AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5,9'luk depremin meydana geldiği Düzce'yi, "Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi" ilan ettiklerini açıkladı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
5.9 büyüklüğündeki depremin yaşandığı Düzce'yi Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan ettik.
Yaptıklarımız ve yapacaklarımızla doğru şekilde bilgilendirmediğimiz her kardeşimizin muhalefetin yalanlarına kanacağını unutmayalım. Yine bu yalanları duyacaksınız. Muhalefetin sürekli karamsarlık pompalayan hezeyanlarına kapılabileceğini aklımızdan çıkarmayalım. Elini sıktığımız insanlarda bize karşı küslük varsa onarmalıyız.
Ne yapıp edip her bir ferdi ile 85 milyonun tamamına ulaşmalı, desteği ve gönlünü kazanmalıyız. Bunu da kendimizden ziyade istikbalimizin mimarları olan evlatlarımızın geleceği için yapmalıyız. İl teşkilatlarımızın seçime kadar asli vazifesi sahayı tutarak tarihi sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirmektir. Türkiye yeni yönetim sistemiyle, özellikle söylüyorum, bunların güçlendirilmiş parlamenter demokrasi, bu tür palavralarına aldanmayın, buradan bir şey çıkmaz. İranlıların güzel bir atasözü var; Oturdular, konuştular, dağıldılar. Bunların durumu bu. Türkiye işin ruhuna uygun şekilde siyasette iki ittifaklı görünüm kazanmıştır. Cumhur İttifakı, ortak hedef birlikteliğiyle milletin huzurundadır. Diğer ittifak ise 6'lı masa ile kamuoyuna çıkmakla birlikte, hangi amaçla kurulduğu bilinmeyen amorf bir yapıdır. Biz AK Parti kurulana kadar Türkiye'de neler görmedik ki. 8 aylık hükümetler gördük, 1 yıllık hükümetler gördük. Bunlar bu kadar kısa sürede kuruldular, dağıldılar. Benim milletim bunları biliyor. Bu koalisyonlardan bu ülkeye bir fayda gelmedi. Öyleyse unutmayın, mümin bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Biz bir daha sokulmak istemiyoruz. AK Parti iktidarlarıyla 20 yıldır istikrar, güven ve güçlü devlet var. Bugüne kadar ne CHP'den ne de şürekasından ülkenin herhangi bir derdine derman hiçbir söze, teklife rastlamadık.
CHP'NİN ANAYASA TASLIĞINI HEDEF ALDI
Bunların tek vaatleri Türkiye'yi eski kötü günlerine döndürmek olan şekilsiz, omurgasız, arkaik bir projeyle çıkabildi. Ucube bir teklif çıkardılar. Gözden geçirdim, ne var, masanın etrafındakiler artı, masanın altındaki. Bunlara ne verirsek mutlu olurlar, memnun olurlar, buna çalışmışlar. Baştan aşağı incelediğinizde bunu göreceksiniz. Birisinin derdi kapanan belediyeler. Öbürünün derdi hazine yardımları azmış. Benim milletim bunu yutmaz, benim milletim, bu ülkeye, bu devlete ne gelecek buna bakar. Eğer bugün ekonomide Türkiye bir kalkışmanın içindeyse, işte üçüncü çeyrekte de 3.9'u yakalayarak G20'de ilk 5'te yer alıyorsa bu bir şeyi gösteriyor, Türkiye güçleniyor.
Market de market, market de market yaptıkları iş bu. Gerek zincir marketlerle, gerek diğer marketlerle alakalı, fiyatlar birisinde şöyle, birisinde böyle, söyledikleri bu. Bu hafta kabinede söyledim. Dedim ki, kontrollerimizi daha da sıklaştıracağız. Mesele özellikle de bu fiyat farklılıklarını gidermenin yollarını şiddetle arayacağız. Bunun yanında farklılıklar var, kontrol mekanizmalarımızla fiyat istikrar komitesini kurarak bunların takibini yapacağız.
"BİZ DE ORADAN AÇIKLAMA YAPACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı niye var? Bunların hazırladıkları tezgah böyle. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde böyle bir anlayış yok. Çok partili demokraside bunları biz geçmişte yaşadık. Bir şey daha gerekiyor, birilerine başbakanlık vermeleri lazım. O noktada da başkanlık sisteminde bu yok. Başkan yardımcısı var. Başbakan yok. Birileri de başbakanlık bekliyor. Öyleyse çok partili parlamenter sistemde başbakan bir yere koyabiliriz, anlayış bu. Hayırlı olsun. Ortaya konan teklif metni CHP ve masa arkadaşlarının ülke ve milletin geleceğine dair hiçbir vizyonlarının olmadığını teyit etmiştir. Şimdi ayın 3'ünde açıklama yapacakmış. Bay Kemal, ayın 3'ünde biz de Şanlıurfa'dayız. Biz de oradan açıklama yapacağız. Konuşmanı yaparken bizi de takip et, bak bakalım Şanlıurfa'dan ses nasıl geliyor, sendeki sese benziyor mu?
"KILIÇDAROĞLU SENDEN ÇEKİNİYOR"
Kendi içinde sayısız çelişki barındıran bu metni tartışmak abesle iştikaldir. Kılıçdaroğlu'nun iddialı sözlerine bakarak biz vizyonlarımızı Konya'da, Togg'da gösterdik. Togg'a gelmek istediğini söylemiş. Ben de Sanayi bakanımızı da yanına alacaksın dedim. O geliyorsa ben gelmem dedi. (Varank'a hitaben) Senden çekiniyor.
AKP'LİLERE SANDIK MESAJI
AK Parti milletin kurduğu, milletimizin iktidara getirdiği verdiği her mücadelede yanında yer aldığı bir partidir. Bizler bu partinin emanetçileriyiz. Her birimiz görevini ne kadar yerine getirebilirse bu emanete layık olduğunu gösterebiliriz.
Ülkemizin içinden geçtiği kritik dönem şahsım dahil hepimizin sorumluluğunu artırmaktadır. Genel Merkezimizle, il ve ilçe teşkilatlarımızla, belediye başkanlarımızla hep beraber bir olarak işimize dört elle sarılmalıyız.
Seçim gününe kadar her haneyi defalarca ziyaret etmeliyiz. Teşkilatlarımızdan üyelerimize, üyellerimizden vatandaşlarımıza kadar muhabbet iklimini canlı tutmalıyız. Seçim günü iş sandıkta biter. Sandıklara sahip çıkacağız. Sandıkta oynanmak istenen oyunlara karşı dikkatli olacağız. En küçük eksikliğe meydan vermeyeceğiz.
Türkiye'nin ve milletimizin düşmanları da boş durmuyor. Onlar da 2023'e hazırlanıyor. Partimize yönelik kumpasların, ülkemize saldırıların artmasının gerisindeki hesapların birisi de 2023'ü biçimlendirme planlarıdır. Hep birlikte 2023 imtihanından da alnıızın akıyla çıkacağız."