TRABLUS (AA) MÜCAHİT AYDEMİR Avrupa Birliğinin (AB) uyguladığı "geri itme" politikası nedeniyle Akdeniz'de yakalanan binlerce düzensiz göçmen Libya'ya zorla döndürülmeye devam ederken, Libyalı yerel otoriteler AB'yi düzensiz göçle mücadelede yeterli desteği vermemekle suçluyor.
AA ekibi, başkent Trablus'un doğusundaki Karabolli kentinin 33 kilometre açıklarında göçmenleri taşıyan bir botun Libya Sahil Güvenliği tarafından geri döndürüşünü görüntüledi.
Libya üzerinden Avrupa'ya geçmek için Akdeniz'e açılan 80 göçmen, sahil güvenlik ekiplerince denizden geri çevrilerek karaya çıkarıldı.
Aralarında 2'si hamile 15 kadın ve 5 çocuğun da bulunduğu göçmenlerin tamamına yakınının bitkin düştüğü ve ayaklarının çıplak olduğu gözlendi.
Akdeniz'de göçmenlerin ölümcül yolculuğu
Gece saatlerinde Karabolli'den denize açılmalarından birkaç saat sonra Libya Sahil Güvenlik ekiplerince geri döndürülen göçmenlerden Sudanlı Hüseyin (28), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akdeniz'deki yolculuğun kendileri için ölümcül olabileceğini anlattı.
Kendisi ve beraberindekilerin kaçakçılar tarafından kandırıldığını belirten Hüseyin, anlaştıkları kaçakçının kendilerini dayanıksız lastik bota bindirdiğini aktardı.
İtalya'ya ulaşmak için denize açıldığını dile getiren Hüseyin, şunları söyledi:
"Gece saat 22.00 gibi kaçakçı vasıtasıyla Karabolli'den (denize) açıldık. Ama kaçakçı bizi kandırdı. Fiber tekne ayarladığını söylemişti. 40'lık (motor gücü) bir motor verdi ama yeni değildi, kullanmıştı. Bizden çok para aldı. 4 bin 500 dinar (900 dolar), bazılarından 6 bin dinar (1200 dolar) aldı. Mesafe uzak ve motor dayanıksız olduğu için ulaşamayacağımızı düşünüyorduk. Ölümümüze yol açabilirdi."
Libyalı yetkili: AB'den edindiğimiz tek şey, 2 konteynerden ibaret
Libya Sahil Güvenliğinin göçmenleri geri döndürmek için köhne bir balıkçı teknesi kullanması ise, neredeyse her gün göç dramına tanık olunan Akdeniz'deki önlemlerin eksikliğini gözler önüne serdi.
AA muhabirine konuşan Libya Sahil Güvenliğinin Karabolli Bölge Amiri Denizci Albay Fethi Cuma Ziyani, göçle mücadelede iş birliği ve destek eksikliği nedeniyle AB’yi suçladı.
Ziyani, "Karabolli'de onlardan (AB'den) edindiğimiz tek şey, 2 adet revir olarak kullanılan konteyner kabinden ibaret." dedi.
Denizdeki arama kurtarma devriyeleri için kısıtlı imkanlarla çalıştıklarını aktaran Libyalı yetkili, şunları söyledi:
"Devriyeler gibi geri kalan konularda bize verdikleri destek yok. Buradaki devriyeler için ne Deniz Kuvvetlerinden ne de AB'den destek verildi. Tamamen kendi imkanlarımızla çalışıyoruz. Göçmenlerin kurtarılması, su ve yiyecek gibi yardımları kendi bütçemizden karşılıyoruz."
Ziyani, arama kurtarma faaliyetleri için gerekli araçlara sahip olmadıklarını dile getirerek, "Devriyeler için araçlarımız yok. Elimizdekiler birimimize ait değil. Birim olarak (kurtarma teknelerini) geçici süreliğine temin edip geri veriyoruz. Oysa Karabolli göç sorununda mültecilerin en yoğun kullandığı sıcak bölgelerden biri sayılıyor." diye konuştu.
Libya Sahil Güvenlik yetkilisi, şöyle devam etti:
"Bizim için en önemlisi devriye araçları ve birimin imkanları konusunda lojistik destek sağlanması. Bu bina ömrünü yitirmek üzere, birimdeki personel de tükenmiş seviyede. İmkan sağlamazsanız devriye personelinin görevini yerine getirmesini nasıl sağlayabilirsiniz? Bu olumsuz noktalardan birisi. Onlardan (AB'den) destek bekliyoruz. Ama doğrusu çok basit şeyler haricinde hiçbir destek göremedik."
Libya'da göç sorunu kaotik hal aldı
2011'den bu yana iç savaş ve istikrarsızlığın hakim olduğu Libya, son yıllarda yoksulluk ve çatışmalardan kaçan Afrikalı düzensiz göçmenlerin Avrupa'ya geçişinde en çok kullanılan ülke haline geldi.
Akdeniz'e açılan göçmenlerden her yıl yüzlercesi bindikleri güvensiz botların batması sonucu boğulurken, binlerce göçmen de denizde yakalanarak veya kurtarılarak Libya'ya gönderiliyor.
Uluslararası Göç Örgütünün (IOM) paylaştığı son verilere göre, bu sene 25 binden fazla göçmen Libya'ya geri gönderildi. Yine bu yıl, Libya açıklarından Avrupa yolculuğuna çıkan göçmenlerden en az 470'inin öldüğü, 660'ının kayıp olduğu bildirildi.
Göçmenlere yönelik "geri itme" politikası uygulanması, acil durum çağrılarına cevap verilmemesi ve kurtarma çabalarının engellenmesi nedeniyle Avrupa Birliği ülkelerinin de bu göçmen ölümlerinde sorumluluğu bulunduğuna işaret ediliyor.
Denizden kurtarılan veya yakalanarak Libya'ya döndürülen göçmenlerse, bu ülkede insanlık dışı koşulların hakim olduğu gözaltı merkezlerine kapatılıyor.
IOM, 8 Ekim'de, Trablus'ta bir gözaltı merkezindeki aşırı yoğunluk ve kötü koşullar nedeniyle göçmenlerin firar girişiminde bulunması üzerine çıkan kargaşada 5 göçmenin vurularak öldürüldüğünü duyurmuştu.
IOM tahminlerine göre Libya'daki gözaltı merkezlerinde yaklaşık 10 binden fazla düzensiz göçmen bulunurken, buradaki göçmenler Libya'dan tahliye edilmek için Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlardan destek bekliyor.