"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5659 %0.17
36,2076 %-0.14
3.388.783 %3.988
2.964,82 0,09
Ara
İşçi Haber Eğitim Vakıf üniversiteleri eğitim ve bilim emekçileri geçinemiyor!

Vakıf üniversiteleri eğitim ve bilim emekçileri geçinemiyor!

Vakıf üniversitelerinde çalışan eğitim ve bilim emekçileri bugün "Eşit İşe Eşit Ücret" sloganıyla Kadıköy'de basın açıklaması düzenledi.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası bünyesinde örgütlenen Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi'ne (VÜDAM) bağlı akademisyenler "Geçinemiyoruz! Eşit İşe Eşit Ücret!" talebiyle Kadıköy Süreyya Operası önünde eylem gerçekleştirdi.

Akademisyenler, devlet üniversitelerinde bulunan akademisyenlerle eşit ücret almaları konusunda yasal düzenlemesine rağmen, vakıf üniversiteleri patronlarının yasanın etrafından dolanarak kendilerini düşük ücretle çalıştırmak istemesine tepkilerini gösterdiler.

Vakıf üniversitelerinde çalışan eğitim ve bilim emekçileri olarak bugün burada günden güne ağırlaşan çalışma koşullarımız ve hayat pahalılığı karşısında eriyen ücretlerimiz için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hepimizin bildiği gibi 17 Nisan 2020 tarihinde Yükseköğretim Kanunu'nda bir değişiklik yapılmış ve ilgili madde “Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez” şeklinde düzenlenmiştir. Bu açık ifadeye rağmen aradan geçen üç buçuk yılda bir iki istisna dışında vakıf üniversitelerinin tümü bu kararı yok saymıştır. Bugün de aynı hukuksuzluk devam ediyor.

Öğrenim ücretlerine her sene rekor zamlar yapan ve kârlarına kâr katan vakıf üniversiteleri patronları, konu çalışanların ücretlerine ve haklarına geldiğinde ortadan kayboluyorlar. Aynı üniversite patronlarının bir yandan yeni birimler, fakülteler açarken, kontenjanları arttırırken "batıyoruz" bahanesiyle çalışanlarının ücretlerini aylarca ödemediği örnekleri biliyoruz. Yasaya rağmen ücretleri eşitlemeyen üniversite yönetimleri yemek, yol, barınma gibi en temel sosyal hakları bile sağlamaktan imtina ediyor. Sonuçta araştırma görevlileri, öğretim görevlileri, öğretim üyeleri, ders başı ücret alanlar, idari çalışanlar; statüsü veya birimi fark etmeksizin vakıf üniversitelerinde çalışan tüm emekçiler yoksulluğa mecbur bırakılıyor.

Tüm bu sorunların muhatabı ve sürecin denetleyicisi olması gereken Yükseköğretim Kurumu ise vakıf üniversitelerinde yaşananları ve bizlerin taleplerini görmezden gelmeye devam ediyor. Göstermelik ve sonuçsuz birtakım incelemelerle yetinen YÖK açık yasal hükümlere uymayan vakıf üniversitelerine dair hiçbir caydırıcı yaptırımda bulunmadığı gibi patronları kollayan tavrını her fırsatta gösteriyor. Bu tutumdan cesaret alan vakıf üniversiteleri patronları ise hiçbir engelle karşılaşmadan emek sömürüsünü alabildiğine derinleştiriyor.

Ücretlerin eşitlenmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sosyal hakların sağlanması gibi acil çözüm bekleyen sorunlarımızın yanında genel olarak üniversitelerin içerisinde bulunduğu durum hepimiz için kaygı verici olmaya devam ediyor. Karar alma süreçlerinde üniversite bileşenlerinin yok sayılması, kayyum uygulamaları, sistematik hale gelmiş baskılar, KHK'lar, niteliksizleşme, piyasalaşma, gericilesme gibi başlıklarda ifadesini bulan politikalar eğitimi, bilimsel faaliyetleri ve akademik özgürlüğü doğrudan etkiliyor. Üniversiteye yönelik bu saldırılar yalnızca ülkemizin bugününü değil yarınını da olumsuz anlamda etkileyen sonuçlar üretiyor.

Bu vesileyle bir çağrı da yurttaşlarımıza yapmak istiyoruz. Derdimizin sadece ücretler olmadığının altını çiziyoruz. Kendi çalışanına bu koşulları dayatan üniversitelerde ne nitelikli bir eğitimin ne toplum yararına bilimsel faaliyetlerin gerçekleşemeyeceğini herkesin bilmesi gerekiyor. Günü kurtarmaktan bile uzak bu uygulamalar yalnızca bizim emeğimizin çalınmasıyla sınırlı kalmıyor, sizlerin ve çocuklarınızın geleceğini de etkiliyor.

Basın açıklamamızı bitirirken bir önceki ortak açıklamamızdaki çağrımızı yineliyoruz: Vakıf üniversitelerinde çalışan eğitim ve bilim emekçileri dayanışma ağlarında, sendikalarda, derneklerde; kısacası bulabildikleri her platformda bir araya gelmeli, patronlara savunmasız ve yalnız olmadığımızı göstermeliyiz. Emeğimiz, haklarımız ve geleceğimiz için; eşit, bilimsel ve parasız bir eğitim için; özgür, özerk ve demokratik üniversite için birlikte mücadele edeceğiz. Birleşe birleşe kazanacağız!

Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Vakıf Üniversiteleri Birimi
Sosyal-İş İstanbul Şube Vakıf Üniversiteleri Komisyonu
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği
Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *