Sevgililer Günü’nün kökeni konusunda farklı teoriler var. Bazıları, bu günün Aziz Valentine’in 3. yüzyılda gizlice çiftleri evlendirmesi nedeniyle idam edilmesine dayandığını savunurken, bazıları ise Roma’daki doğurganlık ve aşk kutlamalarına dayandığını söylüyor. Bir başka teori ise, Orta Çağ’da 14 Şubat’ın kuşların çiftleşme dönemi olduğuna inanılmasına dayanıyor.
Ancak, günümüzde Sevgililer Günü, romantik jestlerden çok devasa bir tüketim çılgınlığını ifade ediyor. Öyle ki, sadece ABD’de Sevgililer Günü haftasında 26 milyon kilogram çikolata tüketildiği tahmin ediliyor. Ancak, bu tatlı alışkanlığın sürdürülebilir olup olmadığı ciddi bir soru işareti.
Batı Afrika’da Kakao Krizi: Çikolata Lüks mü Olacak?
Çikolatanın ana bileşeni olan kakao, tropikal iklimlerde yetişen hassas bir bitki. Ancak son yıllarda iklim değişikliği, ormansızlaşma ve yoğun tarımsal faaliyetler nedeniyle kakao üretimi ciddi bir tehdit altında. Kakao yetiştiriciliği için ormanlar yok edilirken, uzmanlar önümüzdeki 20-30 yıl içinde çikolatanın lüks bir gıda haline gelebileceğini öngörüyor.
Batı Afrika, dünya kakao üretiminin büyük kısmını karşılıyor. Özellikle Fildişi Sahili, Gana, Nijerya ve Kamerun, küresel kakao ihracatında başı çekiyor. Ancak, bu ülkelerdeki kakao çiftçiliği, büyük bir ekolojik tahribata yol açıyor. Fildişi Sahili’nde ormansızlaşmanın %70’inin kakao tarımıyla bağlantılı olduğu tahmin ediliyor. Ülke, son 20 yılda tropikal ormanlarının %45’ini kaybetti ve her yıl New York büyüklüğünde orman alanı yok oluyor.
Üstelik, kakao üretimi son derece yavaş bir süreç. Bir ağacın yılda sadece 200 gram kakao üretmesi, büyük ölçekli üretimi sürdürülemez hale getiriyor. Bu durum, çiftçileri daha fazla arazi açmaya ve ormansızlaşmayı hızlandırmaya itiyor.

Çocuk İşçiliği ve Adaletsiz Gelir Dağılımı
Kakao üretimi yalnızca çevresel bir kriz yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda ciddi bir sosyal eşitsizliği de körüklüyor. Batı Afrika’daki kakao çiftçileri, genellikle günde 1 dolardan daha az kazanıyor. Kadın kakao işçilerinin ise günde sadece 30 cent gibi son derece düşük ücretlerle çalıştığı biliniyor.
Bunun yanı sıra, kakao tarlalarında çocuk işçiliği de büyük bir sorun. Chicago Üniversitesi’ne bağlı NORC araştırma merkezinin 2021 raporuna göre, Fildişi Sahili ve Gana’da yaklaşık 1,6 milyon çocuk, kakao hasadında tehlikeli koşullarda çalıştırılıyor. Çocuklar ağır yükler taşıyor, ağaçlara tırmanıyor ve keskin aletlerle kakao kabuklarını kırıyor.
Çikolata üretimi yalnızca ekolojik ve sosyal boyutta değil, ekonomik olarak da büyük baskı altında. Kakao üretimini etkileyen kötü hava koşulları ve viral hastalıklar nedeniyle fiyatlar hızla yükseliyor. Aralık 2024’te kakao fiyatları ton başına 12.646 dolara ulaşarak rekor kırdı.
Uzmanlar, çikolata fiyatlarının 2024’ün başından itibaren iki katına çıktığını ve Sevgililer Günü’nde çikolata fiyatlarının %10-20 oranında artacağını öngörüyor.

6 Milyon Sevgililer Günü Kartı Çöpe Gidiyor
Sevgililer Günü’nün çevresel maliyetleri yalnızca çikolata ile sınırlı değil. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, bu yıl Sevgililer Günü’nde 6 milyondan fazla kart çöpe atılacak. İngiliz tüketicilerin yalnızca %28’i aldıkları kartları geri dönüştürdüğünü belirtirken, geri kalanı doğrudan çöpe gidiyor.
Uzmanlar, plastik içermeyen ve sürdürülebilir kağıtlardan üretilmiş kartların tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor. Ancak, tüketim alışkanlıklarının değişmemesi durumunda Sevgililer Günü’nün çevre üzerindeki baskısının daha da artacağı düşünülüyor.
İthal Güller ve Zehirli Tarım İlaçları
Güller, Sevgililer Günü’nün en popüler hediyelerinden biri. Ancak bu çiçeklerin büyük bir kısmı Kenya, Kolombiya ve Ekvador gibi ülkelerden ithal ediliyor. Uçaklarla taşınan bu çiçekler, büyük miktarda karbon emisyonuna yol açıyor.
Sevgililer Günü öncesindeki üç haftalık dönemde çiçek sevkiyatlarının yaklaşık 360.000 ton karbondioksit salımına neden olduğu tahmin ediliyor. Üstelik, bu çiçeklerin yetiştirilmesi sırasında kullanılan pestisitler, tarım işçileri ve çevre için ciddi sağlık riskleri oluşturuyor.
Kenya'da gül yetiştiriciliği, istilacı böceklerle mücadelede yüksek miktarda pestisit kullanımını gerektiriyor. Avrupa Birliği’nin pestisit kullanımına karşı aldığı sıkı önlemler, Kenya’daki gül üreticilerini zor durumda bırakıyor.
Kenyalı çiçek üreticileri, AB’nin katı düzenlemelerinin çiçek sevkiyatlarını karantinaya almasına neden olduğunu ve bu yüzden ciddi gelir kaybı yaşadıklarını belirtiyor. Ülkedeki çiçek sektörünün gelirlerinin yaklaşık %30’unu kaybettiği tahmin ediliyor.

Sevgililer Günü’nü Daha Sürdürülebilir Kutlamak Mümkün mü?
Sevgililer Günü’nü kutlarken çevresel ve sosyal etkileri göz önünde bulundurmak önemli. Sürdürülebilir sertifikalara sahip çikolatalar, geri dönüştürülebilir kartlar ve yerel çiçekçilerden alınan çiçekler, bu özel günün çevreye olan etkisini azaltmaya yardımcı olabilir.
Sevginin bir günü olmayabilir, ancak bu özel günün dünya üzerindeki etkisi düşündüğümüzden çok daha büyük. Belki de, romantizmi sadece tüketimle ölçmek yerine, doğaya ve insan emeğine daha saygılı alternatiflerle kutlamanın zamanı gelmiştir.