Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, 28 Şubat Cuma günü, Başkent Düğün Salonu’nda 700'ü aşkın kadının katılımıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğini büyük bir coşku içinde gerçekleştirdi. "Eşit, özgür, şiddetsiz, insanca bir yaşamı örgütlü mücadelemizle kazanacağız" şiarıyla yapılan etkinlik, derneğin erbane grubu ve korosunun performansı ile başladı. Katılımcılar arasında, hakları için direnen TKİS işçisi kadınlar da yer aldı.
HAYLAZ: tüm kız kardeşlerimiz için adalet demeye devam edeceğiz!
İşçi Haber Yazı İşleri Müdürü ve Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Yöneticisi İlknur Haylaz etkinlikte yaptığı sunumda, “Ayrımcılığın, eşitsizliğin ve şiddetin yansımalarını yaşıyor bütün kadınlar. Okullarda, yurtlarda, üniversitelerde okuyan genç kadınların payına da taciz, şiddet ve toplumsal alanlardan uzaklaştırılma düşüyor. Günler boyu Narin'in cinayetinin kim tarafından, en çok da hangi sebeple işlendiğine dair sorular etrafında dönüp durdu memleket. 21 Ağustos'tan bu yana Güran ailesinin ve Tavşantepe köyünün arkasına aldığı güç, bu cinayetin örtbas edilmesi için her türlü hünerini sergiledi.” ifadelerini kullandı.
Haylaz, Rojin Kabaiş ve Gülistan Doku’yu hatırlatarak, "Rojin'in ve Gülistan Doku'nun ölümünü karanlıkta bırakmayacağız. Rojin ve tüm kız kardeşlerimiz için adalet demeye devam edeceğiz!" diyerek adalet çağrısını yineledi.
DOĞAN: Kadına Yönelik Şiddet ve Yoksulluk Artıyor
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan, açılış konuşmasında derneğe 2024 yılında yapılan başvuru sayısının sadece 6 bin olduğunu, şiddetin yoksullukla birlikte arttığını belirtti. Yoksulluğun, kadınların çocuklarını besleyememelerine yol açtığını ve bu sebeple başvuruların arttığını dile getiren Doğan, kadınların karşılaştığı şiddetin daha da derinleşen yoksulluktan kaynaklandığını ifade etti. Kadınların yaşamlarını koruyan ve derneğin mücadelesinin, onlara dokunduğuna dikkat çeken Doğan, "Kadına yönelik şiddete karşı örgütlü güçlerin müdahalesiyle Tuğba A. hayatta" dedi. Doğan, devletin ve yasaların bu konuda adım atmadığını, Yargıtay’ın Pınar Gültekin kararı ile katillerin ödüllendirildiğini belirtti.
tkis kadın işçileri: Anayasa’dan aldığımız hakkı kullandık, 130 gündür direniyoruz
Doğan, kadın işçilerin insanca çalışma koşulları için sendikalaşarak haklarını savunduğundan bahsetti. TKİS işçileri, kötü çalışma koşullarına karşı İzmir ve Kocaeli'den direnerek umut kaynağı oldular. Birleşik Metal-İş’e üye işçilerin, grev yasağını hiçe sayarak kazandıkları zaferi de örnek gösterdi. "Barajsız sendika, güvenceli iş, yasaksız grev" taleplerini sahiplenme çağrısında bulunan Doğan, kadınların karanlıkta ilerlemelerinin tek yolunun mücadele olduğunun altını çizdi.
Etkinliğe katılan TKİS Blinds fabrikasında TEKSİF’e üye oldukları için işten çıkarılan kadın işçiler, yüz gündür organize sanayi bölgesinde direnişte olduklarını belirtti. TKIS Blinds'ta işten çıkarılan işçilerden Sema, "TKIS Blinds işçileri olarak sendikaya üye olduk. Anayasa’nın bize vermiş olduğu hakkı kullandık. On arkadaşımla birlikte işten atıldık. 130 gündür serbest bölge kapısı önünde direniyoruz. Fabrikada çalışan sendikalı arkadaşlarımız çeşitli baskılara maruz kalıyorlar. Ancak biz kazanacağımıza inanıyoruz" dedi. TEKSİF Sendikası Genel Başkan Danışmanı Binali Tay da, direnişin hem fabrika içinde hem de dışarıda devam ettiğini ifade etti.
Etkinlikte, Tuzla Borsa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, Birgül Aslan’ın yazdığı "Akran Zorbalığı" oyununu sahneledi. Gençler, geleceğe dair kaygılarını dile getirerek, umutsuzluklarını besleyen nedenler üzerinde durdular.
Etkinlik, Domane Dersim, Ünal Koçarslan, erbane korosu ve Erdal İlan’ın müzikleriyle son buldu. Kadınların eşitsizlik, ayrımcılık ve şiddetle karşı karşıya kaldığı bir dönemde, genç kadınların okullarda ve üniversitelerde de taciz ve şiddet gibi sorunlarla boğuştuğu hatırlatıldı.
Kaynak: İşçi Haber
