GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
- İstanbul 2 Nolu Barosu üyesi Mehmet Alagöz'ın açıklaması İstanbul'da avukatlardan 28 Şubat protestosu
İSTANBUL (AA) - İstanbul 2 Nolu Barosu üyesi bazı avukatlar, 28 Şubat darbesinin 25. yılı nedeniyle Beyazıt Meydanı'nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
Beyazıt Meydanı'nda cübbelerini giyerek toplanan avukatlar adına basın açıklamasını okuyan İstanbul 2 Nolu Barosu üyesi Mehmet Alagöz, 28 Şubat 1997'de literatüre "postmodern darbe" olarak geçen darbeyle ülkenin darbeler envanterine bir yenisinin daha eklendiğini söyledi.
Alagöz, 28 Şubat'ın askeri bir darbe olduğunu belirterek, "Yaklaşık 25 yıldır devam eden 'Darbe mi, değil mi?' tartışmalarına yargı son noktayı koymuş, 28 Şubat’ın darbe olduğuna karar vermiş, 28 Şubat’ın baş aktörleri yasaların öngördüğü cezalara çarptırılmış ve cezalarının infazlarına başlanmıştır." dedi.
Alagöz, Türkiye'nin hala darbe tehlikesiyle karşı karşıya bulunan bir ülke olabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"15 Temmuz hain darbe teşebbüsüyle bir kez daha görülmüştür ki Türk demokrasi hayatının ve milletin önündeki en büyük engel, halkın iradesini yok sayan, milletin öz değerlerine düşman zihniyetin jakoben bakışıdır. Bu yüzden 28 Şubat, bizler için bitmiş bir süreçten çok, darbe tehlikesinin sürekli yaşandığı kanlı canlı bir hikayedir, gerçekliktir. Dolayısıyla 28 Şubat’ı hatırlamak, onun üzerine düşünmek, demokrasi tarihimiz üzerine düşünmek demektir."
28 Şubat darbesini hatırlamanın, gelecek nesillerin huzur ve refahının darbelerle kesintiye uğratılmasının engellenmesini sağlayacak bir panzehir işlevi gördüğünü dile getiren Alagöz, "Bizim asıl amacımız, insanlarımızın huzur ve refah içinde, yarınlarından endişe duymadan, özgür ve bağımsız yaşamanın teminatı olan Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin yönetiminin, milletimizin özgür iradesiyle oluşturacağı ellerde, herkesin temel hak ve özgürlüklerini teminat altına alacak, adil, demokratik hukuk devleti idealinin yaşatılmasıdır." diye konuştu.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *