Adli kontrol, bir kişinin suç işlediği şüphesiyle gözaltına alınmasının ardından tutuklanmaksızın, özgürlüğünün belirli ölçülerde sınırlandırıldığı bir hukuki denetim tedbiridir. Türk Ceza Kanunu’na göre bu yöntem, hem kişi haklarını koruma hem de yargı sürecini sekteye uğratmadan sürdürme amacı taşır.
Mahkemeler, tutuklama gibi ağır bir karar vermek yerine bazı durumlarda kişiyi adli kontrol şartıyla serbest bırakabilir. Bu durumda kişi tutuksuz yargılanır; ancak bazı zorunlu yükümlülükler getirilir.
Adli Kontrol Hangi Şartlarda Uygulanabilir?
Adli kontrol kapsamındaki yükümlülükler kişiden kişiye değişebilir. Uygulanabilecek başlıca tedbirler şunlardır:
- Yurt dışına çıkış yasağı
- Belirli gün ve saatlerde karakola giderek imza verme
- Elektronik kelepçe ile izleme
- Belirli bir adreste ikamet zorunluluğu
- Kişiyle veya olayla ilgili bazı kişilerle iletişim kurmama
- Alkol ya da madde kullanımından uzak durma
Kamuoyunda bazen yanlış anlaşılsa da “adli kontrol” uygulaması, kişinin tamamen özgür olduğu anlamına gelmez. Şüpheli, mahkemenin verdiği kararlara uymak zorundadır ve yükümlülükleri ihlal etmesi durumunda bu karar tutuklamaya çevrilebilir.
Bu yöntem sayesinde hem kişi haksız yere tutuklanmamış olur hem de yargılamanın güvenliği sağlanır. Adli kontrol; özellikle delil karartma, kaçma şüphesi gibi durumların önüne geçmek için tercih edilir.