Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15'inci Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları şu şekilde:
-Dışişleri Bakanımızı ve ekibini bu kıymetli organizasyondan dolayı kutluyorum. 81 ilimizde hayata geçirilen "Anadoludakiler" projesi ülkemizin coğrafi ve kültürel zenginliklerini korumayı amaçlıyor. Yöresel ürünlerimiz ve zanaat eserlerimiz dijital platformlara taşınarak kültü hazinemizin geleceğe aktarılması hedefleniyor.
-Bu topraklardaki son devletimiz olan ay yıldızlı bayrağında huzur bulduğumuz Türkiye Devleti 100. yaşını geride bıraktı. Yepyeni bir ruhla Türkiye yüzyılına adım attık. Bölgemizde ve dünyada barışın tesisi için ortaya koyduğumuz hedeflerin hayata geçirilmesi için dışişleri bakanlığına önemli görevler düşüyor. Çok taraflı yönetişim mekanizmalarının yetersiz kaldığı bir dönemdeyiz. Barış ve güvenliği sağlamakla görevli kuruluşlar sergiledikleri atıl tavırla yeni çatışmalara zemin hazırlıyor.
-Bu olumsuz ortamda dış politika paradigmamızı daha sürdürülebilir bir zemine oturtmak büyük önem taşımaktadır. İstişare kültürüne her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Uluslararası ilişkilerde çok kutupluluk eğilimi ve bölgeselleşme eğilimi giderek daha da ön plana çıkıyor. Kriz ve çatışmalar barış ve istikrarı tehdit ediyor. Başta yakın coğrafyalarımız olmak üzere katliamların sona erdirilmesi için Türk hariciyesine ve mensuplarına tarihi bir sorumluluk düşüyor. Gazze'deki katliamın önüne bir türlü geçilemedi. İsrail saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor.
-Masum sivillerin tepesine daha fazla bomba yağdırarak güvenlik sağlanamaz. İsrail hükümetinin inatla gittiği yol, yol değildir. Bu durum Suriye için de geçerlidir. 14 aydır kalıcı ateşkesin tesisine ve barışa fırsat tanınması gerektiğini vurguluyoruz.
-İsrail hükümeti üzerinde etki sahibi küresel güçlerin Gazze'de de barış sağlanması için sorumluluk alması gerekiyor.
-Esad rejimi arkasında katliamlarla yıkımlarla dolu büyük bir enkaz bırakarak Suriye'den firar etti. Zalimler kaybetmiş, mazlumlar bir kez daha kazanmıştır. 61 yıldır kan ve gözyaşı ile süren kötülük son buldu. İnşallah bu ülkede en zor dönem pazar günü itibarıyla geride kalmıştır.
-Katliamlar başladığında Türkiye, Suriyeli kardeşlerine hem kapısını hem de gönlünü sonuna kadar açmıştır. 13 yıldır kararlılıkla sürdürdüğü insani politikanın haklılığı tescillendi.
-Suriye hapishanelerinden yansıyan vahşet görüntüleri Suriye halkının neden evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını, af ilanına neden itibar etmediklerini ortaya koyuyor. Suriye'de her şey bitmiş değildir. Pek çok meydan okumayla karşı karşıyayız. Temennimiz Suriye halkının tüm kesimleri karşılayan bir anlayışla yoluna devam etmesidir. Suriye gibi Irak'ın toprak bütünlüğü de bizim için çok önemli. Her iki ülkenin güvenlik ve bekasına kasteden PKK terör örgütüne karşı ortak çalışmamız sürmektedir. AGİT genel sekreterliğine tecrübeli bir Türk büyükelçinin atanması barış çalışmalarında işimizi kolaylaştıracak.
-Karabağ Savaşı ile sağlanan tarihi fırsatın Azerbaycan ile Ermenistan arasında bir barış anlaşması ile taçlanmasını istiyoruz. Hariciye teşkilatımızın, bölgemizin barış ve güvenliği için çalışmalarını başarıyla sürdüreceğine inanıyorum.
-Farklı alanlarda baş gösteren tehditler nedeniyle milli güvenlik alanı kapsamı genişledi. Türkiye, tüm bu tehditlerle sınamalarla mücadelede güçlüdür. Karşımızdaki tehditlerin sayısı teyakkuzda olmamızı ve hızlı çözümler üretmemizi zorunlu kılıyor.
-Hedeflerimiz ve ideallerimiz büyük olsa da bunları hayat geçirecek kabiliyete de sahibiz. Ancak bu kapasite ve kabiliyeti sürekli geliştirmemiz, daha ileri noktalara taşımamız şart. Çağa herkesten önce ayak uydurmamız gerekiyor. Devletimiz ve milletimizin dışişleri Bakanlığından beklentisi yüksektir.
-Dışişleri Bakanlığımız teröristler tarafından en fazla hedef alan birimler arasında yer alıyor. Şehit edilen tüm diplomatlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.
-Türkiye, müttefiklerinden beklediği desteği ne yazık ki göremedi. Bu nedenle savunma sanayinde kendi kendimize yetebilme konusunda adımlar attık. Savunma sanayisinde yerlilik oranını yüzde 80'e çıkardık.