Hakİş Genel Başkanı Mahmut Arslan, konfederasyonun Kadın Komitesi Genişletilmiş Başkanlar Kurulu'nun "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü" toplantısına katıldı.
Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yapılan yasal düzenlemelerin tek başına yeterli olmadığını, bir zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu ifade eden Arslan, konfederasyonun 200 kadın üyesi bulunduğunu belirterek, Hakİş kadın komitelerinin kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Arslan, şiddete karşı birlikte mücadele edilmesinin sonuç alınması açısından önemli olduğunu vurguladı.
"Aşı karşıtları bize çözüm bulmak zorunda"
Kovid19 vaka ve ölüm sayılarına değinen Arslan, salgınla mücadele konusunda aşının önemine dikkati çekti. Arslan, "Yeni bir anlayışa ihtiyacımız var. Aşı karşıtlarının eleştirilerini demokratik olmak kaydıyla saygıyla karşılıyoruz ama aşıya karşı olanlar bize çözüm bulmak zorunda." dedi.
İş yerlerinde aşı olmamakta direnenlere karşı bugünkü uygulamanın ötesine geçilmesini istediklerini ifade eden Arslan, "PCR testi yaparak üstesinden gelemeyiz. Aşı olmayanlara bir dizi kısıtlama getirilmesi gerekiyor. Hakİş olarak çağrımız aşı olmayı teşvik edelim, aşı olmayanlara müeyyideleri getirelim." diye konuştu.
"Türkiye'de asgari ücret bir limit değil, geçim ücreti"
Asgari ücret tartışmalarına değinen Arslan, Türkİş'in, Hakİş ve DİSK ile bu konuda birlikte hareket etme daveti çerçevesinde bir araya gelerek bir dizi kararlar aldıklarını söyledi.
"Üç konfederasyon asgari ücret sürecinde iş birliği yapabilmek için bir ilkeler manzumesini oluşturacağız. Hangi ilkeler etrafında birlikte yürüteceğiz?" diyen Arslan, bu ilkeleri bu hafta içerisinde sonuçlandırmaya çalışacaklarını söyledi.
Arslan "Asgari ücret tespit komisyonundan önce bu ilkeleri kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.
Mevzuatta sadece en büyük konfederasyonun asgari ücret tespit komisyonuna katıldığını anımsatan Arslan, "Asgari Ücret Tespit Komisyonunun değiştirilmesini istiyoruz. Herkesin orada üye oranında temsil edilmesini, hatta emekli işçilerin de buralarda temsil edilmesi ve geniş bir temsille geniş bir platformda konuşularak asgari ücretin belirlenmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de asgari ücret bir limit değil, bir geçim ücreti"
Batıda asgari ücretin istisnai bir ücret olduğuna, İspanya'da çalışanların yüzde 1'i, Fransa'da yüzde 8'inin asgari ücretle çalıştığına dikkati çeken Arslan, şöyle devam etti:
"Orada asgari ücret orada bir limittir. Bunun altında kimse çalıştırılamaz limitidir. Türkiye'de asgari ücret bir limit değil, bir geçim ücreti. Çünkü çalışanlarımızın yüzde 42'si, 6.5 milyon insan asgari ücretle çalışıyor. Bu ücretler asgari ücret değil, onların geçim ücreti. O zaman bu sistemi buna göre yeniden gözden geçireceğiz. Geçim ücreti olarak asgari ücreti bir büyük toplu sözleşme yapar gibi düşünerek, çalışarak belirlememiz gerekiyor. Bir kişilik çalışanı değil, 4 kişilik bir aileyi esas almalıyız. Vergi dilimlerinin bugünkü yapısının tamamen değişmesini, ücretlilerin vergi yükünün en azından asgari ücret oranındaki tamamının vergi dışı bırakılmasını istiyoruz. Bir kısım teşviklerle işverenlerin üzerine gelecek yeni asgari ücretli yüklerinin vergi ve benzeri teşviklerle azaltılmasını istiyoruz. İşçiler için de benzer teşvikler verilmesini istiyoruz. Yeni asgari ücretin enflasyonun üzerinde ama aynı zamanda bir geçim ücreti olacak şekilde yeniden planlanmasını istiyoruz."
"Asgari ücret konusunda rakam ne istiyorsunuz?" sorusunun bir tuzak olduğunu ifade eden Arslan, şunları kaydetti:
"Türkİş ve Hakİş olarak, 'komisyondaki müzakereler devam ettiği sürece sadece ilkeleri konuşalım, rakam konusuna masada en son aşamada hangi rakamlar gelmişse bunu tartışalım' görüşündeyiz. Baştan bir rakam konuşmak maalesef komisyonda aleyhimize cereyan eden bir durum oluyor. Niye korkuyorsunuz, korktuğumuzdan değil. Niye çekiniyorsunuz, çekindiğimizden değil, sistemi, süreci dikkate alarak bunları yapmamız gerekiyor. Hakİş ve Türkİş olarak bu konuda prensip kararımız var." dedi.
"Bu anlaşmalar, Türkiye ekonomisine el koyma anlaşmalarıdır"
Döviz kurundaki değişimlere de değinen Arslan, şunları söyledi:
"Burada bir manipülasyon var. Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak isteyenlerin taleplerinin karşılanması için Türkiye'ye diz çöktürme operasyonu var. İlk defa hükümet yeni bir kararlılık ortaya koydu. Faizleri indirerek yatırım ortamını oluşturmak, bankaların daha düşük faizle kredi vererek yatırımın önünü açmasını istiyoruz. Doğru bir yaklaşım. Ama bunun bedelini ödettirmek isteyen uluslararası kuruluşlar ve Türkiye'de bunun için alkış tutan yaklaşımlar var."
Türkiye'deki bir kısım muhalefet odaklarının da IMF'yi çare olarak gösterdiğini belirten Arslan, "Bu Türkiye'ye yapılacak en büyük ihanettir. Bu anlaşmalar, Türkiye ekonomisine el koyma anlaşmalarıdır. 2013'te Türkiye bunlardan kurtuldu. Bu sorunu kendi imkan ve kaynaklarımızla çözeceğiz. Bu kapıyı yeniden açmak hepimize büyük kötülüktür. Şartlar ne olursa olsun hükümetimize buradan çağrı yapıyoruz, 8 yıl önce IMF defterini kapattık, sakın bu çevrelerin baskı ve tehditlerine teslim olarak IMF'nin kapısına tekrar kredi için gitmeyelim." dedi.
"Şiddetin her türlüsüne hep birlikte dur demeliyiz"
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu Başkanı ve AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, AK Parti iktidarı döneminde kadın hakları ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda yürütülen çalışmalar ve yasal düzenlemelere ilişkin bilgi verdi.
Sivil toplum örgütlerinin yönetimlerinde kadın bulunması konusunu her zaman önemsediğini ifade eden Çalık, Hakİş'in Genel Sekreterinin bir kadın olması dolayısıyla kutladı.
Hakİş Konfederasyonu Kadın Komite Başkanı Fatma Zengin, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunun bir insanlık meselesi olduğunu ifade ederek, hiçbir ideolojiye, düşünceye, bakış açısına, renge, dile veya dine bağlı değildir. Bu konuya insanlık penceresinden bakmalı, şiddetin her türlüsüne hep birlikte dur demeliyiz." dedi.
Şiddet görenin kadın veya erkek olmasının veya sayısının fark etmeyeceğini vurgulayan Zengin, bir kişi bile olsa aynı mücadelenin verilmesi gerektiğini söyledi.
Konfederasyon üyelerinin yüzde 27'sini kadınların oluşturduğunu söyleyen Zengin, kendisine yönelmiş veya yönelmesi muhtemel şiddet olayı nedeniyle hayati tehlikesi bulunan kişilere talepleri halinde, belirli sürelerde ücretli/ücretsiz izin hakkı verilmesi, kıdem tazminatının ödenmesi koşuluyla ihbarsız fesih ile esnek çalışma ve tayin hakkı gibi şiddeti önlemeye yönelik hakların tanınması ve bu konularla ilgili mevzuat düzenlemesi yapılmasına yönelik taleplerini dile getirdi.
Konuşmaların ardından Hakİş Genel Başkanı Arslan, Çalık'a konfederasyon tarafından Hatay Ormanları Ağaçlandırma Arazisine ismine yapılan fidan bağışı sertifikasını takdim etti.