ANKARA (AA) Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, AB'nin imzaladığı Yeşil Mutabakat'ın çok önemli sonuçları olacağını ve bunun hem Türkiye hem AB için ilişkileri daha iyi noktaya taşımak yolunda bir fırsat olduğunu belirterek "Yeşil Mutabakat'ın getirdiği yeni hedeflerle birlikte yeşil ticaret mekanizmasını gerçekleştirmek için bir fırsatımız var." dedi.
İş Birliği Platformunca (UİP), "Daha iyi bir dünya için çalışmak" temasıyla İstanbul'da düzenlenen 12. Boğaziçi Zirvesi devam ediyor.
Zirve kapsamındaki "AB Ticaret Anlaşmaları ve Yeşil Mutabakat" başlıklı oturuma, Büyükelçi Kaymakcı'nın yanı sıra İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, Norveç'in Ankara Büyükelçisi Erling Skjonsberg, Global İlişkiler Forumu (GİF) İcra Komitesi Başkanı emekli Büyükelçi Selim Yenel ve İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Genel Sekreteri Çiğdem Nas konuşmacı olarak katıldı.
Kaymakcı, burada yaptığı konuşmada, Yeşil Mutabakat'ın hem Türkiye hem AB için ilişkilerin daha iyi noktaya taşınması konusunda bir fırsat olduğunun altını çizerek "Yeşil Mutabakat, birçok konuya odaklanıyor. Gümrük Birliği de bunlardan biri. Yeşil Mutabakat'ın getirdiği yeni hedeflerle birlikte yeşil ticaret mekanizmasını gerçekleştirmek için bir fırsatımız var. Üçüncü ülkelerle yapılan serbest ticaret anlaşmalarının sürdürülebilirlik anlamında önemli katkıda bulunacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Yeşil Mutabakat'ın onaylanması sürecinde yaşanan gelişmeleri çok yakından takip ettiğini vurgulayan Kaymakcı, "Türkiye hükümeti, 9 farklı alanı kapsayan bir eylem planını yürürlüğe aldı. Karbon sınırının belirlenmesi, döngüsel yeşil ekonomi, yeşil fonlanma gibi konular üzerinde çalışıyoruz. Yeşil kalkınmamızı, yeşil devrimimizi nasıl fonlayabileceğimizi inceliyoruz. Yeşil Mutabakat anlamında Türkiye'nin sesinin duyulmasını sağlamaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Kaymakcı, Yeşil Mutabakat'ın AB üyesi olmayan ülkeleri de çok yakından ilgilendirdiğini ve konunun ticari boyutunun çok önemli olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Yeşil mutabakat, aynı zamanda enerji politikalarıyla ilgili bir konu. Avrupa, bu konuya gittikçe daha fazla odaklanıyor. Aynı zamanda yeşil dönüşüm için finansmana ihtiyacı olan ülkeler var. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere destek olunması gerekiyor."
"Ülkelerin gelecekleri için iş birliği yapması gerekiyor"
İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Chilcott da Brexit sürecinin ardından AB ile Birleşik Krallık arasında imzalanan ticaret ve iş birliği anlaşmasıyla ilgili tarafların karşılıklı güven prensibi doğrultusunda hareket etmesi halinde bürokrasinin azaldığı ve ticari akışın hızlandığı yeni bir ticari sürecin oluşabileceğini söyledi.
Chilcott, Brexit sonrasında Kuzey İrlanda ve İskoçya'nın AB ile olan ticari ilişkilerinin İngiltere'yi nasıl etkileyeceği sorusuna, "Aynı coğrafyada yaşayan, kaderleri birbirlerine bağlı ülkelerin gelecekleri için iş birliği yapması gerekiyor." yanıtını verdi.
İngiltere'nin emisyon kısıtlaması konusunda AB ülkelerinin çok önünde olduğunu belirten Chilcott, "2024'e kadar elektrik üretimi için kömür kullanmaktan vazgeçmeyi, benzin ve dizelle kullanılan arabaları 2030'a kadar yasaklamayı planlıyoruz. Londra'da hakim olan duygu, bu taahhütleri icra noktasına taşıyabilmek. Bizim adımlarımızın AB'ye de örnek olacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Benzeri anlaşmaların uygulanması konusunda her zaman mutabık kalacağız"
Norveç'in Ankara Büyükelçisi Skjonsberg, ülkesinin iklim politikaları konusunda AB liderliğini kabul ettiğini belirterek global anlamda da Paris İklim Anlaşması'nın tarafları arasında bulunduklarına işaret etti.
Norveç'te yeni seçimlerin ardından Meclis'teki partilerin büyük çoğunluğunun AB ile Norveç arasında çevre noktasında yapılan anlaşmaları desteklediğini belirten Skjonsberg, "Norveç, AB emisyon sistemine de uyum sağlamış durumda. AB ile Yeşil Mutabakat benzeri anlaşmaların uygulanması konusunda her zaman mutabık kalacağız." dedi.