"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Şiddetli yağmur
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,4465 %0.3
36,3032 %0.16
3.149.479 %3.603
2.837,00 0,09
Ara
İşçi Haber Gündem Deniz yosunu İzmir Körfezi’nde yeniden yayılıyor

Deniz yosunu İzmir Körfezi’nde yeniden yayılıyor

Kirliliğe bağlı olarak deniz suyundaki azot ve fosfor miktarının artmasıyla meydana gelen ve geçen ayın başında İzmir Körfezi'nin kuzey ve güney kıyılarında ortaya çıkan deniz yosunu (ulva), temizlik çalışmalarının ardından yeniden yayılarak sahil kesimini yeşile bürüdü.

Halk arasında "deniz marulu" olarak da bilinen deniz yosunları, ekim ayında birçok noktada gözlemlendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, bu dönemde yosunların toplanması için çalışma yürüttü.

Temizliğin ardından körfezde alg çoğalması yeniden ortaya çıktı. Deniz yosunu, Bostanlı semtinde kıyıya yakın noktaları yeşile bürüdü.

İç körfezin güneyinde, İnciraltı kıyılarındaki Çakalburnu Lagünü'nde de deniz yosunları yeniden görülmeye başlandı. Flamingo başta olmak üzere çok sayıda kuşun yaşadığı lagünde suyun yüzeyi deniz yosunlarıyla örtüldü.

Uzmanlar, denizde yapılacak temizleme çalışmalarının yanı sıra deniz yosununun üremesine neden olacak şartları ortadan kaldırmanın önemine dikkati çekiyor.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergün Taşkın, AA muhabirine, deniz yosununun özellikle endüstriyel ve tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu bölgelerde ortaya çıktığını söyledi.

Deniz yosunlarının evsel, şehirsel ve endüstriyel atıklar, tarımsal ve hayvansal faaliyetler, liman, kıyı değişimi gibi insan etkileriyle oluşan karasal baskının bir sonucu olduğunu aktaran Taşkın, şunları kaydetti:

"İç körfez gibi ortamlarda özellikle arıtılmadan ya da az arıtımla karasal ortamdan gelen atık sulardaki fosfat ve nitrat gibi besleyici elementler, deniz yosunu gibi yeşil alglerin aşırı çoğalmasını sağlamaktadır. Makroalgler ekolojik isteklerine göre genelde fırsatçıtoleranslı ve hassas türler olmak üzere iki ana grup altında toplanmaktadır. Bunlardan fırsatçıtoleranslı olan grup üyeleri kısa ömürlü olup besleyici elementlerin yoğun olduğu bölgelerde aşırı çoğalır. Kendileri için uygun ortamı bulduklarında kısa ömürlü oldukları için yıl içerisinde çoğalırlar.

Bu fırsatçı türler denizel ortamdan toplansa dahi tekrar hızla çoğalır çünkü besleyici elementler ortamda fazladır. İzmir Körfezi'nin iç kesimlerinde de deniz yosunu gibi fırsatçı türlerin aşırı çoğalmasını önlemek için işe karasal ortamdan başlanmalı, atık suların iyi şekilde arıtılması sağlanarak besleyici elementlerin girişi önlenmelidir."

"Bunu toplayamaz hale gelebiliriz"

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tevfik Tansel Tanrıkul ise öldüklerinde kötü kokuya neden olan deniz yosunlarının sudan çıkarılıp imha edilmesi gerektiğini ancak bunların üremesine yol açacak şartları ortadan kaldırmanın daha çok önem taşıdığını söyledi.

Bu konuda yerel yönetimlere büyük iş düştüğünü anlatan Tanrıkul, şunları kaydetti:

"Deniz yosununun üremesine etki eden faktörler ışık, ortamdaki kimyasalların artması ve sıcaklık. Deniz yosunu 15 ile 20 derece arasında üremekte ama sıcaklık 15 derecenin altına düştüğünde yok olmamaktadır. İzmir Körfezi'nde deniz yosununun üremesi, bunu teşvik edecek atıkların çok fazla olduğuna işaret etmekte. Bunlarla sadece temizlik yaparak mücadele mümkün değil. İlk aşamada temizlenmesi gerekiyor tabii. Hatta ilk ortaya çıktığı zaman bunların denizden uzaklaştırılması gerekiyor. Fakat denizde bunun üremesini teşvik eden etkenleri durduramazsak İzmir Körfezi'nde devamlı bu manzarayla karşılaşacağız. Bunun en büyük nedeni İzmir Körfezi'nin biyolojik kirliliği. Bunun da evsel atıklardan, kanalizasyondan geldiği kanaatindeyim. Bu nedenle görev daha çok belediyelere düşüyor. İzmir Körfezi'nin biyolojik olarak kirlenmesine engel olmamız gerekiyor. Atık suların körfeze boşaltılmaması, alınan atık suların işleme tesislerinde sadece mekanik değil biyolojik arıtmaya da tabi tutulması gerekiyor. Aksi takdirde deniz yosunu daha da artar ve bir zaman sonra bunu toplayamaz hale gelebiliriz."

İlginizi çekebilir

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *