Banka promosyonları
- Resmi tatillerde ve idari izinli sayılabilecekleri günlerde kesilen ücretleri
Günümüz ekonomisi üzerinden ivedilikle iade edilmeli hiç olmazsa bu insanların kazanılmış hakları verilmeli ve eksik yatan sgk ları tamamlanarak emeklilik haklarıyla geleceklerini garanti altına almaları sağlanmalıdır.
Adına Ücretli Öğretmen gibi öğretmen onuruna yakışmayan ücretli sıfatıyla yıllarca aşağılanan hor görülen yürekli, vefakâr öğretmenlerimize maddi manevi hakları iade edilmelidir. Hukuken, vicdanen, ahlâken ve insanî olarak yapılması gereken budur.