Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 81 ilden 81 öğretmenle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldi.
Davete icabet ettikleri için tüm katılımcılara teşekkür eden Erdoğan, "81 vilayetimizin tamamından gelen siz kıymetli öğretmenlerimizi başkentimiz Ankara'da misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, milletin evine, bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz. Sizlerin aracılığıyla yurt dışında, gerek Milli Eğitim Bakanlığımızda gerek özel okullarımızda gerekse Türkiye Maarif Vakfımıza bağlı okullarda görev yapan öğretmenlerimize de selamlarımı gönderiyorum." ifadelerini kullandı.
Öğretmenler Günü'nün öğretmenlere, Türkiye'ye ve millete hayırlı olmasını niyaz eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu anlamlı gün vesilesiyle tüm öğretmenlerimize şahsım, eşim ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Görevi başında şehit olanlar ile afetlerde, kazalarda yitirdiklerimiz başta olmak üzere darı bekaya uğurladığımız tüm öğretmenlerimizi, eğitimöğretim camiamızın güzide neferlerini burada tekrar rahmetle yad ediyorum. Bölücü örgütün ömürlerinin baharındayken bizden kopardığı Şenay Aybüke Yalçın kızımıza, Necmettin Yılmaz evladımıza ve daha nice kahraman eğitimcilerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Görevlerini hakkıyla yerine getirmiş, ülkesine ve milletine hayırlı nesiller yetiştirmiş, bugün emekliliğini yaşayan öğretmenlerimize de fedakarlıkları için teşekkür ediyor, sağlıklı, hayırlı, mutlu ömürler temenni ediyorum. Şahsım adına üzerimde emeği olan bütün öğretmenlerime şükranlarımı sunuyor, hayatta olanların tek tek ellerinden öpüyorum. Ebedi aleme irtihal etmiş olanlara da rahmet diliyorum."
Şüphesiz hayatta her mesleğin önemli, kıymetli ve saygıdeğer olduğunu belirten Erdoğan, ancak pek az mesleğin öğretmenlik kadar insanda derin izler bıraktığını söyledi.
Herkesin hayatına dokunan, yol gösteren, zor zamanlarda ellerinden tutan bir öğretmenin muhakkak olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bugün hangi konumda olursak olalım her birimiz, üzerimizde hakkı olan bu hocalarımızı sevgiyle, saygıyla hatırlıyoruz. Bize şefkatle yaklaştıkları için, bizi sabırla yetiştirdikleri için, bize rehberlik ettikleri için aradan geçen on yıllara rağmen öğretmenlerimizi şükranla yad ediyoruz. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum buyuran bir medeniyetin mensupları olarak ne yaparsak yapalım öğretmenlerimizin hakkını ödeyemeyeceğimizin farkındayız." diye konuştu.
"Ülkemizin her bir köşesini modern eğitim kurumlarıyla donattık"
Nasıl öğretmenliğin sadece ücreti mukabili yapılan bir meslek değilse, öğretmenler için yapılanların da onların emeklerinin karşılığı olamayacağını belirten Erdoğan, ömrünü öğrenmeye, öğretmeye, vatanına, milletine, değerlerine bağlı nitelikli nesiller yetiştirmeye adamış bir öğretmenin hakkının asla ödenemeyeceğini söyledi.
Son 19 yılda eğitimöğretimin her alanında attıkları her adımda bir taraftan Türkiye'yi hedeflerine yaklaştırırken diğer taraftan da öğretmenlere minnet borcunu yerine getirmeye çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Göreve geldiğimizde en önemli mesele, altyapı eksikliğini gidererek okullarımızı çok ileri standartlara kavuşturmaktı. Hamdolsun, kavuşturduk. Derslik sayımızı 343 binden 601 bin seviyesine çıkartarak ülkemizin her bir köşesini modern eğitim kurumlarıyla donattık. 2002 yılından bugüne kadar 713 bin 625 öğretmenimizin atamasını yaparak okullarımızın kadro ihtiyacını çözdük. Mevcut öğretmen sayımızın yüzde 73'ü bizim dönemimizde atandı. 2020 yılında ilköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 36 iken bu sene aynı sayı 23'e indi. Ortaöğretimde bu rakam 30'dan 22'ye geriledi. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 28, orta öğretimde 18 iken bu sene aynı sayı ilköğretimde 15, orta öğretimde 13 olmuştur. Ülkemizin tüm coğrafi bölgelerindeki öğretmen norm doluluk oranları, birbirine yakın bir seviyeye ulaşmıştır. Keza bizden önce kadın öğretmen oranı yüzde 50'nin altındayken yasakçı zihniyetle mücadelemiz neticesinde bu oran yüzde 60'ı bulmuştur."
"Bütçede en büyük payı daima eğitime tahsis ettik"
Ders kitaplarını ücretsiz dağıtarak hem her sene başında yaşanan bir kargaşanın önüne geçtiklerin hem de aileleri büyük bir dertten kurtardıklarını dile getiren Erdoğan, 81 ilin tamamına kazandırdıkları dijital kütüphaneler, spor salonları, laboratuvarlarla okullar arasındaki farklılıkları önemli ölçüde giderdikleri söyledi.
Müfredatta yaptıkları reformlarla öğrencilere daha modern, daha özgür, kendi kabiliyetlerine daha uygun dersleri seçme imkanı sunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çocuklarımızın bir kısmının ayağına adeta pranga vuran katsayı uygulamasını kaldırarak mesleki eğitimi çok daha cazip hale getirdik. Evlatlarımızı dar kalıplara mahkum eden, formatlayan, jakoben eğitim modeli yerine her bir öğrencimizin içindeki yeteneği keşfetmeyi amaçlayan bir yaklaşımı eğitim sistemimize hakim kıldık. Tüm bu gayretlerimizle ülkemizi sadece eğitim altyapısı açısından değil, müfredat ve içerik açısından da günümüzün ihtiyaçlarıyla uyumlu bir çehreye kavuşturduk.
Son 19 yılda bütçede en büyük payı daima eğitime tahsis ettik. Önümüzdeki yıl için eğitim bütçemizi 274 milyar 385 beş milyon lira olarak belirledik. Bu rakam merkezi yönetim bütçesinin yüzde 15,7'sine tekabül ediyor. Böylece ülkemizi dünyanın devler ligine taşıma mücadelemizin odağında eğitimin bulunduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koyduk. Eğitimde son 19 yılda elde ettiğimiz başarılara inşallah yenilerini eklemeyi hedefliyoruz. 2023'e giderken bir taraftan ülkemizin en önemli ihtiyaçlarından olan mesleki teknik eğitimi özendirirken, diğer taraftan eğitimde fırsat eşitliğini daha da güçlendirecek adımları atmayı sürdüreceğiz."
"Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarmak için hazırlıklarımızı tamamladık"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, insanı ihmal eden, insan faktörünü dikkate almayan hiçbir politikanın hedefine ulaşamayacağını belirterek, özellikle eğitim gibi doğrudan çocukları ve istikbali ilgilendiren bir meselede işin merkezinde insanın bulunmasının gayet tabii olduğunu ifade etti.
Öğretmenleri dünyanın en iyi, en donanımlı, en huzurlu eğitimcileri haline getirmek için üzerlerine ne düşüyorsa yaptıklarını ve yapacaklarını belirten Erdoğan, öğretmenlerin çocukların eğitim ve öğretimi konusunda gösterdikleri gayreti ve yaptıkları fedakarlıkları da yakından takip ettiklerini söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Öğretmenlerimizin sıkıntılarını kendi sıkıntımız görerek şartları zorlama pahasına gereken her türlü adımı atıyoruz. Şimdiye kadar ülkemizin imkanları genişledikçe, ortaya çıkan katma değerden özellikle öğretmenlerimizin de istifade etmesini sağladık. Öğretmenlerimizin mali ve sosyal haklarında önemli iyileştirmelere gittik. Göreve yeni başlayan bir öğretmenimizin maaşı 2002 yılında 470 lira iken, temmuz 2021 itibarıyla nereye çıktı biliyor musunuz? 5 bin 100 liraya yükseldi. Nereden nereye. 2002 yılında aynı öğretmenin aylık 60 saatten aldığı toplam ek ders ücreti 165 lira iken temmuz 2021 itibarıyla bu rakam 1272 liraya çıktı. 2002 yılında ek ders ücreti ile birlikte bir öğretmenin eline toplam 635 lira geçerken bugün 6 bin 372 lira geçmektedir. Ayrıca yine 2002 yılında bir öğretmenin eğitim öğretim hazırlık ödeneği 175 lira iken bu sene itibarıyla bu rakam 1250 liraya ulaşmıştır. Büyük Türkiye vizyonuna yakışır biçimde büyük Türkiye'nin mimarları olan öğretmenlerimizi korumayı, gözetmeyi sürdüreceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında öğretmenlere bazı müjdeler vermek istediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğretmenlerimizin haklarını güvence altına alacak, bir Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarmak için hazırlıklarımızı tamamladık. Meclis sürecinin ardından yürürlüğe girecek bu kanunla, mevcut hakları korunan öğretmenlerimize ilave mali ve sosyal haklar da sağlıyoruz. Artık bir kariyer mesleği olarak tamamlanacak öğretmenlerimize 3600 ek gösterge başta olmak üzere sağlayacağımız yeni hakların şimdiden hayırlı olmasını diliyorum."