Gazeteci İsmail Saymaz, gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamada, “12 yıl boyunca bir kez bile Gezi Parkı eylemlerinden dolayı suçlanmadım ve sorumlu gösterilmedim. Hakkımda başka bir suç isnat edilemediği için, Gezi Parkı dosyası içerisine atılmak isteniyorum. Gazetecilik çabam bu yolla engellenmeye çalışılıyor ve açıkça susturulmak isteniyorum” ifadelerini kullandı.
Saymaz'ın avukatı Aslı Kazan da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, müvekkilinin hakkındaki iddialara verdiği yanıtları kamuoyu ile paylaştı. Saymaz, Osman Kavala ile yalnızca gazetecilik çerçevesinde görüştüğünü belirterek, Kavala’nın internet sitesi ve televizyon kurma girişimi hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını ifade etti. Ayrıca, Gezi Parkı davası kapsamında tutuklu bulunan avukat Can Atalay ile görüşme yoğunluğunun, Atalay’ın toplumsal davalarla ilgilenen bir avukat olmasından kaynaklandığını söyledi.
Saymaz, şu açıklamalarda bulundu:
"Can Atalay’ı, Gezi Parkı'ndan önce de, sonra da toplumsal gelişmelerle ilgili tüm davaların avukatı olarak tanıdım. Görüşme yoğunluğumuz bundan ileri geliyor. Çiğdem Mater’i sosyal çevremden, ayrıca eşinin ve annesinin meslektaşım olması nedeniyle tanıyorum. Mücella Yapıcı’yı ise haber kaynağı olarak aradım ve görüştüm."
saymaz: Gezi Olaylarında Provokasyona Yer Vermedim
İsmail Saymaz, Gezi Parkı olaylarını 1 Haziran 2013’ten itibaren gazeteci olarak takip ettiğini belirterek, olayları objektif ve yansız bir şekilde aktardığını dile getirdi. Sokağa davet veya provokasyon niteliğinde hiçbir paylaşımda bulunmadığını vurgulayan Saymaz, şu ifadeleri kullandı:
"Siyasi iktidara yönelik antidemokratik yaklaşımlardan, Erdoğan ve ailesine yönelik saldırgan bir dilden uzak durdum. Gezi Parkı eylemlerinin ne örgütlenmesinde ne ülke çapında yayılmasında ne de sürdürülmesinde rol aldım. Yalnızca, bu eylemler sırasında başta Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi olmak üzere insan hakkı ihlallerini kaleme aldım. Bu gazetecilik çabam, ulusal ve uluslararası basın örgütleri tarafından ödüllendirilmiştir."
Saymaz, 12 yıldır Gezi olayları nedeniyle herhangi bir suçlama ile karşılaşmadığını ancak bugün bu dosya içerisine dahil edilerek gazeteciliğinin engellenmek istendiğini belirtti. Hakkındaki suçlamaları kesin bir dille reddeden Saymaz, gözaltına alınmasının mesleki faaliyetlerinden kaynaklandığını savundu. Kendisine yönelik bir itibar suikastı yapıldığını belirten gazeteci, şu sözleri dile getirdi:
"Bana güvenen ve inanan hiçbir vatandaşın yüzünü öne eğdirmedim. Haftalardır devam eden itibar suikastlarının ne denli karalamaya yönelik olduğu ortaya çıktı. Suçsuz ve masumum. Eşime, oğluma ve aileme sımsıkı sarılıyor, herkese selamlarımı iletiyorum."