Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini ifade etme hakkına sahip olduğunu ancak bunun belli sınırlar çerçevesinde olması gerektiğini vurguladı. TÜSİAD’ın son toplantısında kullanılan dili eleştiren Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Demokrasilerde sivil toplum kuruluşları görüş ve önerilerini dile getirebilir. Ancak, üyeleri arasında farklı siyasi görüşler barındıran bu tür kuruluşların bir siyasi parti üslubuyla açıklama yapması, en hafif tabirle yersiz, nezaketten yoksun ve yapıcı olmaktan uzaktır. TÜSİAD toplantısında maalesef bu olumsuz dil ve yaklaşım sergilenmiştir. İş dünyamızın genelini temsil etmediğine inandığımız bu dili ve üslubu tasvip etmek mümkün değildir. Sürekli karamsarlık yayarak, felaket tellallığı yaparak olumlu bir gelecek inşa edilemez."
yılmaz: İş Dünyası Elini Taşın Altına Koymalı
Ekonomik programın kararlılıkla sürdürüldüğünü belirten Yılmaz, iş dünyasının daha yapıcı bir tutum sergilemesi gerektiğini vurguladı. Türkiye ekonomisinin güçlü bir temele sahip olduğunu dile getiren Yılmaz, iş dünyasından olumlu mesajlar beklediklerini belirtti.
Yılmaz, "Bir iş insanları örgütünün öncelikle yüksek katma değer üreten, teknolojik gelişimi destekleyen ve nitelikli istihdam sağlayan bir ekonomik yapı oluşturma sorumluluğunu unutmaması gerekir. Demokrasi ve hukuktan bahseden büyük sermaye gruplarının, önce kendi şirketlerindeki ayrımcı uygulamaları, rekabeti baltalayan yapıları ve farklı fikirlere yönelik tutumlarını sorgulaması daha faydalı olacaktır." ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, dünyanın ve bölgenin zor bir dönemden geçtiğini hatırlatan Yılmaz, bu süreçte iş dünyasının daha sorumlu ve çözüm odaklı hareket etmesi gerektiğini belirterek, "Seçilmiş hükümetler ve bağımsız yargı üzerinde vesayet dönemi kapanmıştır. Kimse geçmişte olduğu gibi bir vesayet düzeni beklentisi içine girmemelidir. Demokratik kurallar çerçevesinde siyaset yapmak isteyen herkes, bunu açık ve şeffaf bir şekilde yapmalıdır." dedi.