Yerli ve yabancı 350 firmaya, sundukları hizmetlerde Kürtçeyi de eklemeleri için başvuru yapıldı. Başvurulan firmalar arasında Audi, TOGG, sosyal medya platformları X ve Facebook, Android, iOS, Vestel, Arçelik, telekomünikasyon şirketleri, bankalar, gıda ve giyim markaları, havayolu şirketleri yer alıyor.
Avukat Bişar Alınak, firmalara gönderdiği dilekçede, Kürtçenin dil seçeneklerinde yer almamasının 55-60 milyon kişinin günlük yaşamını doğrudan etkilediğini belirterek, bu eksikliğin eşit muamele ilkesine aykırı olduğunu vurguladı. Alınak, "Markanızın internet sitesinde, 55-60 milyon nüfusa sahip Kürtlerin günlük yaşamlarında kullandıkları ana dilleri Kürtçenin, bir seçenek olarak sunulmadığını görmek üzücüdür" dedi.
Alınak, ayrıca, görsel ve sesli içeriklerde Kürtçenin eksik olmasının, çocuklar, özel gereksinimli bireyler ve nöro-çeşitlilik spektrumundaki kullanıcılar için ciddi zorluklar yarattığını ifade etti.
Kürtçenin dil seçeneklerinde yer almamasının, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu savunan Alınak, firmalardan bu eksikliğin giderilmesini talep etti.
Audi’den İlk Yanıt Geldi
Başvurulara ilk yanıt Audi’den geldi. Şirket, "Ekonomik sebeplerden dolayı tüm dünya dillerini hizmetlerimize dahil etmemiz mümkün olmamaktadır. Bu nedenle, sadece en yüksek talebe sahip pazarlara ve dünya genelinde en çok konuşulan dillere odaklanıyoruz" açıklamasını yaptı. Ancak Alınak, Audi'nin sunduğu dil seçenekleri arasında Danca, Slovakça ve İsveççe gibi daha az konuşulan dillerin bulunduğunu belirterek, "Kürtçeyi konuşan 60 milyonu aşkın insan varken, Danca gibi dillerin sunulmasını ekonomik gerekçelerle açıklamak mümkün değil" dedi.
TOGG’dan Kürtçe Cevap
TOGG, hizmetlerinde yalnızca Türkçe ve İngilizce seçeneklerinin bulunduğunu belirterek, Kürtçe dil seçeneği taleplerine yönelik bir açıklama yaptı. Alınak, bu konuda, "Kürtçe, yasaklı bir dil olarak değil, halkın ve kültürün bir parçası olarak kullanılmalı. Kürtler, hangi ülkede olurlarsa olsunlar, ana dillerini kullanarak yaşamlarını sürdürebilmelidir" dedi.
Avukat Bişar Alınak, bu konuda sivil bir çalışma yürüttüklerini ve Kürtçenin, her yerde ana dil olarak kabul edilmesi gerektiğini öne sürdü. Ayrıca, firmalarla olan diyalogların devam edeceğini ifade etti.