TBMM (AA) AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, "Milletvekillerimizin parlamentoda yaptığı çalışmalar, kıymetli basın mensupları vesilesiyle vatandaşlarımıza ulaştırılmasa, Meclis'teki yasama ve denetim faaliyetlerinden vatandaşlarımızın haberdar olması ve demokrasimizin kurumsallaşması söz konusu olmaz." dedi.
Özkan, Dünya Gazeteciler Günü dolayısıyla Meclis Basın Koridoru'ndaki ofisleri gezerek, parlamento muhabirleriyle sohbet etti.
Daha sonra Parlamento Muhabirleri Derneğini (PMD) ziyaret eden Özkan, PMD'nin yeni yönetimini kutladı. PMD Başkan Yardımcısı Özgür Akbaş da Özkan'a ziyareti için teşekkür etti.
Gazetecilerin, vatandaşların, anayasal hakkı olan haber alma hak ve özgürlüğü açısından kritik görev ifa ettiğine işaret eden Özkan, "Milletvekillerimizin parlamentoda yaptığı çalışmalar, kıymetli basın mensupları vesilesiyle vatandaşlarımıza ulaştırılmasa, Meclis'teki yasama ve denetim faaliyetlerinden vatandaşlarımızın haberdar olması ve demokrasimizin kurumsallaşması söz konusu olmaz." diye konuştu.
Özkan, son 10 yılda, geleneksel yazılı ve görsel basının yanı sıra sosyal medyanın da öne çıktığına değinerek, "100 yılı aşkın geçmişi olan, tarihimizin bize miras bıraktığı Türkiye'deki yazılı ve görsel medya; kendi etik ilkelerini, standartlarını, vatandaşlarımıza doğru haber ulaştırma konusundaki titizliğini belirli yasal düzenlemelerle, uygulamalarla hayata geçirdi. Buna karşılık demokrasilerin, küresel anlamda sosyal medya üzerinde ciddi bir tehditle karşı karşıya kaldığının altını çizmek lazım." ifadesini kullandı.
"Sorun önümüzde duruyor"
Özkan, yazılı ve görsel medyanın geleneksel akımı karşısında, hiçbir kural tanımaksızın, vatandaşların adeta haber alma hak ve özgürlüklerini tehlikeye atacak şekilde yayın yapan sosyal medya mecralarına yönelik denetim olması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Sosyal medyada yapılan paylaşım bir noktada vatandaşlarımızın haber alma hak ve özgürlüğünü etkiliyor. Bu anlamda yapılan çalışmalar, bütün dünya genelinde, Batı demokrasilerinde var olan yeni gelişmelere uygun olarak, inşallah bizim hukuk sistemimizde de karşılığını bulacak. Bu anlamda konvansiyonel medyanın yanında sosyal medya mecralarındaki basın ilke ve etik kurallarının hayata geçirilmesi için inşallah bu yasal düzenlemeleri de 27. Yasama Dönemi 5. Yasama Yılı'nda hayata geçirmeyi planlıyoruz. Sosyal medya alanında yapacağımız çalışmalar basın tarihimizde önemli bir kilometre taşı olarak hayata geçecek ve kritik bir dönemeç olarak tarihimizde yerini alacak. Yapacağınız yasal düzenlemenin etkin şekilde uygulanabilmesi için konunun teknoloji altyapısıyla iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Dijital mecralarda yapılan bir paylaşımın takibi, denetimi ve oradaki paylaşımın hızı dikkate alındığında bunun soruşturulması ve kovuşturulmasının nasıl yapılacağıyla ilgili sorun önümüzde duruyor."
"Uzun vadeli bakmak lazım"
Bir gazetecinin, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının faiz kararına ilişkin sorusu üzerine Özkan, Merkez Bankasının bir taraftan para basma görevini yerine getirirken, diğer taraftan fiyat ve finansal istikrarı sağlamakla görevli olduğunu söyledi.
Merkez Bankasının, geçmişten bugüne adımlarını attığını ve kararlarını aldığını anlatan Özkan, "Dünyanın yeniden şekillendiği, sosyoekonomik yapının yeniden inşa edildiği, tabiri caizse yazının, tekerleğin icadı ile başlayıp günümüze kadar sosyoekonomik alandaki değişim ve dönüşüme paralel olarak yeniden ekonomik alanda hükümetlerin, ekonomi çevrelerinin ve merkez bankalarının alması gereken kararlar, atılması gereken adımlar konusunda da farklı yeni bir evreye girildiğinin altını çizmek lazım. Bu çerçevede Merkez Bankamız kararını alırken, finansal istikrar ve fiyat istikrarını sağlamak ve bu çerçevede Türk ekonomisinin beklentilerine cevap vermek üzere adımlar atıyor, kararlar alıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Merkez Bankasının, üretim, istihdam, ihracat, fiyat ve finansal istikrarı sağlayacak en doğru kararları almak zorunda olduğunu vurgulayan Özkan, şunları kaydetti:
"Bugün tabii Merkez Bankası yönetimi, Türkiye'nin ekonomik gücünü, kudretini artıracak bir anlayışla kararlarını almıştır. Bu kararların ekonomimize ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Diğer taraftan bu kararlar; anlık, döviz kuru üzerindeki etkilerini dikkate alarak değil, uzun vadeli Türkiye ekonomisine neler getiriyor? Üretimde, istihdamda, ihracatta özellikle gelişen küresel salgınla ortaya çıkan sosyoekonomik sorunların ortadan kalkmasında nasıl bir etken ortaya koyacak? Buna uzun vadeli bakmak lazım. Henüz kararların açıklanmasının üzerinden bir saat bile geçmedi. Meseleye üzerinden bir saat bile geçmeden, döviz kurundaki anlık artış veya değişkenlik üzerinden yaklaşmanın, ekonomimiz açısından doğru bir bakış açısı olmayacağını düşünüyoruz. Kararın; pek çok bileşenin, değişkenin dikkate alınmak suretiyle verildiğine inanıyoruz. Bu anlamda inşallah Türk ekonomisinin kalıcı istikrarını, çok daha güçlü şekilde yatırım, üretim, istihdam, ihracat çerçevesinde emin ve kararlı adımlarla; adeta bir tren yolunda trenin nasıl kararlı şekilde gidişi varsa o şekilde geleceğe hazırlanmasının en önemli kararlarından biri olarak görüyoruz."