"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5528 %0.2
36,6240 %0.11
3.205.051 %0.447
2.921,50 0,05
Ara
İşçi Haber Gündem 45 yaşından sonra öğrendiği el sanatını gelecek kuşaklara aktarmak istiyor

45 yaşından sonra öğrendiği el sanatını gelecek kuşaklara aktarmak istiyor

Adana'da 50 yaşındaki eğitimci İbrahim Ulusoy, 5 yıl önce öğrenmeye başladığı geleneksel el sanatlarından boynuz işlemeciliğini, kendi atölyesinde hobi olarak sürdürüyor.

Adana'da 50 yaşındaki eğitimci İbrahim Ulusoy, Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ekayıt ve proje koordinatörlüğü görevi ile Kiremithane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Yardımcılığı görevini yürütürken dönemin Yüreğir Kaymakamı Fatih Genel'in yönlendirmesiyle 5 yıl önce boynuz işleme sanatıyla zihgir yapımını öğrenmeye başladı.

Yüreğir'de 3 yıl önce kendi atölyesini kuran Ulusoy, kesimhanelerden aldığı manda, boğa, keçi gibi hayvanların boynuzlarını işledikten sonra boyayarak takı ve süs eşyaları ile bıçak ve kılıç kabzaları yapıyor.

Hayvan boynuzlarından zihgir de yapan Ulusoy, geç öğrendiği el sanatını gelecek kuşaklara aktarmak istiyor.

Ulusoy, 5 yıl önce icra ettiği el sanatına çırak olarak başladığını ve ilk eserlerinin okçuların baş parmağının korunması amacıyla boynuzdan yapılan zihgir olduğunu belirtti.

Boynuzla zihgir yapımının ardından aynı materyalle kılıç ve bıçak kabzası, takı ve süs eşyası yapımının da yaygınlaştığını anlatan Ulusoy, boynuzun yanı sıra hayvan kemiklerinin de bu tür eşyaların yapımında yer aldığını söyledi.

"UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcıları listesinde gireceğim"

İnşaat teknik öğretmeni olarak ahşap ve onunla yapılan biblo gibi eşyalara, oymacılığa yabancı olmadığını, ancak zihgir ile boynuz ve kemik işlemeciliği hakkında bilgisi olmadığını anlatan Ulusoy, Kaymakam Genel ile tanıştıktan sonra konuya merak salıp bu sanata başladığını bildirdi.

Ulusoy, şunları söyledi:

"Teknik öğretmenlikte ahşap işleme de vardır. Ahşap ile değişik objeler yaparken Genel'in isteğiyle atölye kurulmasında onunla tanıştım. Onun zihgir yaptığını fark ettim. Onun çalışmalarına hevesle yardım ettim. Bunun üzerine bana 'Sizin bu işe el yatkınlığınız çok iyi. Neden buna devam etmiyorsunuz?' dedi. Ben de onun yönlendirmesiyle başladım. Ustam Fatih Genel'in çırağıyım. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu sanatta Kültür ve Turizm Bakanlığı Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcıları listesine gireceğim. Ustamın elinden bayrağı aldık. Bayrağı bir şekilde daha ileriye taşımak için eserler yapmaya çalışıyoruz. Bu sanatı gelecek kuşaklara aktarmak istiyorum."

"Geleneksel okçuluğa hizmet ediyorum"

Ulusoy, atölyesini vakit geçirme, hobi amaçlı kurduğunu, eserlerini de bu yönde verdiğini belirtti.

45'inden sonra bu sanata başlamasının, sanatı hobi olarak görmesinde etkili olduğunu ifade eden Ulusoy, "Bu sanatla uğraşırken aynı zamanda geleneksel okçuluğa hizmet ediyorum. Hiçbir şey yapamasam da şu anda tıp fakültesine okuyan iki çocuğum var. İkisi de at üzeri ok atabiliyorlar. Dolayısıyla bu sanatın bir sonraki nesillere aktarılmasına çocuklarımla başlamış olduk." dedi.

Ulusoy, eserlerinin her birinin kendisi için ayrı bir değeri olduğunu, sanatını maddi olarak değerlendirmediğini, hobi amaçlı kurduğu atölyede bu sanatı devam ettirmeye kararlı olduğunu sözlerine ekledi.

ilginizi çekebilir

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *