İzmir’de başlatılan kapsamlı bir soruşturmada, yaklaşık 300 kişiyi 100 milyon lira dolandırdığı tespit edilen devre mülk şebekesinin karmaşık ve organize yapısı ortaya çıkarıldı. Şüphelilerin daha önce çalıştıkları şirketlerden elde ettikleri kişisel verilerle mağdurlara ulaştıkları, ardından da profesyonel görünüm altında çeşitli dolandırıcılık yöntemleri uyguladıkları belirlendi.
Paravan şirketlerle kurulan güven, lüks otel lobilerinde yürütülen plan
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturmada, İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri 4 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından 19 Mart’ta harekete geçti. İzmir merkezli olarak İstanbul, Yalova, Balıkesir, Bursa, Manisa ve Muğla’da eş zamanlı baskınlar düzenlendi.
Operasyon sonucunda gözaltına alınan 25 şüpheliden 17’si tutuklandı. Soruşturmada, devre mülk sektöründe geçmişte çalışmış olan şüphelilerin, şirketlerin veri tabanlarından edindikleri devre mülk sahiplerinin kişisel bilgilerini kullanarak mağdurlarla iletişime geçtiği tespit edildi.
Yabancı uyruklu kişiler adına cep telefonu hatları çıkartan zanlılar, bu hatlarla mağdurlara ulaştı. Kod isim kullanan örgüt üyeleri, oluşturdukları paravan şirketlerle kendilerini yetkili emlak firması gibi tanıtarak, mağdurları lüks otel lobilerinde, kiralık ofislerde veya iş merkezlerinde ağırladı. Böylece profesyonel bir izlenim yaratarak güven sağladılar.
‘Yabancılar yüksek fiyat veriyor’ yalanıyla para topladılar
Suç örgütü üyeleri, devre mülk sahiplerine “Yabancı yatırımcılar mülklerinize vatandaşlık almak için değerinin çok üzerinde fiyatlar ödüyor” iddiasında bulundu. Bu gerekçeyle, hisseli tapuların tek bir tapuda birleştirilmesi gerektiğini belirterek, metrekareye göre 300 bin ila 750 bin lira arasında para talep ettiler. Birçok mağdur, bu vaatlere inanarak şüphelilerin banka hesaplarına ödeme yaptı.
Örgütün bir başka yöntemi ise mağdurların cep telefonları üzerinden kredi çekilmesine dayanıyordu. Ödeme yapmakta zorlanan mağdurlara, “kredi puanınıza bakalım” bahanesiyle yaklaşıldı. Mağdurların mobil bankacılık hesaplarına giren şüpheliler, gizlice kredi çekip bu paraları kendi hesaplarına aktardı.
Paravan şirketlerle para aklandı, reklam sözleşmeleriyle iz kaybettirildi
Elde edilen paralar, paravan şirketler üzerinden döviz ve altına çevrilerek iz kaybettirildi. Ayrıca mağdurlara satış sözleşmesi yerine “reklam sözleşmesi” imzalatıldığı, bu sayede resmi süreçlerden kaçınıldığı belirlendi.
Polis ekipleri, örgütün şimdiye kadar yaklaşık 300 kişiyi hedef aldığını ve yaklaşık 100 milyon liralık haksız kazanç sağladığını değerlendiriyor. Soruşturma, suç örgütüyle bağlantılı diğer kişilerin tespiti için genişletilerek devam ediyor.