İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) yetkili sendika olan Enerji -İş Sendikası, belediyenin işçilerin enflasyon karşısında eriyen maaşları için sessiz kalmasına tepki gösterdi. Ek protokol talebine işçilerin beklediği yanıtın gelmemesinin ardından işçiler İBB'nin Saraçhane'de bulunan binası önünde bir basın açıklaması yaptı.
İBB çalışanı enerji işçileri ile yetkili sendikanın görüşmeleri halen olumlu bir sonuç alamadı. 'Sadaka değil zam istiyoruz' diyen enerji işçileri İBB'den ücret ve prim artışlarının enflasyon karşında erimeyecek bir düzeye çekilmesini talep ediyor.
Süreç devam ederken Enerji-İş Sendikası açıklamasına sadece İstanbul Enerji A.Ş.’de çalışan kişiler için değil; İSKİ’de, İGDAŞ’da, İSFALT’ta, İSTAÇ’ta, İSPER’de, BELBİM’de, İSPARK A.Ş.’de İETT’de çalışan tüm emekçiler için mücadele edildiği vurgulandı.
Enerji -İş Sendikası'nın basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Ülkemizin içerisinde bulunduğu yüksek enflasyon döneminin etkisini burada bulunan ya da bulunmayan bütün işçi kardeşlerimin yaşadığını, bunu her gün dile getirdiğini hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Her ne kadar bu sorunlar problemler dile getirilse de gelmiş olduğumuz bu noktada görmekteyiz ki çözüm mercileri sessiz kalmakta, bu çağrılara kulak vermemekte Polyannacalık oyunlarına devam etmektedir.
İzliyoruz, takip ediyoruz ve görüyoruz sokak sokak geziliyor sözde halkın içine karışılıyor, sıkıntım, problemim, sabah akşam derdim bu diye bahsedilen konular, karton kapağı, içinde beyaz yaprağı olan, adına ajanda dedikleri defterlere çalakalem not alınıyor fakat her aldıkları not gibi ajanda içinde kalmaktan öteye geçipte derde çare olmuyor. Enflasyon almış başını gitmiş, iş yükü almış başını gitmiş bu sorunlar böyle dağ gibi büyürken “Neredeydiniz?” diye soranlara cevap yok, cevap yoksa vakit yakın, bu işçi de bu halkta cevabın ne şekilde verilebileceğini inanın çok iyi biliyor.
HAYATİ RİSKLERLE CEBELLEŞMİŞ BİR İŞÇİNİN MAAŞI 20.033 TL!
Kendi iş kolumuzdan yani 14 No’lu Enerji İş kolundan örnek verelim; bir kardeşim yetkili olduğumuz İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Enerji A.Ş.’de çalışıyor, 15 yılını bu şirkete vermiş, gençliğini vermiş yeri gelmiş çoluğundan çocuğundan ayrı kalmış, hayati risklerle cebelleşmiş, yeri gelmiş elektrik çarpmış yeri gelmiş direkten düşmüş ve bugün gelmiş aldığı ücret 20.033 TL! İşte bu belediyenin bu kardeşime reva gördüğü ücret bu, biz buna isyan ediyoruz bugün bu yüzden burada sesimizi yükseltiyoruz. İnanın bu sadece bu şirket için verdiğimiz veri daha niceleri var, bu çağrımız sadece İstanbul Enerji A.Ş.’de çalışan kardeşim için değil; İSKİ’de çalışan kardeşim senin için, İGDAŞ’da çalışan kardeşim senin için, İSFALT’ta çalışan, İSTAÇ’ta çalışan İSPER’de çalışan BELBİM’de, İSPARK A.Ş.’de İETT’de çalışan kardeşlerim sizler için bu sesimizin yükselişi!
Daha çok yakın bir süreçten bahsedeyim sizlere. Bizler 2022 ve 2023 yılları boyunca ara zam yönünde tekliflerimizi sunmamıza rağmen cevaplar verilmezken, yapılan her görüşmede ücretten yana sitemler dile getirildiğinde, İBB tarafı sanki kulakları yokmuşçasına davranırken, her ne olduysa kimler ne kaygılar içerisine düştüyse sendikamıza ek protokol yapılması yönünde teklifler gelmeye başlıyor. Ek protokol teklifi dediğimize bakmayın sadece adı ek protokol, içeriğine bakıyorsunuz sözde halkın içinden ayrılmayan sürekli halkla iç içe görüntüler verenlerin sunmuş olduğu zam teklifi %10 inanın saygıdeğer kardeşlerim şaka yapmıyorum veya yanlış telaffuz etmiyorum %10. Gerçek enflasyon yansımasını geçtik artık açıklanan enflasyon oranlarından bile bihaber olan İBB yönetimi bu sadaka niteliğindeki sözde zam teklifini ne yazık ki sunmak gibi bir acziyete düşmüş durumda.
Sendikamız bu tekliflerine karşın realist ve gerçeği yansıtan tekliflerini ilettiğinde ise az öncede bahsettiğim gibi kulakları yokmuşçasına davranmaya devam etmiş ve artık ağızları da yokmuşçasına davranıp cevap dahi vermeye tenezzül etmemişlerdir. Biz de buradan şunu söylemek istiyoruz; bugün bize bu şekilde davranmaya devam ederseniz, taleplerimizde belirttiğimiz miktarları vermezseniz, günü geldiğinde elimiz yokmuş gibi davranmayı sizlerin bize sunmuş olduğu ek protokolün asıl sebebi olan siyasi kaygılarınızın gerçekleştirilmesini sağlamayı çok iyi biliriz!
Sosyal belediyecilik anlayışı kapsamında her türlü faaliyete ucu açık çek verircesine destek sunan, yapılmış olan faaliyetlere ayrılan bütçeden daha fazlasını bunların reklam kampanyalarında kullanan, sürekli olarak emekçiye değer verdiklerini, emeğin en üstün değer olarak görülmesi gerektiğini söyleyen ama hamaset ve söylemden öteye geçemeyen, sonu zam görüşmelerine geldiğinde %170'lik bir teklife karşı hiç çekinmeden adeta sadaka verirmişçesine %10'luk sözde teklif sunan belediyecilik anlayışını esefle kınadığımızı da bilmenizi isteriz.
"TAZMİNAT ADETA BAĞLAYICI BİR UNSUR GİBİ KULLANILIYOR"
Bugün burada toplanışımız yetkili olduğumuz iş yeri için yapılıyormuş gibi durabilir ama aslına baktığınızda yukarıda saymış olduğum iştirakler ve sayamadığım onlarcasını da kattığımızda büyük bir kanayan yarayı konu aldığımızı anlayabilirsiniz. Bakıyorsunuz İstanbul’da faaliyet gösteren diğer özel şirketlere, bir çoğu Belediye iştiraklerinin hemen hemen iki katı ücret veriyor burada çalışan arkadaşlarımız dışarıda çok rahat bir şekilde daha fazla ücretlere iş bulabiliyor, “Neden gitmiyor?, Neden orada çalışmıyor?” sorusuna gelecek olur isek, yıllarını, emeğini, gençliğini ve hayatını vermiş olduğu bu şirketten tazminatını alamadığı için gidemiyor. Tazminatı adeta bağlayıcı unsur gibi kullanıp üyelerimizi, emekçilerimizi bu ücretlere mahkum ediyorlar. Biz Enerji İşçileri Sendikası ve burada toplanan kardeş sendikalarımızla birlikte sesimizi bütün mecralarda duyurmak için elimizden geleni yapıyoruz ve soruyoruz; “Neden diğer sendikalar bu kanayan yarayı dile getirmiyor, neden kimse kaygılarının önüne geçip, emekçi kardeşimin sitemini ve derdini dile getirmiyor?”
Son olarak bütün sendikalara ve sivil toplum örgütlerine açık davetimizdir; Bizler burada bugün bu mücadelenin meşalesini yakmış bulunmaktayız, karşılığı emekçi kardeşlerimize verilene kadar da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz, gerekirse çadırlarımızı alıp buralardan ayrılmayacağız, sizleri de yakılmış olan bu emek meşalesine destek vermeye bekliyoruz.
Gelin hep birlikte bu emek sömürüsüne dur diyelim!"