"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,4929 %0.08
36,2419 %-0.33
3.374.999 %3.73
2.956,67 0,73
Ara
İşçi Haber Genel Çocukluk çağında travma ve uyuşturucu "hafızayı" da vuruyor

Çocukluk çağında travma ve uyuşturucu "hafızayı" da vuruyor

- Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Alkol Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezinde, "çocukluk çağındaki travma ile uyuşturucu bağımlılığı"nın etkileriyle ilgili bilimsel çalışma yapıldı - Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Yüncü: - "Travma yaşamış madde bağımlılarında, bilgi işleme sürecinde bellek ve sözel hatırlama fonksiyonlarında beynin daha fazla hasar gördüğünü söyleyebiliriz"

İZMİR (AA) - EFSUN ERBALABAN YILMAZ - Ege Üniversitesinde 14-19 yaş arası bireylerle yapılan bilimsel çalışmada, çocukluk çağındaki travma ile uyuşturucu bağımlılığının, bireyin yaşamı boyunca süren olumsuz etkilerinin yanı sıra bellek ve öğrenme işlevlerinde de bozulmaya yol açtığı saptandı.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Alkol Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezinde "Bağımlılıkta Bir Risk Faktörü Olan Örselenmenin Öğrenme ve Bellek Sistemi Üzerine Etkisi" konulu bilimsel çalışma gerçekleştirildi.

Çalışmada "madde bağımlısı", "çocukluk çağında travmaya maruz kalmış madde bağımlısı" ve "uyuşturucu kullanmayan, travmaya da maruz kalmamış" örneklem gruplarından 60 genç bireydeki öğrenme ve bellek işlevleri araştırıldı.

Karmaşık figür ile bellek süreçleri testlerinin uygulandığı gençler arasında, bilişsel işlevlerde farklılıklar ortaya çıktı. Uyuşturucu bağımlısı olmayan, çocukluk çağı travması yaşamamış gençlerin anlık bellek, öğrenme, uzun süreli bellek, tanıma ve hatırlama puanlarının belirgin olarak yüksek olduğu belirlendi. Ayrıca, esrar kullanımının, bilişsel işlevler üzerinde bozucu etkiye yol açtığı tespit edildi. Kannabinoid kullanımının ise bilişsel işlevler üzerindeki en belirgin olumsuz etkisi, "bilgiyi ham haliyle akılda tutma yetisi" olarak anılan kısa süreli bellekte görüldü.

Çocukluk çağı travması yaşayan gençlerdeki yaygın sorunun da "dikkat" ve "sözlü ya da yazılı malzemeyi bellekte depolama ve gerektiğinde geri getirme yetisi" olarak bilinen "sözel bellekte" bozulma olduğu tespit edildi.

Okula devam etmeyen genç oranı, sağlıklı kontrol grubunda yüzde 10, madde bağımlılarında yüzde 40, hem madde bağımlısı hem de travma mağduru olanlarda ise yüzde 65 düzeyinde çıktı.

- "Madde bağımlılarında beynin daha fazla hasar gördüğünü söyleyebiliriz"

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Yüncü, AA muhabirine, çocukların en sık karşılaştığı travmaların duygusal ihmal, fiziksel veya cinsel istismar olduğunu söyledi.

Madde kullanmış bireylerdeki çocukluk çağı travmalarının sonuçlarını araştırmayı hedeflediklerini belirten Yüncü, şöyle konuştu:

"Travma meydana geldiğinde, çocuğun ruhsal yapısında değişiklikler meydana geldiği gibi aslında beyin dokusunda da birtakım değişiklikler oluşuyor. Özellikle beynin 'prefrontal' ve 'frontal' korteks denilen bölgesinde istismara uğrayan çocuklarda incelme meydana geliyor. Onun etkisiyle biyolojik süreçler tetikleniyor. Travmaya uğramış çocuk, süreçleri daha kötü yönetiyor. Davranışsal, duyusal ve bilişsel olarak bilgi yeterince işlenmiyor. Benlik bütünlüğü korunamıyor ve olumsuz gelişmelerin yansımaları oluyor hatta madde kullanım bozukluğu gibi birtakım durumlar yaşanıyor."

Eğitim durumu karşılaştırmasında madde bağımlıları ile travma yaşamış madde bağımlıları arasında çok büyük fark olmadığını ifade eden Yüncü, "Travma yaşamış madde bağımlılarında, bilgi işleme sürecinde, bellek, sözel hatırlama fonksiyonlarında beynin daha fazla hasar gördüğünü söyleyebiliriz. Bilgiyi işleme ve geri çağırmada belirgin bir sıkıntı olduğunu tespit ettik." diye konuştu.

Zeki Yüncü, madde bağımlısı ve çocukluk çağı travmasına uğramış bireylerde beyin yürütücü işlevlerden sorumlu olan prefrontal ve frontal kortekste tahribat meydana geldiğini, bu bireylerin dikkat, karar verme, planlama yetilerinin olumsuz etkilendiğini belirtti.

Yüncü, özellikle ergenlik dönemindeki bağımlılığın "kalıcı" sonuçlara yol açabildiğini de vurguladı.

- "Bağımlılık konusunda toplumu bilgilendirmek çok önemli"

Kalıcı etkileri nedeniyle gençlerin madde bağımlılığından uzak tutulması için hem birey hem aile hem de topluma büyük görevler düştüğünü kaydeden Yüncü, "Bağımlılık konusunda toplumu bilgilendirmek çok önemli ve gerekli. Tüm dünyanın sorunu haline gelen bağımlılıkla mücadele etmek için birbirimizle dayanışma ve uyarma mekanizmalarını kullanmamız gerekiyor." dedi.

Yüncü, toplumun her bireyi kucaklamasının büyük önem taşıdığını kaydederek, anne ve babanın çocuğa değer vermesi ve onu sevgisizlikle tehdit etmemesi gerektiğini söyledi.

Uyuşturucu kullanımı ve travmanın beyinde yol açtığı hasar nedeniyle gençlerin olumsuz durumla baş etme konusunda düşük performans sergileyebileceğine dikkati çeken Yüncü, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çocuk madde kullansa da onu ihmal etmememiz ve istismara uğramasını önlememiz çok önemli. Çocuk ne kadar az sorunla karşılaşırsa kendini o derece daha iyi hissedecektir."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *