Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi'nde (ASBÜ) gerçekleştirilen, moderatörlüğünü Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Durmuş'un üstlendiği panelde, Tacikistan'ın Ankara Büyükelçisi Aşrafcon Gulov, ASBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Türkçapar, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Başkanı Prof.Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu ve ASBÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meryem Hakim yer aldı.
ASBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türkçapar, yaptığı konuşmada, "Tacikistan'la olan ilişkilerimiz çok derin, bir kardeşlik ilişkisi. İnşallah bu gibi toplantılar daha da bu ilişkilerin gelişmesine, derinleşmesine vesile olur." dedi.
Tacikistan'ın Ankara Büyükelçisi Gulov, ülkede anayasanın kabul tarihi olan 6 Kasım 1994'ün Tacikistan halkı için çok önemli bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek, "Anayasanın kabulü ile bağımsız bir devletin ve özgür ve müreffeh bir sivil toplumun kurulması geldi. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra yeni kanun ve kanunların oluşturulması ve bunun için yeni bir anayasanın kabul edilmesi gerekiyordu. Çünkü o aşamada toplumu geliştirmek için hangi yolu izleyeceğimiz ve hangi yönetim biçimini seçeceğimiz belli değildi." ifadelerini kullandı.
Tacikistan Cumhuriyeti Anayasası'nın toplumun ekonomik ve sosyal temellerini tanımlayan bir işlevi olduğunu vurgulayan Gulov, "Anayasa küçük bir kitaptır ancak yaşamın tüm alanlarının içeriğini, özünü ve devletin gelişmesi için beklentileri yansıtır, hükümet biçimi, insan ve medeni hak ve özgürlükler, kamu, kısaca en önemli yönler ve toplumdaki eğilimler." diye konuştu.
Konuşmacılardan Prof. Dr. Fendoğlu, Türkiye ve Tacikistan anayasalarını karşılaştırdığı konuşmasında, Tacikistan anayasasının daha çerçeve bir yapıya sahip olduğunu söyleyerek, iki anayasanın da başkanlık sistemi, kuvvetler ayrılığının vurgulanması gibi noktalarda benzerlik taşıdığını belirtti.
Fendoğlu, üzerinde üç kez değişim yapılan Tacikistan anayasasında anayasa mahkemesinin üstlendiği rolün çok önemli olduğunun altını çizerek, "Anayasa dediğimiz şey aslında iki şeydir. Anayasa devletin çatısını kurar, sonra çatısını kurduğu devleti bireylere karşı sınırlar. Tacikistan Anayasa Mahkemesine baktığımız zaman bu iki fonksiyonu yerine getirdiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Hakim de Tacikistan'ın iç savaş gibi acı hatıralara da sahip bir geçmişe sahip olduğu ve Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman'ın 1994'de huzur getirme vaadiyle göreve geldiğinin altını çizdi. Hakim, "Tacikistan 30 yıldan bu yana bağımsızlığını sağlamış, ülke enstitülerini kurmuş, sınırlarında herhangi dış müdahale olmadan 30 yıldan bu yana süregelen bir ülke olarak karşımıza çıkıyor." dedi.
Hakim, Tacikistan stratejik önemine dikkat çektiği konuşmasında, ülkenin Türkiye ile arasındaki kardeşliğin uzun yıllara dayanan tarihsel geçmişine dikkati çekti.