İnsan hakları örgütleri ve akademisyenlerin konuya ilişkin ortak bildirisi, 21 Mart "Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Günü" münasebetiyle "İsrail İşgali ve Apartheid'e Karşı Uluslararası Akademik Kampanya" tarafından Gazze'deki BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi ile BM Barış Süreci Özel Koordinatörlüğü Ofisi'ne teslim edildi.
Filistin halkıyla dayanışma içerisinde olan Filistinli ve Arap 71 insan hakları örgütü ve ağı ile 45 ülkeden 280 akademisyenin imzasını taşıyan bildiride, BM'den Filistin topraklarını işgal etmesi ve apartheid rejimini dayatması nedeniyle İsrail'e yaptırım uygulanması istendi.
Kampanyanın Genel Sekreteri Remzi Avde, yaptığı açıklamada, Filistinlilere karşı uyguladığı apartheid politikası ve işlediği suçlar nedeniyle İsrail'e ekonomik ve siyasi yaptırımların uygulanması çağrısında bulundu.
Avde, dün imzası tamamlanan ortak bildirinin önümüzdeki hafta da Gazze'deki Avrupa Birliği yetkililerine sunulacağını belirtti.
Bildirinin, Batılı sistemlerin, Ukrayna krizine kıyasla Filistin meselesine olan yaklaşımındaki çifte standart politikasını reddettiğini ifade eden Avde, dünyanın Ukrayna'ya askeri müdahalesi sonucunda Rusya'ya pek çok yaptırım uyguladığını ancak 74 yılı aşkın bir süredir Filistin topraklarını işgal etmesi neticesinde İsrail'e herhangi bir ceza vermediğini; bilakis İsrail'e ekonomik ve siyasi destek vermeye devam ettiğini söyledi.
Avde, İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği suçların "Uluslararası Af Örgütü'nün daha önceki raporuna göre, savaş suçları ve ırk ayrımcılığına dayalı insanlığa karşı suçlar" olduğunu anımsattı.
Kampanya Genel Sekreteri, uluslararası toplumdan İsrail'i izole etmek, onun bir apartheid devleti olduğunu açıkça konuşmak ve işgali sona erdirmek için çalışmalarını istedi.
Af Örgütünün "apartheid" raporu
Uluslararası Af Örgütü, 1 Şubat'ta işgal altındaki Doğu Kudüs'te düzenlediği basın toplantısında, "İsrail'in Apartheid Rejimi: Filistinlilere Yönelik Irksal Ayrımcılık ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar" başlığıyla hazırladığı 280 sayfalık detaylı raporunu duyurmuştu.
İsrail'in Filistinlilerin haklarını kontrol ettiği tüm bölgelerde, Filistinlilere karşı uyguladığı baskı ve tahakküm sistemine geniş detaylarıyla yer verilen araştırma raporunda, "apartheid suçunun" İsrail ve işgal altındaki Filistin toprakları ile yerinden edilerek diğer ülkelere sığınan Filistinlileri kapsayacak kadar geniş olduğu vurgulanmıştı.
Apartheid sistemi, uluslararası hukuka göre, bir ırksal grubun diğer bir ırksal grup üzerinde kurduğu kurumsallaşmış ve sistematik baskı ve tahakküm rejimi olarak tanımlanıyor. Ciddi bir insan hakları ihlali sayılan apartheid, uluslararası kamu hukukuna aykırı kabul ediliyor.