İSTANBUL (AA) ŞEBNEM COŞKUN Türkiye'de genellikle "çekçekçi", "belediye" ve "toplamaayrıştırma tesisleri" aracılığıyla toplanan plastik atıklar, ilk kullanımından sonra 9 ayrı işlemden geçerek ikinci sınıf plastik haline getirilerek geri dönüştürülüyor.
Atıldıklarında canlılara ve toprağa zarar veren plastiklerin doğaya karışması çok uzun yıllar alırken, yakılması hava kirliliğine, denize atılması deniz ekosistemine zarar veriyor.
Deniz canlılarının hayatlarını tehdit eden ve denize karışan plastikler, güneş, rüzgar ve deniz tuzu gibi sebeplerle parçalanarak mikro plastiklere dönüşüyor ve bu canlılar tarafından tüketilebiliyor.
Plastik hurdanın toplanması, ayrıştırılması ve tekrar ikinci sınıf hammadde haline getirilmesi önem taşıyor.
İmalat sanayinin çıktı ve nihai ürünlerinin çoğunu oluşturan ambalaj, otomotiv, elektronik, beyaz eşya ve medikal gibi birçok alanda kullanılan plastik ürünler, geri dönüşüme gönderilmek üzere hurdaya ayrılıyor.
Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) verilerine göre, atıklar genellikle "çekçekçi", "belediye" ve "toplamaayrıştırma tesisleri" aracılığıyla toplanıyor.
Bozulmuş veya zarar görmüş plastik maddelerden oluşan hurda plastikler, sırasıyla uygulanan işlemlerin ardından tekrar üretimde kullanılmak üzere belirli işlemlerden geçirilerek hammaddeye dönüştürülüyor. Bir plastik hammadde ilk kullanımından sonra geri dönüşümüne kadar 9 ayrı işlemden geçerek granül halde ikinci sınıf plastik haline geliyor.
Türkiye'de bin 400 civarında plastik geri dönüşüm lisansına sahip firma tarafından yılda 1,1 milyon ton, günde 3 bin ton atık geri dönüştürülüyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre de 1 ton plastik, 41 kilogram sera gazı, 5 bin 774 kilovat enerji, yüzde 80 enerji tasarrufu sağlıyor.
Pet şişe, şişe kapakları, su damacanaları, ambalajlar, naylon poşet, plastik kutu, pet bardak ve temizlik malzemelerinin ambalajları plastik atık sınıfına giriyor, ancak bütün plastikler aynı olmadığı gibi hepsi de aynı şekilde dönüştürülemiyor.
İçecek şişeleri, ilaç şişeleri, halatlar, kıyafetler, halı elyafları, süt, şampuan, sabun, çamaşır suyu ve deterjan şişeleri, çoğunlukla dönüştürülebilen plastik kategorisinde değerlendiriliyor.
Gıda dışı şişeler, borular, pencereler, plastik torbalar, streç filmler, sandviç kutuları ve sıkılabilir ürün şişeleri geri dönüştürülebilir, yoğurt kapları, margarin kutuları, plastik şişe kapakları, kağıt bardaklar, plastik çatalbıçaklar, paketleme köpükleri, biberonlar, kompakt diskler ve damacanalar ise nadiren dönüştürülebilir kategorisinde yer alıyor.
Geri dönüşümün zorlu mesaisi
Kullanılmış bu malzemelerin geri dönüşüm tesisine getirilmesi ise insan emeğine dayanan bir süreçle sağlanıyor. Bu işte çalışan insanlar, saatlerce hurda plastik ve demir topluyor.
Onlardan biri de Aksaray'dan 10 yıl önce İstanbul'a gelen ve "çekçek" arabasıyla hurda toplayan 27 yaşındaki Mücahit Aslan.
Aslan'ın sabah 07.00'de başlayan mesaisi 15 saat sonra bitiyor. Akşam 10.00'lara kadar çalışan Aslan, plastik, demir ve karton topladığını belirterek, "Biz kağıtçıyız ama bir yandan da insanız. Pis bir iş yaptığımız için bizi dışlamaya çalışıyorlar ama biz kendimizi dışlamıyoruz. Doğaya da faydamız oluyor, onu düşünmüyorlar. Çocuğumun bu işi yapmasını istemem ama ben bu işi mesleğim olarak kabul ediyorum ve bu işi yapmak istiyorum. Çocuğuma her zaman daha temiz bir gelecek bırakmak isterim." diye konuştu.
"Plastikleri dönüştürürken yüzde 5 kayıp veriyoruz"
Geri dönüşüm tesisi işletmecisi Tuncay Özer de, tesise gelen hurdaların kırılıp, yıkanıp, temizlendikten sonra eritilerek granül hale getirildiğini anlatarak, şu bilgileri verdi:
"Rami'deki tesisimizde hurda ayrıştırma, kırma ve yıkama işlemi yapılıyor. Çapak haline gelen plastikleri Hadımköy'deki tesisimizde ısıtıp granül hale getiriyoruz. Burada insan emeği çok fazla, çoğu yerde insan çalıştırmayan firmalar var. Hurdalar sadece otomatik olarak işlemlerden geçiyor, ancak bu maliyetli bir sistem. Ne kadar çok insan emeği olursa o kadar çok hurda kırılabilir."
Özer, aylık 150200 ton civarında hammadde çektiklerini dile getirerek, "Plastikleri dönüştürürken yüzde 5 kayıp veriyoruz. 100 kilo hurda plastikten 95 kilo dönüştürülmüş plastik elde ediyoruz. 10 yıl öncesinde hurda daha çoktu ve daha çok hurda bulma şansımız oluyordu. Şimdi gitgide azalıyor. Sebebi belediyelerin bu işe önem vermesi tabii ki. 10 yıl önce bunu yapan 3 firma varsa şimdi de belki 300 firma var." ifadelerini kullandı.
Belediyelerin topladığı hurdalar haricinde toplanan hurdaların genellikle "çekçek"le toplandığını belirten Özer, "Çekçekle hurda toplayanlar depoya götürüyor. Belediye de hem kendi toplama yapıyor hem de depoculardan hurda plastik alıyor. Biz de hurda plastikleri belediyelerden alıyoruz." dedi.