Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 zirvesine katılmak üzere Japonya'ya hareket etmeden önce basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
- Biz Türkiye olarak ekonomik korumacılıkla mücadele edilmesine vurgu yaptık. Osaka zirvesinde de bunu tekrarlayacağız.
- Mülteciler konusunu G-20'de gündeme taşıyoruz. İşbirliğinin artırılması konusunda fikirlerimizi sunacağız.
- Zirve kapsamında sağlık, istihdam, tarım ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında görüşlerimizi dile getireceğiz.
- Zirvenin ardından Japonya'ya resmi ziyarette bulunacağım.
- Japonya'nın ardından 2 Temmuz günü Çin Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret edeceğim. Çin'le ilişkilerimize kapsamlı ortaklık ve 'Tek Çin' prensibi ile yaklaşıyoruz. Şi Cinping ile bölgesel konuları da ele alacağız.
- Türkiye, Çin ile birlikte İpek Yolu'nun en belirleyici ülkelerinden biridir.
- Kuşak ve Yol projesi yalnızca ekonomik değil, ülkeler arasındaki yakınlaşmaya da katkı sunuyor.
- Çin dış ticaretteki en önemli ortaklarımızdandır.
- S-400 konusunda işin bittiğini, artık işin teslim süreci içerisinde olduğunu daha önce de ifade ettik.
- Türkiye bir NATO ülkesidir, ABD de bir NATO ülkesidir. Eğer NATO ülkeleri birbirlerine yaptırım uygulamaya başlarsa, bunu bilmiyorum. Sayın Trump'la yaptığım görüşmelerde yaptırım yönünde izlenim almadım.
- (Öcalan'ın mektubu) Türkiye'de hangi kurumun hangi şartlar altında çalışacağı yasalarla bellidir. Adalet Bakanlığı'na müracat yapılmıştır ve böyle bir adım atılmıştır. Bununla ilgili olarak da bakanlığımız ve Milli İstihbarat Teşkilatımız kime nasıl izin vereceğine ilişkin adımları yasalara göre atar. Onun için muhalefetten gelen sese bakmazsın. Bakanlığa bir müracat yapılmıştır ve karar verilmiştir.
- (Osman Öcalan'ın TRT programı üzerine) Ben Osman Öcalan'ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum. Eğer TRT'ye müracat etmiş ve böyle bir program yapılmışsa bunu TRT'de çalışan arkadaşlar bilirler ve ben kendilerinin gerekli hassasiyetlerini düşündüğünü biliyorum.
- (Suriye'deki gelişmeler) Bu konularla ilgili çalışmalarımızın iki boyutu var. Birincisi Soçi zirvesinde başlayan Türkiye-Rusya-İran var ve bu süreç devam etti. Bunları tamamlayan bir de Astana süreci var. Bir diğer çalışma, ABD tarafıyla yapılan çalışmalardır. Bunların en önemli ayağı ise Münbiç.
- Ne yazık ki Obama döneminde başlayan bu süreçte netice alınamadı.
- Suriye konusunu Trump'la da Putin'le görüşmemizde gündeme getireceğiz.
- Münbiç yüzde 90'a yakın Araplara aittir. Münbiç'te şu anda işgalciler var. Bizim talebimiz bu işgalcilerin Fırat'ın doğusuna çekilmeleridir.
- İdlib'te rejim acımasız davranıyor, gözlem noktalarımız zaman zaman tacize uğruyor. Gereken zamanda onlara gereken cevabı verdik. Biz işler buraya gelsin istemiyoruz ve planlanan süreç neyse gerçekleşmesini istiyoruz. Bizim bu konuda muhatabımız Rusya'dır ve gerekli çalışmalar yapılmaktadır.
ABD Başkanı Donald Trump- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
© REUTERS /
Beyaz Saray: Trump ile Erdoğan, Japonya'daki G-20 Zirvesi'nde görüşecek
- İdlib'te büyük vahşetler olabilirdi ancak bunlar durdurulmuş vaziyette.
- Kuzey Kıbrıs'ın bölgede hakları var. ABD'nin orada ne hakkı var? ABD Senatosu nasıl böyle kararlar alabiliyor. Bizim burada bir garantörlük hakkımız var. Ben hep söylüyorum, Yunanistan, İngiltere konuşur, bunlar garantör ülkelerdir. Zaten bu konuda konuşabilecek 3 ülke var, diğeri de biziz.
- Doğu Akdeniz'de çıkan nema neyse bunda Kıbrıs halkının eşit hakkı vardır.
- (Binali Yıldırım'ın kabineye alınacağı söylentileri üzerine) Partimizde bir fitnenin çıkarılmasına ilişkin söylemler var. Ne zaman, nasıl ve nerede kimi değerlendireceğimizi biz iyi biliriz. Dışarıdan ahkam kesilmesine prim vermeyiz. AK Parti dışarıdan kumanda edilen bir parti değildir.