ANKARA (AA) - Dünyada 55 yaş altı kalın bağırsak kanseri olan hasta sayısının arttığı belirtilirken, kolorektal tarama programları ile bu hastalığın önlenebileceğine dikkati çekildi.
Ankara Üniversitesi Cerrahi Anabilim Dalı öncülüğünde, Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği ve Kanserle Dans Derneği tarafından "Kalın Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı" dolayısıyla, "Kayıp bir saat mi kazanılan bir hayat mı?" konulu etkinlik düzenlendi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Kampüsündeki programda konuşan Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayhan Kuzu, kalın bağırsağı kaplayan örtü tabakasında polip adı verilen değişikliklerin meydana gelebildiğini söyledi.
Poliplerin küçük yapıda olduğunda çıkarılmasının kanseri önlediğini ifade eden Ayhan Kuzu, "Poliplerin çıkarılması son derece önemli. Eğer çıkarılmazsa, polipler büyüyüp yayılıyorlar ve kanser gelişiyor. Kanserler yüzde 90'dan fazla bu iyi huylu poliplerden gelişiyor. Bunlar zamanında taranmaz, çıkartılmaz ise istemediğimiz sonuçlar oluyor. Kalın bağırsak kanseri vücutta önlenebilen tek kanser türüdür. Meme, tiroid kanserini önleyemezsiniz sadece erken tanı koyarsınız. Kalın bağırsak kanserini, taramalarınızı yaptırıp, polipleri aldırırsanız önleyebilirsiniz." ifadesini kullandı.
Kalın bağırsağın ortalama 1,5 metre uzunluğunda olduğunu, kanserin yerleştiği yere göre şikayetlerin de değiştiğini vurgulayan Kuzu, kalın bağırsak ile ince bağırsağın birleştiği yerde görülmesi durumunda gözle görülmeyen kan kaybı olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Kuzu, şunları kaydetti:
"Gözle görülmeyen kan kaybı, buna bağlı kansızlık, ileri derecede halsizlik, yorgunluk, kulak çınlaması, göz kararması, kilo kaybı, geçmeyen karın ağrıları görülüyor. Kanser, kalın bağırsağın makata yakın bölümünde görülüyorsa dışkılama alışkanlığında değişiklik, ara sıra ishal, ara sıra kabızlık, dışkıda gözle görülür kan kaybı olması, dışkılama hissi olup dışkılayamama, karın şişkinliği gibi şikayetler oluyor. 'Bu şikayetler bende var' dediğinizde, kanser olmuş olmuyorsunuz. Bu şikayetler üç haftadan uzun devam ediyor ise doktora görünmeniz gerekiyor. Spastik kolon denilen hastalıktan tutun da iltihabi hastalıklar, parazit hastalıkları da bu şikayetlere neden olabilir."
- "Herkes soy ağacına baksın"
Modern yaşamla birlikte genetiği oynanmış gıdaların çok tüketilmesi, obezite ve hareketsiz yaşamın kalın bağırsak kanserinin nedenleri arasında olduğuna dikkati çeken Ayhan Kuzu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle genç nüfus, dışarda hızlı yemek yiyor ve nasıl piştiği belli olmayan gıdalar tüketiyor. Gençlerde en önemli sorun, dikkatsiz yemek yenilmesi. Lütfen herkes ailesine sorsun. Amca, hala, dayı, teyzenizde bağırsak kanseri var mı? Herkes soy ağacına baksın. Soy ağacında birden fazla kanser öyküsü varsa mutlaka tarama tetkiki yaptırması lazım. Gençlerde vurdumduymazlık var. 'Bu yaşta kanser mi olur, bana bir şey olmaz, geçer' deniyor. Bu nedenle genç yaştakilerde görülen kanserler ileri yaş üzerine göre daha ileri evrede bize geliyor. Bu çok üzücü bir durum."
Çevresel etkenlerin, özellikle çevre kirliliğinin de bu hastalıkta bir etken olduğunu vurgulayan Kuzu, "Ankara'nın çevre kirliliği ile Ankara dışındaki bir yaylanın çevre kirliliği aynı değil. Dolayısıyla orada yediğiniz, içtiğiniz ürünler de aynı değil. Bugün sera yapanlar satış için yetiştirirler, kendi arka bahçelerinde de kendileri için meyve sebze yetiştirirler." diye konuştu.
- "55 yaş altı kalın bağırsak kanseri hasta sayısı artıyor"
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihangir Akyol ise dünyada 50 yaş üstündeki kişilerde kalın bağırsak kanseri vakalarının kolonoskopi gibi tarama testleri sayesinde her yıl düştüğünü, ancak genç yaşta hastalığın görülme sıklığının da son yıllarda arttığını söyledi.
Akyol, "Gençlerde bu hastalığın görülme oranı her sene yüzde 2 oranında artıyor. Dünyada 55 yaş altı kalın bağırsak kanseri hasta sayısı artıyor. Dünyada tarama testlerinin 45 yaşa indiğini görüyoruz. Bu sebeple ufak bir belirti veya semptom gördüğünüzde hekime başvurmanız ve tarama testlerini yaptırmanız hayati önem taşıyor." dedi.
Türkiye'de kolorektal tarama programlarına ilginin arttığını söyleyen Akyol, bunun hastalığın önlenmesi bakımından sevindirici olduğunu sözlerine ekledi.
Kanserle Dans Derneği Başkanı Sevil Gürkan da AA'ya yaptığı açıklamada, kalın bağırsak kanserinin Türkiye'de en sık görülen üçüncü kanser türü olduğunu söyledi. Gürkan, kolon kanseri farkındalık etkinlikleri ile Türkiye'de 20 ilde 60 bin kişiye ulaştıklarını belirtti.
Etkinliğin yapıldığı binaya kalın bağırsak kanserine dikkati çekmek için kurulan dev kalın bağırsak maketi de katılımcılardan ilgi gördü.