Filistin topraklarını işgal eden İsrail, Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik provokatif baskınlarını sürdürüyor. Filistin resmi ajansı WAFA’dan alınan bilgilere göre, çok sayıda fanatik Yahudi grubu, Mescid-i Aksa'nın avlusuna girerek provokatif turlar atıp, Talmudik ayinler gerçekleştirdi.
İsrailli fanatiklerin Mescid-i Aksa'ya yaptığı bu baskınlar, sadece Filistin halkı değil, tüm İslam dünyası için büyük bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, bu tür baskınların, Filistinlilerin ve Müslümanların egemenliğinin ihlali anlamına geldiğini vurguluyor. Mescid-i Aksa'da gerçekleştirilen bu tür dini ritüeller, özellikle Müslümanların kutsal kabul ettiği bu mekân üzerinde İsrail’in artan tahakkümünü gözler önüne seriyor.
İsrail’in Tek Taraflı Baskınları ve Kudüs’teki Gerilim
Mescid-i Aksa, 1994 yılında İsrail ile Ürdün arasında imzalanan barış antlaşması gereği Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığı’na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin yönetimindedir. Ancak, İsrail’in 2003 yılından itibaren, Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin izni olmadan, kendi polis gücüyle Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemeyi sürdürmesi, büyük bir uluslararası tepkiye yol açmaktadır.
İsrail’in bu tek taraflı eylemleri, Mescid-i Aksa'nın statükosunun ihlali anlamına gelmektedir. Filistinli yetkililer, bu baskınların sadece bir dini mekânın ihlali değil, aynı zamanda Filistin halkının egemenliğinin de açıkça ihlali olduğunu belirtiyorlar.
İsrailli yetkililer, Mescid-i Aksa Külliyesi altında kazı çalışmaları yaparak, “Süleyman Mabedi kalıntıları” bulunduğu iddiasını gündeme getirmekte. Bu iddia, Filistinli yetkililer ve uluslararası toplum tarafından oldukça tartışmalı bir konu olarak değerlendirilmektedir. Çünkü Mescid-i Aksa, İslam’ın üçüncü en kutsal mekanı olup, burada yapılan kazıların amacı ve içerikleri, Müslümanlar açısından büyük bir hassasiyet taşıyor.
İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa’da yalnızca Müslümanların ibadet edebileceğini, diğer din mensuplarının ise yalnızca ziyaret edebileceğini savunsa da, son yıllarda fanatik Yahudi gruplarının, güvenlik güçlerinin koruması altında, burada dini ritüeller gerçekleştirmesi ve dua etmeleri, uluslararası alanda büyük tepki toplamaktadır.
Küresel Tepkiler ve Mescid-i Aksa'nın Geleceği
Son dönemde artan bu baskınlar, Mescid-i Aksa'nın geleceğini ve bölgedeki dini barışı tehdit eden bir unsur olarak dikkat çekiyor. Fanatik grupların ve İsrail polisinin, kutsal mabede yönelik bu tür müdahaleleri, sadece Filistinli Müslümanları değil, tüm İslam dünyasını kaygılandırmaktadır.
Mescid-i Aksa’daki bu gerginliklerin artması, bölgedeki barış sürecine olumsuz etkiler yapabilecek bir gelişme olarak kayda geçiyor. Filistinli yetkililer, dünya genelindeki Müslüman liderlerden daha fazla destek ve güçlü bir diplomatik müdahale bekliyor.
İsrail’in bu baskınlarla Mescid-i Aksa’ya yönelik uyguladığı baskıyı sürdürmesi, uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam ederken, Filistin’deki gerilim her geçen gün daha da derinleşiyor.