Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in ölümünün ardından, örgüt içindeki telif gelirleri ve mal varlığıyla ilgili yaşanan anlaşmazlıklar, miras kavgasına dönüştü. Gülen'in kardeşi Mesih Gülen, abisinin ölümünden sonra açıklanan iki vasiyetin birbirine çeliştiğini ve sonradan ortaya çıkan vasiyet mektubunun sahte olduğunu öne sürerek dava açtı.
Mesih Gülen, FETÖ’nün mali işlerini yöneten önemli isimlerden biri olarak bilinen Cevdet Türkyolu tarafından açıklanan ikinci vasiyetteki telif gelirlerinin yönetimi ve harcama alanlarının, Fetullah Gülen'in gerçek tercihlerine aykırı olduğunu savundu. Gülen, bu vasiyetin geçersiz kılınması için Pensilvanya eyaletindeki Monroe İlçe Mahkemesine başvurdu.
Ağabeyinin yabancı dil bilmediğini belirten Mesih Gülen, İngilizce olarak yazılmış vasiyette yer alan "Bu vasiyeti beyan eder, yazar ve imzalarım" ifadesinin Fetullah Gülen’e ait olamayacağını iddia etti.
Vasiyetin İçeriği ve FETÖ Yönetimi Üzerindeki Tartışmalar
Vasiyet tartışmalarına rağmen Cevdet Türkyolu, sessizliğini sürdürürken, vasiyetin ikinci yetkili olarak yer alan ve Türkyolu'nun bacanağı olan Adem Kalaç, yaptığı açıklamalarla tartışmaları daha da körükledi. Kalaç, açıklamalarında, vasiyetin zamanında duyurulmamasıyla ilgili olarak "üzüntüden unuttuklarını" ileri sürdü.
Cevdet Türkyolu, FETÖ’nün kasası olarak biliniyor ve Gülen’in tüm mal varlığını yönetme yetkisini elinde bulunduruyor. Türkyolu, aynı zamanda örgütün hesaplarında biriken “himmet” paralarının yönetimini de tek başına kontrol etmeye çalışmakla suçlanıyor. Türkyolu'nun, Gülen'in tüm mal varlığını yönetmek için iki vakfa devretmesi, örgütün lideri konumunu pekiştiriyor.
Noter ve FETÖ İlişkisi
FETÖ’nün kapatılan Zaman Gazetesi muhabirlerinden firari Ahmet Dönmez, sosyal medyada yaptığı açıklamada, vasiyet belgesinde noter olarak adı geçen Ahmet İdil'in, New Jersey’de FETÖ’ye ait Ant Kitabevi'nde çalıştığını ortaya koydu. Dönmez, İdil’in aynı zamanda örgütün önemli isimlerinden Mustafa Özcan’ın emrinde olduğunu da belirtti.