Devlet Tiyatroları, kültürel etkinliklere olan ilgiyi etkileyebilecek büyük bir karar alarak bilet fiyatlarına dev bir zam yaptı. 2 Nisan’dan itibaren geçerli olan yeni bilet tarifesi ile tam bilet fiyatı 115 liradan 450 liraya yükseldi. İndirimli biletler ise 70 liradan 330 liraya çıktı. Bu oran, yıllık enflasyon oranının çok üzerinde bir zam olarak dikkat çekti ve kültür sanat dünyasında büyük bir yankı uyandırdı.
Devlet Tiyatroları’na Yüzde 300 Zam: Bilet Fiyatları Zirveye Çıktı
Türkiye'nin 2024 yılı sonunda yüzde 44 olarak açıklanan enflasyon oranı ve 2025 yılı için belirlenen yüzde 30'luk asgari ücret artışının ardından, Mart 2025 itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 38 seviyesinde ölçüldü. Ancak, Devlet Tiyatroları'nın yeni fiyat tarifesinde enflasyon oranının çok üzerinde bir artış dikkat çekiyor. Yapılan yüzde 300'lük zam, vatandaşlar ve sanatseverler için büyük bir sürpriz oldu.
Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (DETİS), yeni zamlarla ilgili sert bir açıklama yaptı. Dernek, sanat kurumlarının kar-zarar mantığıyla değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çekerek, bilet gelirlerinin devletin bütçesine aktarılmasına rağmen, halkın bu yükle karşı karşıya bırakılmasının doğru olmadığını belirtti.
DETİS, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sanat kurumları kar-zarar mantığıyla değerlendirilemez. Devlet tiyatrosunun bilet gelirleri, kurumun bütçesine değil, genel bütçeye aktarılmaktadır. O halde, bütçenin belini doğrultacağız diye, halkın belini bükmenin bir mantığı var mıdır? Yoksa bu bilet fiyatları karşısında, düşecek seyirci sayısını bahane ederek Devlet Tiyatrosu’nun varlığı hakkında daha başka planlar mı düşünülmektedir?”
bilet fiyatlarının Seyirci Sayısı ve Sanat Kurumları Üzerindeki Etkisi ne olur?
Yeni bilet fiyatlarının, Devlet Tiyatroları’na olan ilgiye nasıl yansıyacağı ise merak konusu. Birçok sanatsever, fiyat artışlarının seyirci sayısını olumsuz etkileyeceğinden endişe ediyor. Özellikle dar gelirli ailelerin tiyatro gibi kültürel etkinliklerden uzaklaşması, sanat kurumlarının geleceği için büyük bir tehdit oluşturabilir.
Devlet Tiyatroları’nın aldığı bu karar, yalnızca sanatsal değil, aynı zamanda sosyal bir boyut taşımakta. Kültür ve sanat etkinliklerinin herkes için ulaşılabilir olmasının önemi vurgulanırken, fiyat artışlarının, toplumsal eşitsizlikleri daha da derinleştirmesi riski bulunuyor.