ÖZEL HABER- Hacer Bayram
Yalova Çiftlikköy’de uzun yıllardır emlakçılık yapan Çetin Sunay, sektördeki güncel sorunlar ve barınma krizi üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kiraların ve ev fiyatlarının artış sebeplerinden, deprem gerçeğinin sektörü nasıl etkilediğine kadar çok sayıda konuya değinen Sunay, aynı zamanda çözüm önerilerini de dile getirdi.
2008 yılında emlakçılık mesleğine giriş yapan Çetin Sunay, kiralardaki artışın temel sebebinin kontrolsüz fiyat politikaları ve fırsatçılık olduğunu dile getiriyor. Sunay’a göre, piyasa dengesizlikleri ve ev sahiplerinin keyfi fiyat artışları, barınma krizini daha da derinleştiriyor.
“Ev sahipleri ve müteahhitler, döviz kurları ya da inşaat malzemesi fiyatları gibi bahanelerle keyfi fiyat artışları yapıyor. 1+1 bir evi eşyalı olarak 20 bin liraya veren ev sahipleri var. Bu durum emlak sektöründe iş yapmayı zorlaştırıyor. Fiyatların yükselmesinden dolayı emlakçılar suçlanıyor ama biz de bu durumdan şikayetçiyiz. Hepimiz, herkesin kendi bütçesine uygun bir şekilde yaşamasını isteriz ama bu şartlarda çok zor. Maalesef fırsatçılık, her sektörde olduğu gibi emlakta da büyük bir sorun.”
Suriyeli göçmenlerin ülkeden ayrılmasının kısa vadede bazı bölgelerde etkisini göstermeye başladığını belirten Sunay, bu durumun daha çok İstanbul, Mersin, Adana ve Gaziantep gibi illerde hissedildiğini söyledi. Ancak Bodrum ve Marmaris gibi turistik bölgelerde kiraların hâlâ yüksek seviyelerde olduğunu ifade etti.
“Bazı illerde bu durum kiraların düşüşüne az da olsa katkı sağladı. Ancak genel olarak Türkiye’de kira krizine kalıcı bir çözüm gelmediği için bu etki sınırlı kaldı. Öte yandan, büyük şehirlerde durum daha da kötüleşiyor.”
İstanbul’daki ev kiraları insanları Yalova’ya taşıyor
Son bir yıl içerisinde çok sayıda İstanbullunun Yalova’ya taşındığını belirten Sunay, bu durumun temel sebebinin daha uygun kira fiyatları olduğunu söyledi.
“İstanbul’da 50-60 bin liraya kiralanan bir daire, Yalova’da 15-25 bin liraya bulunabiliyor. Ulaşım imkanları sayesinde insanlar sabah erken saatlerde yola çıkıp yine de Yalova’yı tercih ediyorlar. Ancak bu talep artışı, buradaki kiraları da yüksek seviyelerde tutuyor. Talebin artması, piyasayı dengelemek yerine Yalova’da da kiraları artırıyor. İnsanlar bir yandan çözüm ararken, bu çözüm başka bir bölgede yeni bir sorun yaratıyor.”
Deprem gerçeği, insanların konut tercihlerini doğrudan etkiliyor. Çetin Sunay’a göre, özellikle büyük depremlerden sonra müşterilerin önceliği, yeni ve deprem yönetmeliğine uygun binalar oluyor.
“Depremden sonra sıfır binalara olan talep arttı. Ancak ekonomik şartlar, birçok insanı eski ve riskli binalara yönlendirmeye devam ediyor. İnsanlar mecburiyetten eski binalara yöneliyor ama bütçesi elveren memur kesimi ya da durumu daha iyi olanlar sıfır binaları tercih ediyor. Ancak bu durum, emlak piyasasında güvenlik ve erişilebilirlik arasında büyük bir uçurum yaratıyor.”
Emlak sektöründe yeni dönem: Yetki belgeleri
Emlakçılık mesleğinde şeffaflık ve güvenin artırılması amacıyla getirilen “yetki belgesi” zorunluluğu sektörde olumlu etkiler yaratmış durumda. Çetin Sunay, bu yenilikten duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getiriyor.
“Eskiden dolandırıcılık çok yaygındı. Sahibinden.com gibi platformlar üzerinden sahte ilanlarla insanlara kaparo tuzağı kuruluyordu. Yetki belgesi ile bu sorunların önüne geçildi. Artık her işlem e-Devlet üzerinden yapılıyor. Kaçak iş yapanlar hâlâ var ama sayıları çok daha az. Bu düzenleme, sektöre güven getirdi ve bizi de rahatlattı.”
Barınma krizine çözüm şart
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde artan kira fiyatları ve konut krizinin sektörü de olumsuz etkilediğini vurgulayan Sunay, bu durumun çözüme kavuşturulmaması halinde daha büyük sorunlarla karşılaşılabileceğini ifade etti.
“Barınma krizi çözülmezse, bu sadece bireyleri değil, emlak sektörünü de çıkmaza sokar. İnsanlar konut bulamaz hale geldikçe emlakçılık mesleği de sürdürülemez bir hale gelir. Şu an yapılan düzenlemeler olumlu ama bu yeterli değil. Konut üretiminin artırılması ve fiyatların kontrol altına alınması gerekiyor.”
Çetin Sunay’ın bu çarpıcı değerlendirmeleri, emlak sektöründe hem vatandaşların hem de uzmanların karşılaştığı sorunları bir kez daha gündeme getirdi. Barınma kriziyle mücadele için atılacak adımların sektörün geleceği açısından hayati önem taşıdığı görülüyor.