HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 2 Haziran 2021 tarihindeki 4. Olağan Kongresi'nde göreve seçilmesinin ardından gerçekleştirdiği memleket gezileri kapsamında Topkapı Eresin Otel'de düzenlenen kahvaltıda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Yaptıkları temaslar sırasında halkın, siyasetin ve basının gündemi arasında fark oluştuğunu gördüklerini aktaran Yapıcıoğlu, "Halkın gündeminde yoğun olarak ekonomik sıkıntılar var." dedi.
Asgari ücret konusundaki çalışmalara değinen Yapıcıoğlu, bu konuda öncelikle Asgari Ücret Yönetmeliğinin değiştirilmesi gerektiğini savundu. Bu yönetmeliğe göre asgari ücretin sadece işçinin ihtiyaçlarına göre belirlendiğini, bu kaleme işçinin bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin de eklenmesi gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, "Başta hükümet olmak üzere siyaset kurumuna sesleniyorum, diyorum ki önce asgari ücretin tanımı üzerinde anlaşalım asgari ücretlinin ailesini de bu tanımın içerisine dahil edelim." diye konuştu.
Asgari ücretin vergiden arındırılmasını isteyen Yapıcıoğlu, asgari ücretlinin kazancının önemli bir kısmını harcarken vergisini verdiğinin altını çizdi. Türkiye'de toplanan her 3 lira verginin 2 lirasını dolaylı vergilerin oluşturduğunu dile getiren Yapıcıoğlu, "Asgari ücretin vergiden arındırılmasıyla ilgili olarak HÜDAPAR olarak şunu söylüyoruz: Asgari ücretliden vergi alınmayacağını gelin anayasal hüküm haline getirelim." ifadelerini kullandı.
Yapıcıoğlu, çiftçilikle geçinen vatandaşların tarım girdilerinin yükselmesinden şikayet ettiğini aktardı. Çiftçinin "bir hazine" gibi görülerek korunmasını isteyen Yapıcıoğlu, tarımsal ürünlerin sıfır vergiyle ülkeye girişini sağlamanın çözüm olmayacağının altını çizdi.
Bu anayasanın değişmesi gerek
Zekeriya Yapıcıoğlu, yeni anayasa konusunun siyasi partiler için bir "samimiyet testi" olduğunu dile getirerek, bu konuda önce bir usul tespit etmek gerektiğini söyledi. Yapıcıoğlu, "Hangi parti olursa olsun, anayasayla ilgili konuştuğunda mutlaka bu darbe anayasasından şikayet ediyorsa ama bir türlü siyaset kurumu bir araya gelip bu anayasayı değiştiremiyorsa en başta bu ayıp siyaset kurumunundur. 40 yıldır Türkiye bu ayıpla yaşıyor, artık yeter bu anayasanın değişmesi gerek." diye konuştu.
Yapıcıoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde gereken yüzde 50 artı 1'e yönelik son günlerde yaşanan tartışmaların hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Hangi sistemi getirirseniz getirin bazı sorunları yaşayabilirsiniz. Ama sadece 3 yıl içerisinde, 'Bu sistem çok kötü, asla düzeltilmesi mümkün olan bir sistem değildir biz yeniden parlamenter sisteme dönelim.' diyenlerin biraz aceleci davrandıklarını düşünüyoruz. Bu sisteme aksayan yönlerini düzeltmek suretiyle bir şans tanınabilir, tanınmalıdır. Ama olmuyorsa tabu değildir. Yüzde 50 artı 1 bana göre bu sistemin doğasında olan bir şeydir ama olmazsa olmazı değildir.".
Zekeriya Yapıcıoğlu, soru üzerine siyasette ittifaklar konusunda bir netlik olmadığını belirterek, "Henüz saflar netleşmemişken bizim de 'Şu veya bu ittifakta yer alacağız.' diye bir şey söylememiz doğru olmaz diye düşünüyorum. Şu anda ittifakları konuşmak için erken. Zamanı geldiğinde uygun bir ittifak teklifi olursa bunu değerlendiririz. Eğer katılmanın uygun olduğu kanaatine varırsak bir ittifakta yer alabiliriz. Şu an için herhangi bir ittifakla veya herhangi bir partiyle ittifak konusunda verilmiş bir sözümüz yoktur." ifadelerini kullandı.