Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, dünyanın en az et tüketen ülkeleri arasında ikinci sırada yer alan Türkiye'nin, dünyada en çok canlı hayvan ve et ithal eden iki ülkeden biri olduğunu kaydetti.
Özdağ, "İktidarın tarım ve hayvancılık konusunda uyguladığı politikalar esasen ne yerlidir ne de millidir. Ülke sınırlarımızdan akın akın geçip gelen kaçak ve sığınmacıların yanı sıra ülkemizde özellikle doğu illerimizin sınır kapılarından miktarı belli olmayan kaçak hayvan ve et de girmekte. Esasen, her konuda olduğu gibi bu konuda da iktidarın gri alanlar yarattığı ve buradan bazı yandaşların ciddi rantlar elde ettiği düşünülmekte." dedi.
“ÜLKE, LATİN AMERİKA ÜLKESİ HALİNE GELDİ”
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan da sığınmacı politikasına ilişkin eleştirilerde bulunarak, "Ülke insanların sokaklarda rahatça dolaşamadığı Latin Amerika ülkesi haline geldi." ifadesini kullandı.
Türk vatandaşlarının sığınmacılar nedeniyle ticaret yapamaz hale geldiğini öne süren Türkkan, "Hal böyleyken biz hala ümmet muhabbetiyle, Türkiye'nin 15 milyon sığınmacıyı kabul etmesini düşünüyoruz. Sebep, Avrupa Birliğinden gelen 6 milyar dolar fon yüzünden. O, 6 milyar dolar için demografik yapıya zarar veren bu yapılanmaya niye müsaade ettiniz?" diye konuştu.
“KAMU KURUMLARINDA CİDDİ BİR ÇÜRÜME VAR”
DEM Parti Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki de son yıllarda kamu kurumlarında ciddi bir çürüme olduğunu, en önemli çürümenin ve yozlaşmanın yargıda yaşandığını öne sürerek, "Türkiye'de görevini layıkıyla yerine getiren çok sayıda yargı mensubu var ama azımsanmayacak oranda ve etkili yerde olan, rüşvet çarkının, yolsuzluğun içerisinde yer alan yüzlerde yargı mensubu olduğunu da her gün öğreniyoruz. Çürüme, yargının neredeyse her yerine bulaşmış durumda." dedi.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt da kimsenin hukuktan, mevzuattan almadığı bir yetkiyi kullanamayacağını, kim hukuka aykırı işler yaparsa bunun da gereğinin yapıldığını söyledi.
Yargı sistemi içerisinde hakim ve savcılara ilişkin şikayetleri inceleyen, gereğini yapan bir mekanizma olduğunu ifade eden Beyazıt, "Zaman zaman Hakim ve Savcılar Kurulu tarafından açığa alınan sonrasında meslekten ihraç edilen hakim ve savcılar da bulunmaktadır. Demokratik bir ülkede öncelikle yargının kendi işleyen sistemi içerisinde iddiaları araştırması, usulsüzlük tespiti halinde gereğini yapması en doğru olandır." diye konuştu.
KÜRSÜYE BUĞDAY KEPEĞİ İLE ÇIKTI
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, kürsüye buğday kepeği ile çıkarak, Türkiye'nin bir zamanlar buğdayın gen merkezi, Anadolu'nun ise tahıl ambarı olarak bilindiğini söyledi. Barut, tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye'nin bugün geçmişini aradığını belirtti.
Buğdayın kabuğundan çıkan kepeğin fiyatının bugün buğdaydan pahalı olduğunu dile getiren, buğdayın çiftçiye maliyetinin 10,8 lira olduğunu ifade eden Barut, "Açıklanması gereken fiyat 15 lira ama açıklandı mı? Ofis, kara gün dostu mu, hayır. Geçen yıl 13 milyon ton buğday, ürün aldık diye övündüler, şu anda ofisin depolarının yüzde 60'ı dolu. Randevu denilen rezalet sistem var. Buğday üreticileri şu an perişan, acil 15 lira olarak açıklanmalı." diye konuştu.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurul'da daha sonra Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifinin görüşmelerine geçildi.