Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Ragıp Canan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, müşteki Nurtaç Canan ve tarafların avukatları katıldı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı da duruşmada hazır bulundu
Söz verilen müşteki Nurtaç Canan, "Şikayetim devam ediyor. O bana merhamet göstermedi. Siz de ona merhamet etmeyin. Zalime merhamet yakışmaz. O çıkarsa benim hayatım biter. Adalete güveniyorum" dedi.
Müştekilerin avukatları, sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilmesi gerektiğini, müştekinin sanıktan fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünü, müşteki öleceğini düşündüğü için kanıyla 'kurtuldum' yazdığını ve ölümün kendisi için kurtuluş olduğunu düşündüğünü söyledi.
Avukatlar, sanığın cezalandırılmasını ve indirim uygulanmamasını talep etti.
Sanık Ragıp Canan da olaydan sonra oğlunu aradığında ambulans çağırması istediğini belirterek, şunları söyledi:
"Kayınpederime de eşimi sizin yüzünüzden vurdum dedim, öldürdüm demedim. 80 yaşındaki bir kişinin konuşmayı farklı algılaması mümkündür. Olay eşimin iş yerine ait pos cihazını alması ve Mersin'e gitmek üzere bilet alması, ikna etmek istememe rağmen vazgeçmeyip inat etmesi nedeniyle yaşanmıştır. Eşimi ikna etmeleri için akrabalarımı bile devreye koydum olmadı. Olay günü eşyaları almak üzere eve gittiğimizde yine kendisini ikna etmek istediğimde aramızda yaşanan tartışma sırasında bir anlık öfkeyle yere doğru 3 el ateş ettim, yaralandığını görünce oğlumu aradım ve ambulansa haber vermesini, annesiyle kavga ettiğimizi söyledim. Oğlum da 2 dakika içinde gelmiş. Evden ayrılırken kapı kapanmasın diye terlik bıraktım. Oğluma haber vermeseydim kapıyı açık bırakmasaydım farklı sonuçlar yaşanabilirdi."
İş yerindeki sorunlardan sonra eşinin üstüne çok fazla gelmesi sonucu olayların yaşandığını savunan sanık Canan, şöyle devam etti:
"Eşimi öldürmek isteseydim kolaylıkla yapabilirdim. Eşimin avukatları olayı abartıyor. 25 yıllık evliliğimiz, 24 yaşında çocuğumuz var. Eşimi yaralama kastım da yoktu ancak bu olay başımıza geldi. Sınanıp imtihana çekildiğimizi düşünüyorum. Bu olayı bir yol kazası olarak görmeniz gerekiyor. Eşim pos cihazını alıp Mersin'e gitmek için direnince bu olay yaşanmıştır. Eşime karşı kinim yoktur, kendisini incitmişimdir, daha önceki fındık kabuğunu doldurmayan olaylar bu neticeye sonuç olmuştur. Eşimi öldürme amaç, kastım ve düşüncem söz konusu değildir."
Olaylardan dolayı pişman olduğunu, eşini halen sevdiğini anlatan sanık Canan, "Yaralama kastım dahi yoktur. Ben eşimi öldürmek isteseydim, çatal tabakla bile öldürürdüm. Sakat kalabilirdi buna da şükür. Bunu bir yol kazası gibi görmemiz gerekiyor. Bu yaştan sonra neden öldüreyim. Eşim inada bindirerek bu olaya beni sevk etti. Eşim inatçı beni affetmiyor. Benim bir kırgınlığım, kinim yok. Af diliyorum. Eşimle birbirimize bir ömür verdik." dedi.
Sanık avukatı da müvekkili Ragıp Canan'ın aile yükümlülüklerini yerine getiren biri olduğunu, onur kırıcı ve küçük düşürücü davranışlarla karşılaşması nedeniyle bu olayın yaşandığını, müvekkilinin öldürme kastıyla hareket etmediğini savundu.
Ragıp Canan'ı "eşini silahla ateş ederek kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama" suçundan 9 yıl hapse mahkum eden mahkeme heyeti, sanığa indirim uygulamadı.
Mahkeme heyeti, sanık Canan'ı "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "silahla tehdit" suçlarından ise delil yetersizliğinden beraatine karar verdi.
Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Kararı duyduktan sonra müşteki Nurtaç Canan, "Nasıl 9 yıl verirsiniz? Benim ölmem mi lazımdı?" diyerek, ağladı.
Duruşmadan sonra açıklama yapan Nurtaç Canan, "Benim ölmem gerekiyormuş bunu anladım. Bu adam potansiyel tehlike, 18 tane suçu olan, 3 defa silahtan tutuklanan bir adamdan bahsediyoruz. 4. kez karısını vurup içeriye giren bir adamdan bahsediyoruz. 18 dosyadan yargılanmış, cezaevinde yatmış birinden bahsediyoruz. Şoka girdim. Ben hissetmiştim, çıkacak dedim. Şimdi ben mi öleceğim o mu ölecek?" diye konuştu.
Kanıyla failin ismini yazmıştı
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 4 Haziran 2020'de müşteki Nurtaç Canan'ın, eşi Ragıp Canan'a boşanmak istediğini söylediği ve valizini hazırladığı anlatılmıştı.
İddianamede, bu duruma sinirlenen Ragıp Canan'ın, evden çıkmasını engellediği eşine silahıyla 5 el ateş ettiği aktarılarak, sanığın eşini yaralı halde bırakarak evi terk ettiği belirtilmişti.
Müştekinin de yerde yaralı yatarken kanıyla "Annem, babam hakkınızı helal edin, üzülmeyin. Beni Ragıp vurdu, kurtuldum" yazdığı ifade edilen iddianamede, Nurtaç Canan'ın, oğlu tarafından hastaneye götürüldüğü kaydedilmişti.
İddianamede, sanık Ragıp Canan'ın, "eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs", "silahla tehdit" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 19 yıldan 39 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.