Sezgin Tanrıkulu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 23 Mart’ta yapılacak olan ön seçimde tek aday olarak yarışacağı bilgisini paylaştı. Ancak Tanrıkulu’nun açıklamaları, tüm dikkatleri üzerine çekti. Tanrıkulu, “İmamoğlu’na yönelik yürütülen yolsuzluk ve terör soruşturmalarından daha önce haberdar olduk. İmamoğlu’nun bu soruşturmalardan kurtulması amacıyla ön seçim tasarlandı” dedi.
Tanrıkulu, CHP'nin ön seçim kararını almasının ardındaki nedenleri de detaylandırarak, “Bunun gibi bir sivil itaatsizlik, demokratik bir eylem biçimi olamaz. Bunu bu yüzden tasarladık, bu amaçla yapılıyor ön seçim aynı zamanda” şeklinde konuştu. Tanrıkulu’nun bu açıklamaları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Ekrem İmamoğlu ve CHP'nin Stratejisi
23 Mart 2025’te yapılacak olan ön seçim, Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını sağlamlaştırması açısından kritik bir öneme sahip. Ancak İmamoğlu'nun yolsuzluk ve terör soruşturmalarına karşı nasıl bir strateji izleneceği, CHP içindeki tartışmaların da merkezine oturmuş durumda.
Sezgin Tanrıkulu’nun yaptığı bu itiraf, sadece Ekrem İmamoğlu’nun siyasi geleceğini değil, aynı zamanda CHP’nin içindeki iktidar mücadelelerinin de bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Partideki bazı kesimler, İmamoğlu'nun soruşturmalarla mücadele etmesi ve ön seçim sürecinde tek aday olarak gösterilmesi konusunda endişelerini dile getirirken, diğer yandan bu stratejinin partinin genel siyaseti için önemli olduğu görüşünü savunuyor.