AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Ekonomi İşleri Birimi'nce İstanbul'un 39 ilçesinde düzenlenen "Ekonomi Buluşmaları" toplantısı, Büyükçekmece'deki buluşma ile devam etti. Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati'nin katılımıyla AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Ekonomi İşleri Birim Başkanı Gıyaseddin Gergin başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya iş insanları ve sanayiciler katıldı.
Toplantıda konuşan Nureddin Nebati, Büyükçekmece'nin merkezin dışında olmasına rağmen Helenlere kadar uzanan engin tarihsel bir mirasa sahip, derin köklü geçmişi ve sunduğu büyük ekonomik potansiyeliyle güzel bir ilçe olduğunu anlattı.
İlçede Mimar Sinan'ın inşa ettiği Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü, kervansaraylar, camiler ve çeşmeler gibi tarihi eserler bulunduğunu ifade eden Nebati, ilçenin çimento, plastik üretim tesisleri ve sanayi siteleri ile birçok fabrikayı bünyesinde barındırdığını ve buna ilaveten ticareti ile de istihdam sağladığını söyledi.
Nebati, Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinatörlüğünde yeşil dönüşüm alanında uluslararası finansmana erişimin gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar yapıldığını aktardı.
Bu kapsamda en son atılan adımın da Türkiye'ye 3 milyar 157 milyon dolarlık ilave kaynak sağlanmasına yönelik imzalanan mutabakat zaptı olduğunu anımsatan Nebati, "Bu, Türkiye’nin iklime duyarlı sürdürülebilir bir ekonomik ekosistem oluşturması yolunda önemli bir dönemeçtir. Bu mutabakat sayesinde kamu ve özel sektörün iklim değişikliğiyle ilgili projelerine uzun vadeli ve cazip finans desteği sağlanmış olacaktır." dedi.
Nebati, Hazine ve Maliye Bakanlığının, aynı zamanda, uluslararası sermaye piyasalarında muhtemel bir yeşil ya da sürdürülebilir tahvil programı için de çalışmalar yaptığını bildirdi.
Türkiye'nin büyümeye devam ettiğine ve bunu sürdürülebilir bir halde yapan ender ülkelerden biri olduğuna işaret eden Nebati, "2002 yılından 2020 sonuna kadar Türkiye 5,2'lik bir büyüme sağlamış. Dünya yüzde 3,5'lik bir büyümeye sahip ve bu büyümenin enteresan bir grafiği var. 2008 ve 2009'daki mortgage krizinde çeyreklik bir düşüş, sonrasında ise Türkiye ve dünyanın birlikte toparlandığı bir süreç var. Ama Türkiye, hep dünyanın üzerinde hareket eden bir grafik çiziyor. Özellikle geçen yıl dünya 3,2 küçülürken Türkiye, 1,8'lik büyüme bir büyüme sağladı." ifadelerini kullandı.
"Türkiye, dengeli bir şekilde büyümeye devam ediyor"
Nureddin Nebati, Kovid19'la mücadele sürecine de değindi.
Geçen yılın mart ayından itibaren Türkiye'nin Kovid-19'la mücadele kapsamında önemli adımlar attığını belirten Nebati, hükumetin hızlı bir şekilde ekonomik programları ve tedbirleri hayata geçirdiğini anlattı.
IMF kaynaklarına göre, 2005 yılında Türkiye'nin satın alma gücü paritesine göre dünyada 17'nci sırada olduğunu, 2020'de ise yine aynı kaynaklara göre 11'inci büyük ekonomi konumuna geldiğini aktaran Nebati, "Büyüme noktasında 'siz dengesiz büyüyorsunuz' diyorlar. 2021 yılının ilk yarısında net dış talep ve yurt içi talep sayesinde Türkiye, dengeli bir şekilde büyümüştür ve üçüncü çeyrekte de büyümeye devam etmektedir. Bu büyümesini de en iyi şekilde sürdüren ülkelerin başında geliyor." şeklinde konuştu.
Öncü veriler, iktisadi faaliyetin dengeli seyrettiğini gösteriyor
Öncü verilerin, iktisadi faaliyetin 3. çeyrekte iç ve dış talebin etkisiyle dengeli seyrettiğini gösterdiğine işaret eden Nebati, ekonomik aktörlerin tümünün, faaliyetlerine güçlü ve sağlam bir şekilde devam ettiğini söyledi.
Güven endeksinde bir problem olmadığını ve ihracatın artarak güçlü kalmaya devam ettiğini aktaran Nebati, gelecek 3 aya ilişkin ihracat siparişlerinin de Kovid-19 öncesine göre daha yüksek seviyelere geldiğini bildirdi.
Nebati, enflasyonun sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde de hızlı bir şekilde arttığını ve dünyanın gelecek aylarda da enflasyonu konuşmaya devam edeceğini söyledi.
Merkez Bankası'nın döviz rezervleri 126 milyar dolara ulaşmış durumda
Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararının olumlu yönde yansımaları olacağını ifade eden Nebati, sözlerini şöyle tamamladı:
"Merkez Bankası'nın döviz rezervleri 126 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu yılın ilk aylarında bu konu tartışıldı. Siz bir ülkenin ekonomisini yönetiyorsanız ve dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük krizlerden birisiyle yüz yüzeyseniz her türlü enstrümanı kullanırsınız. Biz de kullandık. Bütün enstrümanları kullandık. Ama bunun neticesinde işlerin toparlanacağını da biliyorduk. Merkez Bankası'nın rezervleri 80 milyar dolarlara kadar düşmüşken 15 Ekim itibarıyla 126 milyar dolara ulaşmış durumda."